Konya'nın büyük değerleri hedef alınıyor!

Konya'nın büyük değerleri hedef alınıyor!

Konya’nın önemli alimleri arasında yer alan Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî ve Şems-i Tebrizi hakkında bazı sosyal medya hesaplarında eşcinsel olduğuna dair asılsız iddialar ortaya atılıyor. Tarihe damga vurmuş şahsiyetler saldırıya maruz kalıyor

Son günlerde sosyal medya ve bazı internet sitelerinde Hz. Mevlâna ve Şems-i Tebrizi hakkında asılsız iddialar bulunuyor. Dönemin en büyük iki düşünürüne hakaretler ediliyor. Bu konunun en büyük örneği kendini tarihçi olarak tanıtan emekli asker Ümit Doğan, Hz. Mevlâna ve Şems-i Tebrizi’nin eşcinsel olduğunu sosyal medya hesaplarından öne sürüyor. İleri sürdüğü asılsız iddialar, binlerce kişi tarafından takip ediliyor ve inanılıyor. Konya’nın tarihine damga vurmuş Hz. Mevlâna ve Şems-i Tebrizi hakkında asılsız iddiaların ortaya atılması, Konyalı vatandaşlar tarafından tepki topluyor. Konya’da Hz. Mevlâna ve Şems-i Tebrizi üzerine araştırmalar yapmış, Selçuk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde görev yapmış, Mevlâna Araştırmaları Derneği Ankara Şube Başkanı Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, öne sürülen iddiaların tamamının asılsız olduğunu, Hz. Mevlâna ile Şems-i Tebrizi’nin dünyada sevgi ve saygıyla anıldığını kaydetti.

ASILSIZ İFTİRALAR ATILIYOR

Hz. Mevlâna hakkında onlarca asılsız iftiranın olduğunu belirten Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, “Mevlâna hakkında yapılan iftiraların ve asılsız iddiaların her birine açık ve kesin cevapların bulunduğunu peşinen ifade etmeliyim. Çirkin ifade ve tavırların seviyesine inmeme çabası içerisinde olmamıza rağmen, bazı değerli araştırmacı arkadaşlarımız tarafından ciddi cevapların verildiği de bilinmelidir. Şems-i Tebrîzî, Mevlânâ’nın dostu ve sohbet arkadaşıdır. Birbirlerini sevdikleri ve dinî vasıflarla övdükleri eserlerinde açıkça yazılıdır. İnançlı insanların en dikkat ettiği tehlike alanlarından biri şehvet düşkünlüğüdür. Öne çıkarılan bir konuyla ilgili söz etmek gerekirse, Mevlânâ’nın, Fîhi Mâ Fîh kitabında zalim ve kafir Moğollar hakkında ifadeleri vardır. Halkı Moğollara karşı koruma çabası içinde olan ve zahmet çeken idarecilere sabrı telkin edip halkı gözetme çabalarını överken, buna karşılık Moğollarla işbirliği yapma durumuna girenleri de şiddetle eleştirmektedir” diye konuştu.

4-2-adnan-karaismailoglu.jpg

DÜŞÜNÜRLER HZ. MEVLANA’DAN YARARLANIYOR

Dünyada bulunan çoğu düşünürün Hz. Mevlana’dan yararlandığını söyleyen Karaismailoğlu, “Bütün insanlara şekilcilikten, bencillikten ve maddeye düşkünlükten kurtulma yollarını gösteren Mevlânâ, dünyanın her ülkesinde sevgiyle ve saygıyla anılmaktadır. Hatta birçok düşünür, onun düşüncelerine sığınmayı, bu buhranlı yıllarda maddecilikten ve kapitalist işleyişten kurtulma çaresi olarak göstermektedir. Sadece ülkemizden Nurettin Topçu ile Sezai Karakoç’u ve yurt dışından, Roger Garaudy ile Eva de Vitray Meyerovitch’i anmak kafidir. Ülkemizdeki az sayıdaki kişilerin yanlış tercihleri ise, kendilerine düşen bir nasiptir. Hemen hemen bütün halkımızın gönlündeki sevgi ve hürmetin delili ise Konya’daki Türbe-i Şerîf’i bazı günlerde 30 bini aşkın kişinin ziyaret etmesidir” şeklinde konuştu.

MÜSLÜMANLARIN HÜRMET ETTİĞİ KİŞİLERE SALDIRILIYOR

Geçmişe dönük acımasız eleştirilerin yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Karaismailoğlu, şunları söyledi: “Eleştirilerin sadece Hz. Mevlânâ üzerinde yapıldığı sanılmamalıdır. Bu şahıslar dikkat çekici olduğu için Hz. Mevlânâ’yı öncelikle ele almakta. Başta İmâm-ı Gazalî olmak üzere Müslüman Türklerin hürmet ettiği kişilere, Osmanlı alim, arif ve şairlerine konuşmalarında ve yazılarında ölçüsüzce saldırmaktadırlar. Bir üzüntümüz ise medya ve basın yayın araçlarının Mevlânâ’nın öğretilerine gereğince yer açmaması yanında maalesef çirkin iftiraları gündeme taşıması, makul cevapları ve yayınları halka duyurmamasıdır. Ayrıca çirkin söz ve iftiraları, basit bir durum gibi görüp düşünmeden tekrarlayan herkesin, milli ve dini kültürümüze karşı büyük bir vebal ve sorumluluk altında olduğu da açıktır. Bu davranış biçimleri, insaflı kişiler için çok üzücü ve kırıcıdır. Aykırı iftira ve iddiaların, Mevlânâ ile ilim ve irfan geleneğimiz arasına girmesine elbette izin verilmeyecektir.”

ALİ GÖZEN

Kaynak:ALİ GÖZEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum