Konya'da 7 şiddetinde deprem üretecek faylar var!

Düzce, önceki sabah 04.08'de 5.9 büyüklüğünde şiddetli bir depremle sarsıldı.  AFAD depremin merkez üssünü Gölyaka, Sarıdere olarak belirledi. Deprem, İstanbul, Sakarya, Ankara, Eskişehir, Bursa, Yalova, Kocaeli, Bolu, Zonguldak, Çankırı, Edirne gibi şehirlerde de hissedildi. Vatandaş, geceyi korkudan dışarıda geçirdi. Depremde can kaybı olmazken, ciddi şekilde maddi hasar ortaya çıktı. Son deprem, ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. 

KONYA'DA SIKINTILI BİRÇOK BİNA VAR!

Her fırsatta yapı güvenliğine vurgu yapan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şube Başkanı Dr. Süleyman Kamil Akın, “Deprem yine kendini hatırlattı. Deprem uyumaz. Önümüzde deprem olmadan yıkılan Zümrüt Apartmanı faciası ve şehrin birçok bölgesinde kendiliğinden yıkılan ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız var” dedi.  “Yapı stoğumuz baştan aşağı belli bir plan ve program dahilinde değişmeli” diyen Akın, “Konya'daki bu olumsuzlukların üzerine bir de deprem eklenirse Allah korusun siz düşünün. Akredite İnşaat Mühendisleri tarafından riskli olduğu düşünülen binaların acilen incelenmesi gerekir. Olası bir depremde hasar görmesi düşünülen binaların da kontrolü mutlaka sağlanmalı. Özellikle 1999 yılından önce yapılan binaların kontrolü gerekiyor.

Konya'da gerek yapım şekli, gerek zemin yapısı, gerek taşıyıcı sisteme müdahale edilmesi sebebi ile sıkıntılı olan birçok bina var. Güvenli olmayan yapı stoğunun üzerine bir de deprem meydana gelirse, Konya'da sonuç facia olur. Bu konuda siyasi irade maalesef ortaya konulamadı. Geç kalıyoruz. Kaybedecek vaktimiz yok. Her geçen gün de risk artıyor. İmar barışı söylemleri var. Kesinlikle buna karşıyız. Maalesef bu barışlarla kontrolsüz yapılmış binalarımız oluyor. Kontrolsüz bina yapımı demek, güvensizlik demek. Yapımının her aşamasında yerinde ve etkin denetleme şart. 'Konya, deprem bölgesi değil' diye kendimizi güvende hissedeceğimiz bir durum yok. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, riskli binaların varlığına dikkat çekerek, dönüşümün gerekliliğine vurgu yapıyor fakat kentsel dönüşüm sürecinin Konya'da personel yetersizliği bahane gösterilerek, uzatıldığı vatandaşlar tarafından dile getiriliyor.

Örnek olmamız gereken konuda maalesef sürecin uzaması dönüşümün önüne engeldir. Binaların güvenliği için de dönüşüm şart. Bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

TUZ GÖLÜ, AKŞEHİR VE ILGIN UYARISI

KTÜN Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren ise “Konya, yıkıcı depremlerden etkilenme sıklığı açısından en güvenilir yerlerin başında geliyor. Fakat bu gerçek de Konya'da deprem olmaz anlamını taşımamalıdır” diye konuştu. Eren, Akşehir, Ilgın ve Altınekin gibi ilçelerde aktif fay zonlarının bulunduğunu ve buralarda olabilecek bir depremin de Konya şehir merkezini ciddi şekilde etkileyeceğini dile getirdi. Akşehir ve Ilgın'ın bu anlamda daha çok dikkat edilmesi gerekilen yerler olduğunun altını çizen Eren, “Konya Ovası, Alüvyal bir zemin üzerinde. Konya'nın Tuz Gölü ve Akşehir fay zonu gibi aktif fayları var. Bu noktaların şehir merkezinden uzak olmasına rağmen, olası bir depremin de şehir merkezini ciddi oranda etkileyeceği bir kez daha diyorum akıllardan çıkarılmamalıdır” şeklinde konuştu. 

ŞEHRİN KUZEYBATISINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Konya havzasının da faylarla oluştuğuna vurgu yapan Prof. Dr. Yaşar Eren, Yüksek binaya çıkıp bakıldığında Konya dümdüz. Ovanın oluşumu çevresinde bulunan kenar faylarıyla oluşmuş. Konya'nın Kuzeybatısından 15 kilometrelik diri bir fay hattının geçtiği de bilinmelidir. Bu fay, Konya fay zonudur. Kuzey ve Kuzeydoğulu bir gidişin olduğu zon var. Yaklaşık 50 kilometre uzunluğunda. Bu fayda oluşabilecek bir deprem, orta büyüklükte bir deprem üretebilir. Yani 5 ile 7 büyüklüğü arasında bir deprem olabilir.” 

EMRE ÖZGÜL