Konya'da bu mahallenin geleceği yok ediliyor! Her yer beton oldu
Karatay'a bağlı Obruk Mahallesi'nde 800 yıllık han, Kızören Gölü başta olmak üzere birçok yapı ve değer bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde 800 yıllık tarihi kervansaray müze otel oldu. Bu gelişmenin üzerine Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Mahalli İdareler Birim Başkanı-Obruk Bölgesi Mahalleler Sorumlusu Celal Demir, Obruk'a bir gezi düzenlediğini söyledi. Demir, Obruk'un tarihi, kültürel ve doğa yönüyle artık eskisi gibi olmadığını, mahallenin samimiyetini kaybettiğini ve Obruk'a kıyıldığını aktardı.
OBRUK'A HANÇER SAPLANDI!
Konya Karatay Obruk Hanının, gölünün, caminin, mezarlıkların, köy yolunun yani Obruk havalesi ve Obruk platosunun kendisi için çok özel olduğuna dikkat çeken Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Mahalli İdareler Birim Başkanı-Obruk Bölgesi Mahalleler Sorumlusu Celal Demir, yakın süreçte otel yapılan 800 yıllık hanın, tarihi mirasın doğallığının, estetik ve tarihi duruşun bozulduğunu tespit ettiğini söyledi. Demir, “Tarihi dokusu bozulmuş olup, insan gücüyle kaldırılması mümkün olmayan taşların çoğunun duvarda olmadığını gördüm. Duvarlarda iç ve dış görüntüsünün önceki haline göre imar ve tamir yapılmadığını inceledim” dedi. Hanın önünden geçen köy girişi yolunun iptal edildiğini de aktaran Demir. “Yolun kaldırılmasıyla Obruk'a tarihi ve turizm yönüyle bir hançer daha saplandı. Hanın göle bakan duvarı kapatılmış. Keşke olduğu gibi kalsaydı. Gölün mahsun bakışını, turistler de izlemiş olurdu. İç kısmındaki kemerli bölme odacıklar eski halini almamış, 13 odalı otel olarak düzenlenmiş ve işletmeye verilmiş” şeklinde konuştu.
HAN OTEL OLACAĞINA KEŞKE KUR'AN KURSU OLSAYDI!
Yol tarafından hanın giriş kapısı üstünün eski fotoğraflardaki gibi olmadığını gördüğünü söyleyen Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Mahalli İdareler Birim Başkanı-Obruk Bölgesi Mahalleler Sorumlusu Celal Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İncelemek istedim, Karatay Belediye personeli inceleme yapmama müsaade etmedi. Tarihi bir yapıtın üzerinde cam ve profil dekorun olmasını da bilinçsizlik veya bilgisizlik olarak ima ile baktım. 'Restorasyon' denilen bu işe ancak 'ticari rant' denir. Eğer koruma altına alınacaksa eski doğal yerine konulacak taşlarla örülüp üstünden güçlendirme yoluyla han koruma altına alınabilirdi. 800 yıllık hanın yıllardır bakımsız ve harabeye dönüştüğünü, kaderine terk edildiğini de vatandaş gözüyle biliyoruz.1985-1986 yıllarında dini eğitim aldığım Kur'an Kursu, mezarlıktan İlbizlik yaylası tarafına bakan bir araziye yapılmıştı. O bina da yıkılmış. Yani Obruk Kur'an Kursu tarihe karıştı. O han, otel olacağına Obruk Bölge Kur'an Kursu olsaydı. İlim ve irfan merkezi olsaydı. Emin olun daha güzel olurdu. Hafız Belediye Başkanımız Hasan Kılca'ya da bu yakışırdı.”
OBRUK GÖLÜ'NÜN DOĞAL VARLIĞI HİÇE SAYILDI!
Kısa sürede bir platform oluşturmayı düşündüğünün altını çizen Başkan Demir, ayrıca şunları kaydetti: “Eski Kur'an Kursu yerine peyzaj yapılmış. Han tarafındaki kurs öğrencilerinin yetiştirdiği çamlardan çok az kalmış. Bizim de bir hatıramız vardı. Kavak, söğüt dikmiştik. Onlar hiç kalmamış. Obruk Gölü'ne bizim zamanımızda yani 1986 yıllarında hatırladığım kadarıyla yüz basamaklı merdiven ile iniliyordu. Su pompalama regülatörü seviyesine kadar gölde su vardı. Gölde martılar yüzerdi. Etrafı kamışlarla çevriliydi. Devasa su kanalıyla Obruk Ovası sulanırdı. Konya merkezde olduğu gibi o kanal da kapatılmış. Her hafta veya gün görevli bir amca göle iner su seviyesi ölçümünü raporlardı. Göldeki su şimdi en dip seviyeye düşmüş. Obruk Gölü, kaderine terk edilmiş. Manavgat Çayı, İsrail'e akarken, KOP idaresi yıllardır çalışma yapmazken, DSİ, TEİAŞ kuyulardan para kazanırken; bu gölün devlet tarafından hiç değeri bilinmedi. Kıymeti, doğal varlığı hiçe sayıldı.”
GELECEĞİMİZİ YOK ETMEYİN!
Obruk'taki mezarlıktan da bahseden Saadet Partisi Karatay İlçe Teşkilatı Mahalli İdareler Birim Başkanı-Obruk Bölgesi Mahalleler Sorumlusu Celal Demir, mezarlıkta çok eski Arapça, Farsça, Latince, Yunanca gibi farklı alfabetik yazılı mezar taşlarının, lahitlerin varlığına dikkat çekti. Bunların çoğunun yıkıldığını, yazılarının silindiğini ve çok eskidiğini belirten Demir, tarih kokan bu mezar taşlarını koruma noktasında da gerekli önlemlerin alınmadığını dile getirdi. Demir, konuşmasını şu cümlelerle noktaladı: “İdareci, yetkili, kurum veya kuruluşlardan Obrum ile ilgili taleplerim var. Geçmişten geleceğe açılan pencerelere gölge olmayın. Işıkları söndürmeyin, menfaat, ticari, gösteriş uğruna geleceğimizi, birikimlerimizi tehlikeye atmayın, Milli, manevi değerlerimize elinizin tersiyle saygısızlık yapmayın. Doğal, tâbi varlıkların üzerine beton atmayın.”
HABER MERKEZİ
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.