Konya'da lüks koltuk sevdası yuvaları yıkıyor! Konyalılar borca battı

Ekonomik gerekçelerden dolayı vatandaş zorlu günlerden geçiyor. Birçok kişi, yaşamını devam ettirebilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kredi kartına yükleniyor. Borcu artan vatandaş, kredi borcunu ödeyemiyor ve takibe düşüyor. En çok kredi kartı borcuna sahip iller sırasıyla belli oldu. Konya, 'en çok bireysel kredi kartı borcuna sahip il' ünvanını aldı. Avukat Asiye Tuğçe Çakır, konu ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.

KREDİ KARTI KULLANIMIYLA İCRA DOSYALARI DA ARTTI!

Uzun süredir ekonomistlerin, nakit paranın piyasadan hızla çekileceğini, kredi kartı kullanımının frenlenmesi ve günlük harcamaların minimuma indirilmesi konusunda uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Avukat Asiye Tuğçe Çakır, bir süre öncesinde de kredi kartı faizi ve gecikme oranlarını sabit tutma kararından geri adım atıldığına dikkat çekti. Sabit tutma kararının vatandaşı fazla bunaltmamak adına yapılan geçici bir tedbir olduğunu ifade eden Çakır, “Gecikme faizleri ve kullanım faizlerinin güncellenmesi ile beraber bankalara kredi kartı ve kredi kullanımlarının limiti hakkında bir takım uyarılarda bulunuldu. Zannımca da kart limitlerinin vatandaşın geliri ile orantılı olması gerekiyor. Kısa bir süre öncesinde dahi, ihtiyaca değil isteğe bağlı alışverişlerde kullanılan kredi kartı, son yıllarda günlük gıda alışverişinde dahi mecburi olarak kullanılır hale geldi. Bu da nakit paranın ulaşılamaz hale gelmesinden kaynaklandı. Yakın zamanda yapılan araştırmalar da gösteriyor ki yoğunlaşan kredi kartı kullanımı, artan icra dosyalarını da beraberinde getiriyor. Nakite ulaşımı sağlayamayan vatandaş, bir süre önce faizlerin de sabitlenmesine güvenerek kredi kartı kullanımını mecburi olarak artırdı. Sonrasında sabitlenme kararı ortadan kaldırılınca yüksek faizlerle karşı karşıya kalındı” dedi.

GEÇMİŞTEN GELEN BORÇLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI!

“Güncel tarihte, kredi ve kredi kartı borcuna bağlı icra dosyası sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor” diyen Avukat Asiye Tuğçe Çakır, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bankaların son aylarda uygulamış oldukları kredi kartı limit artırma taleplerinin, düşük yüzdelerle karşılanması, vatandaşın giderlerini karşılayamaması ve 'bankaya borcunu diğer bir bankanın kredi kartı/kredisi ile ödeme' yolunu da kapatmasını engellemek ile karşı karşıya getirmiş, vatandaşı ağır bir yükün altında bıraktı. Tüketiciler, kredi kartı kullanımını son aylarda yavaşlattı lakin önceden süregelen borçlarını ödeyememesi icra dosyalarına ivme kazandırdı. Bu nedenle vatandaş düşünmesin ki kredi kartı kullanımı arttı. Tam tersi, kredi kartı kullanımında vatandaş frene basmış durumda. Lakin altından kalkamadığı, geçmişten gelen borçlar artık gün yüzüne çıkıyor.”

KREDİ KARTI LİMİTLERİNİ GIDA ALIŞVERİŞİ DOLDURUYOR!

Yapılan araştırmalara vurgu yapan Çakır, kredi kartı kullanımının pandemi öncesinde vatandaşın lüks harcamalarında kolaylık sağladığını söyledi. Pandemi ve sonrasında kredi kartlarının limitlerinin genelde günlük zorunlu gıda alışverişiyle doldurulduğunu dile getiren Çakır, ayrıca şunları kaydetti: “Kişinin nakite ulaşımının azalması, bu durumu beraberinde getirdi. Günümüzde orta ve düşük gelirli vatandaş, kredi kartı ve banka kredisi haklarını günlük zorunlu alışverişte kullanırken, orta gelir üzerindeki vatandaşlar ise ithalatta kullanarak kar döngüsü yaratmaya çalışıyor. Bankalar başlatmış oldukları icra dosyasından sonra ev veya iş yeri kapısına hacize geldiklerinde, çevresel etkenler nedeni ile haciz durdurmak için taahhüd veren vatandaş, bir tek taksidi bile ödememesi halinde yaptırımlar ile karşılaşıyor. Bu durum vatandaşta psikolojik olarak zorlanmalara yol açtı. Borç batağında olan kişi bir de hukuki yaptırımın darbesini kaldıramıyor. Bu durum hem şahsın iç dünyasını hem de hayat düzenini olumsuz etkiliyor.”

TAAHHÜDÜN SONU CEZAEVİ!

Taahhüt sözleşmesinin tarifini yapan Avukat Asiye Tuğçe Çakır, “Bu sözleşme, borçlunun borcunu taksitlendirerek ödeyeceğini icra müdürü karşısında yazılı olarak taahhüt etmesidir” dedi. Taahhüdü ihlalin şartlarından da bahseden Çakır, şu cümleleri kullandı: “Taahhüt kesinlikle yazılı olmalıdır. Kesinleşmiş bir icra takibi olmalıdır. Yazılı taahhütte borca ve borçluya dair tüm bilgiler yer almalıdır. Taahhüt sözleşmesi kayıtsız ve şartsız olarak imzalanmalıdır. Taksitlerden bir tanesinin dahi ödenmemesi halinde 3 ay tazyik hapsine hükmedilebilir.”

BORÇLARLA BİRLİKTE BOŞANMA DOSYALARI DA İVME KAZANDI

Borç ile kurulan evliliklerin, zamanla çatırdadığını aktaran Çakır, muhabbet ile birbirlerine vakit ayırması, birbirini daha da tanıması yerine çiftlerin artık geçim derdine düştüğünü kaydetti. Çakır, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Güzel koltukta oturayım deyip kredi kartının limitini zorlayan çiftler, evlilik sonrası çalışıp, borç ödemekten o koltuğa rahat nefes alarak oturamıyor. Evliliğin ilk yılları borç ödemek ile geçiyor. Bu nedenle gerek yeni evlenenler, evlenecek olanlar gerekse de diğer vatandaşlar artık fuzuli harcamaları tamamen kesmeli. Günlük zorunlu alışverişinde ise dikkatli adım atması gerekiyor.”

EMRE ÖZGÜL