Rumeysa Zügül

Rumeysa Zügül

Konya'yı bu durumdan kurtaracağız 

Konya'yı bu durumdan kurtaracağız 

Önce bir soru sorayım sizlere:
Konya'daki Koronavirüs durumunu abartıyor muyuz?

Belli bir kesim, bu konuyu fazla gündemde tutan bizler için böyle söyledi de...
Hani çok abartıyorsak, salıverelim diyecektim(!)
Şaka tabi ki..

****

Uzun süredir sosyal medyada, gazetelerde, köşe yazılarımızda sürekli olarak Konya'daki koronavirüs vakalarının hızlı bir şekilde artışına dikkat çekmeye çalıştık. Lakin bu yaptığımız hamleler zannedersem bazı kişilerin fazlasıyla dikkatini çekti.

Hepimizin amacı Konya'nın daha sakin ve huzurlu bir şehir olması yönündeyken, basın mensubu arkadaşlarım ve bazı Konya'yı sevenlerin yaptığı paylaşımlar, yazdığı yazılar, söylediği cümleler ciddi manada bazı kesimin tepkisine neden oldu.

"Konya'nın adını kirletmeyin" diye ifadelerin bile yer aldığı bu tür ithamlarda, biz de yaptığımızın neresinin hata olduğunu anlamaya çalıştık.

Merak ettiğim nokta şuydu, gerçekten Konya'nın adını mı kötülüyorduk?

Şu sahneden bir suçlu çıkaracak olursak, bu suçlu sadece basın mensupları veya Konya'nın daha güzel bir Konya olmasını isteyenler miydi?

Ekonominin canlanması, turizmin hareketlenmesi için hızlı adımlarla yeni normal sürece geçilmesini sağlayan yöneticilerin ve bu süreci alkışlayanların hiç suçu yok muydu?

Veya maske takmadan; kapalı mekanlarda, açık mekanlarda, toplum içinde dipdibe yaşayanlar, kurallara dinlemeyenler, kolonya kullanmaktan bile aciz olanlar, el hijyenine dikkat etmeyenlerin hiçbir şey yok muydu?

Toplu ulaşımda sosyal mesafenin imkansız olduğu dolulukta yolcu taşınmasına göz yumanların hiç suçu yok muydu?

Konya, Konya, Konya diyerek dikkatleri çekmeye çalıştık ama suçlu ilan edilen biz olduk.
Amaaaan! Varsın olsun.

****

Bizler sadece öncelikle Konya'nın ve diğer tüm şehirlerin daha sakin ve huzurlu olmasını istiyorduk ama yanlış anlaşıldık.

"Konya'yı kötülüyorsunuz" diye bizleri bu noktada suçlu bulanlar ne istiyordu?

Acziyet içinde kalmış bir Konya olarak mı kalalım?
Suya sabuna karışmayan gazeteciler mi olalım?
Halkın sesine kulak mı tıkayalım?
İnsanlar bir bir Covid-19 tanısı alırken, yakınlarımız bu virüsten hayatını kaybederken sessizce bir köşede lay lay lom türkülerini mi paylaşalım?

Benim derdim önce insanlık, önce iyilik, önce hüsn-ü zan beslemek. Benim derdim önce Konya! Parmağım ile kimseyi işaret ederek, hesapsız suçlamalara girmem.

Lakin, Konya'yı savunmak ve Konya'yı güzel kılmak da kafayı kuma gömerek olmaz, birileri de bunu öğrensin.

Cesareti olan, eksikleri yanlışları görmesini ve eleştirmesini de becerebilsin.

Konya'yı seven, Konya için gerekli mevkilere uyarısını yapandır.

Bunu yapamayanlar da işte ne yapsın, bizleri karalar. Çünkü tek becerisi bu.
Konya'yı kötülüyorsunuz diye bir başlık atar.
Kendi çalar kendi oynar.

Korona sürecinde Konya'nın iyiliğini düşünen, maskesini takar, mesafesini korur, hijyene dikkat eder ve eksik gördüğü adımları da dillendirir.

Yoksa, kuma gömülmüş kafalar güneş çarpmasına uğrar mazallah!

Dip not: Başlığı "Konya'yı Bu Durumdan Kurtaracağız" diyerek attım.

Ben gerçekten inanıyorum, Konya milletvekilleri ve yöneticileri Koronavirüs konusunda Konya'nın üzerindeki soru işaretlerini gündeme getirirse ve Konya'yı güzelce uyarırsa; 1 hafta içinde Konya'da tedirginlik havası geçer. Yeni normal hayatın kurallarına harfiyyen uyum sağlanır.

Yani, iş biraz da tepede bitiyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rumeysa Zügül Arşivi