Sadece Kasımpaşa'yı, ya da bir puanı kaçırmadı Atiker Konyaspor...

Son dakikada kaçırdığı bir puandan daha fazlasını...

Maalesef dününü inkar etmedi yine...

Yani Antalya ve Marsilya maçındaki gibi “kader anı”ında veya bir “kırılma noktası”nda daha “hayal kırıklığı”na uğrattı yeşil-beyazlı ekibe gönül veren taraftarları...

Tabi ki bizleri de...

Makus talihinden değil...

Kendisini sabote etmekten, kendi ayağına kurşun sıkmaktan!

Atiker Konyaspor'un her geçen hafta “kötü”ye gittiğini görmemek için “görme engelli” olmak lazım...

Uzatmalarda yenilen goller sorun olmaya devam ediyor...

Antalya, Marsilya ve son olarak Kasımpaşa maçında olduğu gibi...

Özdilek,  Konyaspor'un balansı konumundaki savunmadaki arayışlarını da sonuçlandırması lazım...

Takımın göbekte yaşadığı tehditler, orada oynayan oyuncuların birbirlerine Fransız kalmalarından yaşandı ve yaşanıyor...

Mehmet Hoca'nın, Ali Turan, Selim Ay ve Flipoviç üçlüsünden en iyi iki stopere karar vermesi lazım...

Nasıl ki, kaleci Serkan'ın ismi tahtaya ilk olarak yazılıyorsa, bu iki stoperin de isimlerinin en önce yazılması gerekmez mi?

Evet...

Konyaspor'da oyuncular kendileri ile yüzleşmeli!

Tabi ki Mehmet Özdilek de...

Çünkü, sağır sultanın bile bildiği 15 yanlış  transferi ve golcü yokluğunu, her maçtan sonra dillendirmesi, keseri kendine yontuyor gibi bir anlam çıkarıyor...

Kim yapmışsa bu transferleri, hesabını da verecektir...

O ayrı bir şey...

Ancak, takımın şu andaki sorunu 15 transfer değil, sorun, son 3 maçta uzatmalarda yediği goller...

Her kayıptan sonra sadece sportif anlamda değil, ekonomik anlamda da dibe vuruyor bu takım...

Canımızı acıtıyor bu son dakika golleri...

Tedbir alınmalı mı?

Elbette alınmalı...

Ama, sürekli rotasyonla bu iş nasıl olacak?

Sürekli konuşulması ya da dillendirilmesi gereken bu 15 transfer veya golcü yokluğu değil...

Şikayet edilmesi gereken konu da...

Bunu herkes biliyor zaten...

Konyaspor'da yapılan transferlerin yanlışlığını veya takımda iyi bir golcünün olmadığını...

Yanlış teknik adam tercihini de...

Bunları ezberledik...

Hocanın kafasını yorması gereken bunlar değil, uzatmalarda yenilen goller...

Şu anda çözülmesi gereken asıl durum bu...

Kısacası; beni şu anda yanlış Hoca tercihi, yanlış trnasferler, ya da iyi bir golcümüzün olmayışı değil, beni şu anda ilgilendiren yenilen son dakika golleri ve bu takımın ilk yarıyı kaç puanla tamamlayacağıdır...

Gerisi fasa fiso.