Konya'da sahafta büyük keşif! Yıllar sonra ortaya çıktı
1921 yılında Kurtuluş Savaşı devam ederken yapılan ilk milli marş yarışması sonucunda Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı, TBMM tarafından milli marş olarak kabul edildi. Ancak 1925 yılında, yeni bir milli marş yazılması için ikinci bir müsabaka düzenlendi. Merhaba Şehir Dergisi Yazarı-Araştırmacı Kocabaş, bu yarışmaya ait şartname ve yarışmaya katıldı. 50 kadar şiiri daha önce "Belgelerle İstiklal Marşı Tarihi" adlı kitabında 2018 yılında yayınlamıştı. Şimdi ise yarışmaya ait olduğu düşünülen yeni bir şiirin daha varlığı ortaya çıktı.
TARİHİN KAYIP SAYFALARI ARALANIYOR
Araştırmacı Kocabaş, Osmanlı döneminde yazılan mektuplar, telgraflar ve şiirlerin genellikle ikinci bir nüshasının saklandığını belirtti. Bu bilgiden yola çıkarak, 1921 ve 1925 yıllarında iki defa yapılan marş yarışmalarına katılan şiirlerin bazılarının yazarlar tarafından muhafaza edilmiş olabileceğini ifade etti. Ayrıca, bazı şairlerin 1921 yılında yapılan ilk yarışmaya gönderdikleri şiirleri 1925'te de tekrar yarışmaya sunduklarını tespit etti. Ortaya çıkan yeni şiirin kimin tarafından yazıldığı henüz belirlenememiş olsa da, kağıt türü, yazı stili ve şiirin içeriği incelendiğinde 1925 yarışmasının şartnamesine uygun olduğu değerlendiriliyor. Şiirin altındaki notlarda da yarışmaya katılmak için yazıldığına dair ifadeler yer alıyor.
DİĞER MARŞLAR GÜZEL OLSA DA İSTİKLAL MARŞI YANINDA SÖNÜK
Kocabaş, 1921 yılında yarışmaya katılan ve meclis tutanaklarına geçen diğer 6 şiir ve 1925 yılında yapılan ikinci milli marş müsabakasına katılan 50 kadar şiir değerlendirildiğinde, güzel şiirler olsalar bile, Akif’in İstiklal Marşı yanında her açıdan sönük kaldıklarını ifade etti. Kocabaş, daha sonra şunları kaydetti: “Belgeler ortaya çıkana kadar mevcut bilgilerde, ilk marş yarışmasına 724 kadar şairin katıldığı, ancak içlerinde Milli Marş olabilecek özellikte şiir bulunamadığı için Hamdullah Suphi Bey ve Hasan Basri Çantay’ın girişimleri sonucu Mehmet Akif’in İstiklal Marşımızı yazması sağlanmıştır. Elimizde 6’sı dışında diğer şiir örnekleri olmadığı için, bu şiirler hakkında değerlendirme şansımız bulunmamaktaydı. Ancak 1925 marş yarışmasına katılmış şiirler bize bu değerlendirme fırsatını sunmaktadırlar.”
DETAYLI İNCELEMELER DEVAM EDİYOR
Kocabaş, “1921 yılındaki milli marş yarışmasına katılan 724 şiirden yalnızca meclis tutanaklarında bulunan 7 tanesi günümüze ulaşmış durumda. Maarif Vekâleti’nin 23 Aralık 1947 yılında yaşadığı büyük yangında bu 724 şiirin de yok olduğu düşünülüyor. Bu sebeple, 1925 yarışmasına ait gün yüzüne çıkan şiirler, milli kültür tarihimiz açısından büyük önem taşıyor. İlk kez ortaya çıkan bu tarihi şiiri kimin yazdığı, içeriği ve anlamı üzerine detaylı incelemeler devam ediyor” şeklinde konuştu.
İşte İlk Kez Ortaya Çıkan O Şiir:
Milli Marş
Türk’üz, bizi hür yaratmış hürriyeti yaratan
Türk’üz, hürüz tâ ezelden: hür doğarız anadan!
Hürriyetin o ilâhi ateşinden alınmış
Türkün damarlarındaki cevher gibi temiz kan. (Her bir Türk’ün damarında gezen)
Bütün tarih (dünya) işte şahit hürriyetine:
Bin bir millet baş eğmiştir onun hür râyetine (bayrağına)
Demir çemberlerden altın çelenk yapıp başına
Takan millet güvenmez mi kendi öz kuvvetine!
Türk kuvveti, Türk kuvveti! Ey mübarek kuvvet sen,
Dost düşmana ağızlarda destan oldun her zaman!
Türk kuvveti, hak kuvveti! Hak saklasın seni hep
Kurtulmuştur zulüm elinden çünkü sana sığınan.
Türkün asil alnı yüksek, gözü yüksekte gezer,
Onun için ay-yıldızdan alınmıştır bayrağı!
Bu bayrağa minnet ile açmadı mı bağrını
Asya’nın, Avrupa’nın, Afrika’nın her dağı!
Türkleri de her kavim gibi evet Allah yaratmış,
Fakat Türk’tür bu dünyada hürriyeti yaratan:
Hürriyete her bir millet tapınıyor biliriz,
Fakat ancak ırkımızdır hür doğanlar anadan!
Ey ülkeler, ey dünyalar feth eyleyen eski ırk!
Emanettir bize senin adın, şanın, namusun,
Medeniyet dünyasını, fen, sanat ülkesini
Senin dehanla feth etmek boynumuza borç olsun!
Şiirin altında kurşunkalem yazısı ile eklenen notta ise: “Güftenin muhtasar olması meziyet bildirir. Maddede kaç mısradan teşekkül etmesi lazım geleceği tasrih edilmiş değildir. Bununla beraber Fransızların, İngilizlerin, Amerikalıların milli marşları -marş kıtaları- yukarı aşağı bu güftem kadardır.” ifadeleri bulunuyor.
Kaynak:M. Ali Nurullahoğulları
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kasım hocam değerli bir araştırmacı ve yazardır. Tebrikler hocam
Yanıtla (1) (0)İBNİ SİNA 1030'da öldü..Türkler Anadolu'ya 1071'de girdiği yıllarda, GAZZALİ
Yanıtla (1) (0)İbni Sina'yı KAFİR ilan edince, zamanla ULEMA yaydı..Osmanlı dönemi İBNİ
SİNA eserleri Okutulmadı, AVRUPA Okudu..
ibni sinanın kitapları çevrilse kanserin çaresi bile vardır..kesinlikle eski osmanlıca tıp kitaplarını çeviri yapıp araştırmak lazım.
Yanıtla (0) (0)