Konya'nın en yaşlı gassalı konuştu: Cennet ve cehennemin işareti böyle belli olur

Konya’nın en yaşlı gassalı Hayrullah Uçar, “Dünyada hayırlı ameller işleyen ve vefat eden insanların cenazesi güzel kokar. Ölmeden önce de alnında ter olur” dedi.

TÜRKİYE’NİN EN GENÇ İMAMI OLDU 18 YAŞINDA CENAZE YIKADI

Konya’nın en genç imamı ünvanı taşıyan 80 yaşındaki Konyalı Hayrullah Uçar, son günlerde popüler olan ‘Gass’al filmi sonrası merak edilenleri, Merhaba Gazetesi’ne anlattı. 18 yaşında imam olan ve çok genç yaşta yüzlerce cenaze yıkayan Uçar, mübarek insanların cenazesiyle meleklerin ilgilendiğini, insanların ölüm şeklinin ve öldüğündeki yüz ifadesinin gelecek hayatı ile ilgili bilgiler verebileceğini ifade etti.

‘MAAŞ YERİNE BUĞDAY ALIYORDUM’

**Hayrullah Bey, sizi tanıyabilir miyiz?

-22 Mayıs 1945 yılında Yalıhüyük’te doğdum. İmam bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam, Kur’an-ı yutmuş bir adamdı. Dedem de muttalip hafızdı. Onların büyükleri de hafızdı. Nüfusa baktım, 7. dedeye kadar herkes hafız. Çok küçük yaşlarda Kur’an-ı öğrendim. 5. sınıfa geldiğimde hafızlığı bitirmiştim. Çok okuma meraklısı bir çocuktum. Babam, benim medresede eğitim görmemi istiyordu. Arapçaya başladım. Bu dili çok kolay öğrendim. 16 yaşındayken vaaz vermeye başlamıştım. 18 yaşındayken her taraftan sohbet için davet alıyordum. Sadece Konya’nın değil, Türkiye’nin en genç imamı oldum. Sınavı geçerek Yalıhüyük Merkez Camisine imam hatip oldum. Maaş yoktu. Köylü, buğday karşılığı beni imam yaptı. 18-26 yaş aralığında imamlık yaptım. Sonra da Yalıhüyük Belediye Başkanı oldum. İki dönem başkanlık görevini yürüttüm.

İLK YIKADIĞIM CENAZE BİR GURBETÇİYE AİTTİ

**18 yaşında imam olmak nasıl bir duyguydu? Bir de ilk cenazeyi kaç yaşında yıkadınız?

-İmamlığımın bir bölümünü yani 3 yılını Cihanbeyli Yapalı Köyünde yaptım. İlk cenazeyi 18 yaşında yıkadım. Hiç korkmadım. Çünkü babam beni bu konuda yetiştirmişti. Çok hassas bir insandı. Cenazeyi yıkayacak suyun sıcaklığına bile çok dikkat etmemi isterdi. Suyun sıcaklığını öğrenmek için suyu insanın en nazik yeri olan pazusuna değdirirdi. Bir cenaze çok soğuk veya çok sıcak bir suyla yıkanmaz. Yaşayan bir insana nasıl muamele ediliyorsa, cenazeye de aynı hürmeti göstermek gerekir. Babam, bunları öğretti bana. İnsana insan olduğu için değer vermek her Müslümanın görevidir. Cenaze geçerken peygamberimiz ayağa kalkmış. Yanındakiler, ‘Efendim, kalkmasaydınız. O giden cenaze bir Yahudi’ye ait’ demişler. Peygamberimiz ‘olsun, insan olarak saygı duyarız’ buyurdu. Biz, onun ümmetiyiz. Yaşayana gösterilen saygı, ölüye de gösterilmeli. Yıkadığım ilk kişi de Almanya’da yaşayan Konyalı bir gurbetçiydi. ‘Genç yaşta imamlık yapmak nasıl bir duygu’ derseniz de verimli olduğunu söylerim. İyi bir hatiptim. Sakalım, bıyığım yoktu. Berber dükkânı önünde benle ilgili konuşurdu insanlar. Vatandaşlar, ‘olmaz, çok genç. Delikanlı bir adam, bundan imam mı olur’ yorumlarında bulunuyordu. Kendimi her yönüyle oradaki insanlara da sevdirmiştim.

CENAZEDEN İYİ VEYA KÖTÜ KOKU ALABİLİRSİNİZ

**Bir cenazenin cennet ve cehennem özelinde akıbeti öldükten sonra belli olabilir mi?

-‘Cenaze şöyleydi, böyleydi’ ifadeleri çok önemli değil. Bir insanın hali aslında ölmeden kısa süre önce belli olur. Can boğaza geldiğinde siz bakışırsınız ama bir şey anlamazsınız. Yatanın can boğazına gelmiştir. Ölmeden önce bir insan hayatında güzel izler bırakmışsa alnında terleme olur. Simada gülümse meydana gelir. Allah ona bir tatlılık verir. Bir cenazeye bakıldığında iyi mi kötü mü olduğu anlaşılabilir. Hayatı boyunca bol bol abdest alan insanın bile cenazesi farklı olur. Cenazeyi yıkarken iyi veya kötü koku da alabilirsiniz. Bu biraz da ilimle ilgilidir. İnsanın ölüm şekli de cennet veya cehenneme işarettir. Ameli iyi olan biri tabut içinde omuzlardaysa ‘beni çabuk yerime götürün’ der ama bunu kimse duymaz. Ameli kötü olan da ‘Bu ne hız beni götürmeyin’ diye kendince feryat figan eder.

**Cenaze yıkandığını hisseder mi ve cenaze yıkanırken ağlayan yakınlarını gördüğünüzde neler hissettiniz?

Kesinlikle hisseder. Hatta defnedildikten sonra cenazeden ayrılan insanların ayakkabı sesini bile duyabiliyor. ‘Eyvah beni bırakıp gittiler’ diyor. Cenazesi olanların bağırıp çağırmak yasaktır. Ben onların bağırarak ağlamasından doğrusu hiç etkilenmedim. Yüz yırtmak, saç çekmek, bağırarak ağlamak cenazede yanlıştır. Gözden yaş gelebilir. Hakk’a teslim etmek lazım. Beni en çok etkileyen cenazeler küçük çocuklar ve bebekler oldu. Onlar cennet kuşları. Onları yıkarken, direkt uçacakmış gibi hisseder insan. Şu ana kadar yüzlerce insanın cenazesini yıkadım.

**Peki kabir azabı konusu hakkında neler düşünüyorsunuz?

-Kabir azabı haktır. ‘Kabir azabı yok’ diyenler kıt düşüncelidir. İnkâr etmek doğru değil. Allah, ruhu aldıktan sonra insan ruhu, alemi berzaha gider.

MÜBAREK İNSANLARIN CENAZESİYLE MELEKLER İLGİLENİR

**Peki şu ana kadar yıkadığınız cenazelerden hangisi sizi en çok etkiledi?

-Allah rahmet eylesin, Kur’an ehli olan, hocaları çok seven bir Hasan Amca vardı. Vefat edeceği zaman başında Yasin okuyordum. Selamun Kavlen Mir Rabbi Rahim duasını okuduğum esnada mübarek ruhunu teslim etti. Yavuz Sultan Selim, hastalıktan yatağa esir olmuştu. O zamanlar kanser değil, hastalığa şirpençe hastalığı denirdi. O hastalıktan kıvranırmış. Huzuru kalmamış. Başında vezir duruyor. Herkesi dışarı çıkarıyor. Selamun Kavlen Mir Rabbi Rahim duasını okuduğu anda ruhunu teslim ediyor. Bu, Allah’ın cennette Müslümanlara verdiği selam. Ne mutlu böyle insanlara. Hasan Amca da öyle vefat etti. Onu ben yıkadım. Çok severek yıkadım onu. Mübarek bir insandı. ‘Mübarek bir insanı yıkarken yıkandığı yere melekler gelir’ ifadesi doğrudur. Melekler ilgilenir. Görenler bunu görür, hisseder. Biz görsek de bunları dile getirmeyiz.

EŞİ GASSAL OLAN KADINLARA ÇAĞRI

**Bazı insanlar morgdan, gasilhaneden korkuyor. Gassallara mesafeli davranabiliyor. Bu yaklaşım doğru mu?

İnsanın beşeri olarak korkuları olabilir. Sonucu düşünene göre morg, gasilhane hiçbir şey. Bu yaklaşımların hiçbiri doğru değil. Gassallar, çok önemli bir meslek icra ediyor. Bizler Allah’a bir kulunu uğurluyoruz. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? ‘Affet Rabbim’ bu kulunu diye dua ediyoruz. Eşi gassal olan bir kadın eşinden asla ürpermemeli. Zaten Kur’an ahlakıyla donanmış kadın bu mesleğin ne kadar önemli bir meslek olduğunu bilir ve eşine olan sevgisi ve saygısı artar. İnsanları yıkayarak, diğer dünyaya uğurlayan gassalların eşleri ‘inşallah beni de en güzel şekilde diğer dünyaya yollarsın’ diye dua eder. Hiç yadırgamaz bu mesleği. Gassallık hem çok güzel bir meslek hem de sevabı çok.

CENAZE ÇOK SICAK VEYA ÇOK SOĞUK SUDA YIKANMAZ!

**Bir gassal cenaze yıkarken nelere dikkat etmeli?

Bir cenaze yıkanmaya geldiğinde üzerinde mevcut sağlığında giydiği kıyafetler çıkarılır. Üzerine çarşaf gibi bir şey örtülür ve mahrem yerleri gizlenir. Ölüyü incitmeden, sağ bir adam gibi onu kaldırıp, teneşire koymak icap eder. Ölüyü sıkmamak, rahatsız etmemek gerekir. Cenazeyi yıkayanların ölüye saygılı olması gerekir. Bu hayatındayken zengindi, fakirdi ayrımı yapmadan her cenazeye eşit mesafede yaklaşmalı ve işini ona göre yapmalıdır. Cenazeler çok soğuk veya çok sıcak suyla yıkanmamalıdır. En önemli husus budur. Çok güzel bir şekilde yıkayıp, cenazeyi son yolculuğuna hazırlamak mühim bir meseledir. Her bir aşaması ayrı önem arz eder bu işin. Bir kan akıntısı yoksa cenaze kısa sürede yıkanır ve kefenlenir. Ölenin gözlerini yummak sünnettir. Kollar yana uzatılır. Cenaze yıkama işlemini fuzuli olarak uzatmak doğru değil.

**Hayrullah Bey, son olarak neler söylemek istersiniz?

Allah, herkese hayırlı uzun ömürler versin. Bir insan sadece dünya için değil, diğer dünya için de hazırlık yapması gerekir. Teknolojinin çok yaygın olduğu günleri yaşıyoruz. Anne ve babaların çocuklarına dikkat etmesi, onları İslam ahlakına göre yetiştirmesi gerekir. Ölüm hak. Ne yaşanırsa yaşansın insanın gideceği yer toprak. Dünyaya çok dalmamak gerekir.