Konyalıların bağışıklığını ekonomik kriz düşürdü! Aciller doldu taştı
Konya'da kamu hastaneleri başta olmak üzere, tıp fakültelerinin ve özel hastanelerin acil servisleri çocuklarla doldu. Birçok çocuk yüksek ateş, karın ve boğaz ağrısı, burun akıntısı şikayetiyle hastanelere başvurdu. Bunlara ek olarak bir de çocuklar ve yetişkinlerde kusma, ishal vakaları görülüyor. Uzmanlar, bir salgından bahsetmenin doğru olmadığını ancak özellikle kusma ve ishal şikayetlerinin bu dönemde görülmesinin alışılmamış bir durum olduğunu söyledi.
ÇOCUKLAR TANIMADIĞI VİRÜS VE BAKTERİLERLE TANIŞIYOR
Akademi Hastanesi Acil Servis hekimlerinden Dr. Vusal Yusifov, acillerdeki yoğunluk ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne konuştu. Yusifov, acillerdeki yoğunluğun okulların açılmasından ötürü genelde eylül veya ekim ayı gibi olacağını, ancak bu sene biraz geciktiğini ve aralık ayında yaşandığını söyledi. Her yıl okullar açıldıktan sonra damlacık yoluyla yayılan hastalıkların artışa geçtiğini belirten Dr. Vusal Yusifov, “Çünkü öğrenciler okulda birbirleriyle yakın temastalar. Sınıfta kapalı ortamdalar. Bir çocuğun bağışıklığı ne kadar güçlü olursa olsun. Bağışıklık tam oturuncaya kadar bu tarz hastalıkları hep göreceğiz. Özellikle okula veya kreşe ilk kez gidenler, daha fazla olur. Yıl boyunca hastanede olurlar. Çünkü çocuklar, tanımadığı virüsler ve bakterilerle tanışır bu zaman dilimi içinde” şeklinde konuştu.
BU AYDA İLK KEZ KUSMA, BULANTI, İSHAL GÖRÜYORUZ!
“Bu ara normal seyrin dışında bulantı, kusma ve ishal görüyoruz” diyen Akademi Hastanesi Acil Servis hekimlerinden Dr. Vusal Yusifov, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Genelde kusma, bulantı ve ishal vakaları yaz aylarında görülür, eylül ayında bıçak gibi kesilirdi. İlk kez bu yıl bu aylarda aynı şikayetleri görüyoruz. Bu durumun da çeşitli gerekçeleri var. Virüs, şekil değiştiriyor. Artan fiyatlardan dolayı gıda kalitesi düştü. Oysa tüketilen gıdaların kökeni çok önemli. Tüketilen suyun temiz ve sağlıklı olması gerekir. Bunların hepsi bu dönemde az önce ifade ettiğim vakaların görülmesine sebep oluyor.”
BİR SALGINDAN BAHSETMEK DOĞRU OLMAZ
Bu dönemde yaşanılan hastalıkları 'salgın' olarak nitelendirmenin doğru olmayacağının da altını çizen Yusifov, ayrıca şunları kaydetti: “Her çocuk bu dönemi yaşar. Hastalığa salgın demek doğru değil. Her mevsimin kendine göre hastalığı var. Bu mevsimin hastalığı da üst solunum yolu enfeksiyonu. Mayıs ayının sonuna kadar sürer bu hastalık. Ateş olur. Ağız ve burunda akıntı olur. Kemik ve baş ağrısı yaşanır. Gribal enfeksiyon ise kolaylıkla damlacık yoluyla bulaşır. Çocuklarımızın olabildiğince bağışıklık sistemini güçlü tutmamız gerekir. Bunun ilk yolu dengeli ve sağlıklı beslenmeden geçer. İyi beslenmek, doymak değil. Proteini, karbonhidratı tam alabilmek demek. Gerekirse çocuğumuza multivitamin desteği verilmeli. Çocuklarımıza bal, pekmez, portakal, mandalina yedirmeliyiz. Çocuğun bağışıklığı güçlü olursa, 1 ayda değil, 3 ayda hasta olur. Hasta olursa, hastalığı daha kolay atlatır. Sık el yıkamalıyız, maske kullanımı çok önemli. Pandemi sürecinde maskenin çok faydasını gördük. Hava soğudu. Ani hava değişimleri yaşanıyor. Çocuğu kalın giydirmek yerine katmanlı giydirmeliyiz. Evet, acillere başvuran kişi ve özellikle çocuk sayısı arttı. Kamu hastanelerinde de bizde de acile başvuru fazla. Çocuk polikliniklerimiz dolu.”
EMRE ÖZGÜL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.