Konyaspor ve Genel Kurul
Konyaspor hak etmemesine rağmen, gümbür gümbür, göz göre göre gelmişti Bank Asya’ya… Süper Lig’in yükünü de getirmişti beraberinde… Deve yükü borcu harcı da cabası… Sahipsizliği ve yönetimsizliği de…
Mehmet Ali Kuntoğlu yalnız bırakılmış, dolayısıyla da kader ağlarını örmeye başlamıştı… Başarısızlık gelinlik olmuş da kimse giymemiş ya, işte o hesap… 3-5 gönüllünün dışında hemen hemen herkes Konyaspor’u “cüzam”lı gibi görmeye başlamıştı…
Bilenler bilir o günleri…
Zeki Çimen’in geçici başkanlığında bir transfer komitesi oluşmuş, öncelikli olarak takımın başına Hüsnü Özkara getirilmiş, hem iç hem de dış transferde düğmeye basılmıştı… Özkara’nın sesini duyan hiçbir futbolcu, yönetimsizliğe rağmen “omuzum yamızım” demeden Konyaspor’a imza atmış ve transfer süreci böyle başlamıştı…
Kimse “şampiyonluk” kelimesini dillendirmezken, sevgili Hüsnü Özkara, bu takımı ikinci kez şampiyon yapmanın hayallerini kurmuştu bile… Üstelik ortada bir yönetim olmamasına rağmen…
Şaka gibi…
Ve kimsenin inanmadığı Konyaspor bugün Süper Lig’de…
Koca bir şehir ve bu şehirde yaşayanlar hala rüyada gibi dolaşıyor… Emeği geçen herkese binlerce teşekkür…
Sadece Konyaspor değil bu şehir şampiyon oldu… Bu şampiyonluk Konya şehrine ayrı bir statü de getirecek… Konyaspor gibi Konya şehri de bu şampiyonluğu hak etti…
Özetle Konyasporla birlikte bu şehirde yaşayan herkes şampiyon oldu… Benim Başkanı olduğum TSYD’den tutun da, ASKF’si, TÜFAD’ı, Gazeteciler Cemiyeti, sivil toplum örgütleri, havada uçanı, yerde kaçanı… Kısacası bu şehrin her zerresi şampiyon oldu…
Şehirde dolaşırken, Zafer’de, Form’da, Nalçacı’da, yeşil-beyazlı formalara bürünmüş genç erkekleri, genç kızları ve çocukları görmek, Konyaspor’un bu şehir için ne kadar önemli bir marka olduğunu gösteriyor…
Konyalı bu markaya sahip çıkmalı artık…
Sözde değil, özde.
Xxx
Ve esas mesele…
Önümüzdeki günlerde Olağanüstü Genel Kurul var… Ekstra bir liste çıkmaması halinde Bahattin Karapınar başkanlığında yeni bir yönetim oluşacak… Karapınar yola devam edecekse, öncelikle herkesi kucaklamak zorunda… Kişisel kırgınlıklarını, egolarını, kaprislerini bir kenara bırakacak… Her ne kadar köprüler atılmış, saflar netleşmiş olsa da, geçmişte yaşanan kişisel “travma”ları gündeme taşımadan, şehir ve şehrin takımı için ortak noktada buluşmalıdır…
Göreve devem edecekse Bahattin Karapınar özellikle, Mehmet Baykan, Mehmet Köseoğlu, Ahmet Şan, Hasan Dağlı, Hilmi Kulluk, Zeki Çimen gibi bu şehrin ekonomisine ve sporuna hizmet etmiş insanlarla sözde değil, özde dost olmalı, o insanlara da teşekkür etmeli… Unutmamalıdır ki, Konyaspor’un başarısında bu insanların da yüzde yüz katkısı var…
Evet yönetim takviye edilmeli…
Konyaspor’u, bu şehrin sırtında “kambur” gibi görenlerle değil, Konyaspor’u şehrin “olmazsa olmazı” gibi görenlerle yola çıkılmalı… Özellikle şehrini ve sporu seven, sektöre yabancı olmayan, şehri ve şehrin takımını temsil etme “misyon” ve “vizyon”una sahip olanlar yeni yönetimin içinde yeralmalı…
Yeni yönetimde görev alacak insanlar, hem iş yapmalı hem de iş yaptırmalı… Yani “muktedir” olmalı… Konyaspor’a kendilerini değil, Konyaspor’u taşımalılar… Kimsenin karnının ağrımayacağı, ama şehrin kazançlı çıkacağı bir yönetim işin başına gelmeli ya da getirilmeli… Konya’yı bir spor şehri yapmak istiyorsak, istiyorlarsa, “doğrular”da buluşmanın tam zamanı…
Kısaca; Yeniden göreve talip olanların, samimiyetlerini bu şehirle paylaşmaları için bulunmaz bir fırsat önlerinde.
Bilenler bilir o günleri…
Zeki Çimen’in geçici başkanlığında bir transfer komitesi oluşmuş, öncelikli olarak takımın başına Hüsnü Özkara getirilmiş, hem iç hem de dış transferde düğmeye basılmıştı… Özkara’nın sesini duyan hiçbir futbolcu, yönetimsizliğe rağmen “omuzum yamızım” demeden Konyaspor’a imza atmış ve transfer süreci böyle başlamıştı…
Kimse “şampiyonluk” kelimesini dillendirmezken, sevgili Hüsnü Özkara, bu takımı ikinci kez şampiyon yapmanın hayallerini kurmuştu bile… Üstelik ortada bir yönetim olmamasına rağmen…
Şaka gibi…
Ve kimsenin inanmadığı Konyaspor bugün Süper Lig’de…
Koca bir şehir ve bu şehirde yaşayanlar hala rüyada gibi dolaşıyor… Emeği geçen herkese binlerce teşekkür…
Sadece Konyaspor değil bu şehir şampiyon oldu… Bu şampiyonluk Konya şehrine ayrı bir statü de getirecek… Konyaspor gibi Konya şehri de bu şampiyonluğu hak etti…
Özetle Konyasporla birlikte bu şehirde yaşayan herkes şampiyon oldu… Benim Başkanı olduğum TSYD’den tutun da, ASKF’si, TÜFAD’ı, Gazeteciler Cemiyeti, sivil toplum örgütleri, havada uçanı, yerde kaçanı… Kısacası bu şehrin her zerresi şampiyon oldu…
Şehirde dolaşırken, Zafer’de, Form’da, Nalçacı’da, yeşil-beyazlı formalara bürünmüş genç erkekleri, genç kızları ve çocukları görmek, Konyaspor’un bu şehir için ne kadar önemli bir marka olduğunu gösteriyor…
Konyalı bu markaya sahip çıkmalı artık…
Sözde değil, özde.
Xxx
Ve esas mesele…
Önümüzdeki günlerde Olağanüstü Genel Kurul var… Ekstra bir liste çıkmaması halinde Bahattin Karapınar başkanlığında yeni bir yönetim oluşacak… Karapınar yola devam edecekse, öncelikle herkesi kucaklamak zorunda… Kişisel kırgınlıklarını, egolarını, kaprislerini bir kenara bırakacak… Her ne kadar köprüler atılmış, saflar netleşmiş olsa da, geçmişte yaşanan kişisel “travma”ları gündeme taşımadan, şehir ve şehrin takımı için ortak noktada buluşmalıdır…
Göreve devem edecekse Bahattin Karapınar özellikle, Mehmet Baykan, Mehmet Köseoğlu, Ahmet Şan, Hasan Dağlı, Hilmi Kulluk, Zeki Çimen gibi bu şehrin ekonomisine ve sporuna hizmet etmiş insanlarla sözde değil, özde dost olmalı, o insanlara da teşekkür etmeli… Unutmamalıdır ki, Konyaspor’un başarısında bu insanların da yüzde yüz katkısı var…
Evet yönetim takviye edilmeli…
Konyaspor’u, bu şehrin sırtında “kambur” gibi görenlerle değil, Konyaspor’u şehrin “olmazsa olmazı” gibi görenlerle yola çıkılmalı… Özellikle şehrini ve sporu seven, sektöre yabancı olmayan, şehri ve şehrin takımını temsil etme “misyon” ve “vizyon”una sahip olanlar yeni yönetimin içinde yeralmalı…
Yeni yönetimde görev alacak insanlar, hem iş yapmalı hem de iş yaptırmalı… Yani “muktedir” olmalı… Konyaspor’a kendilerini değil, Konyaspor’u taşımalılar… Kimsenin karnının ağrımayacağı, ama şehrin kazançlı çıkacağı bir yönetim işin başına gelmeli ya da getirilmeli… Konya’yı bir spor şehri yapmak istiyorsak, istiyorlarsa, “doğrular”da buluşmanın tam zamanı…
Kısaca; Yeniden göreve talip olanların, samimiyetlerini bu şehirle paylaşmaları için bulunmaz bir fırsat önlerinde.