Konya Hükümet Meydanı'ndaki mitingi bahane ettiler: Türkiye'yi karanlığa sürüklediler
Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980 günü, ülkedeki karışıklıkları ve çatışmaları gerekçe göstererek gerçekleştirdiği askeri müdahale ile yönetime el koydu. 12 Eylül 1980 Cuma günü saat 03.59'da Türkiye radyoları (TRT) İstiklal Marşı'nın çalınmasıyla birlikte yayına geçti. Daha sonra anons yapılmadan Harbiye Marşı çalındı. Marşın bitiminde Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi okunmaya başlandı. Bu bildiriyi 5 bildiri daha izledi. Bu müdahale ile 6. Süleyman Demirel hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi, sendika ve derneklerin faaliyetleri durduruldu ve genel sıkıyönetim ilan edildi. Darbenin gece 03.00'te ilanından sonra aynı gün sabah saat 05.30'da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'a Genelkurmay Başkanı Evren tarafından birer tebliğ gönderildi. Tüm tebliğlerde, "TSK yönetime el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz" ifadesi kullanıldı, liderlere gidecekleri adresler de belirtiliyordu.
95 KİŞİ ÇATIŞMADA ÖLDÜ 43 KİŞİ DE İNTİHAR ETTİ
TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.650 bin kişi gözaltına alındı.1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı. 98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi.517 kişiye idam cezası verildi. Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı). İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi. Cezaevlerinde toplam 299 kişi hayatını kaybetti. 14 kişi açlık grevinde öldü.16 kişi "kaçarken" vuruldu. 95 kişi “çatışmada” öldü. 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi. 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitti. 937 film “sakıncalı” bulunduğu için yasaklandı. 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 13 büyük gazete için 303 dava açıldı. 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
KONYA'DAKİ BÜYÜK KUDÜS MİTİNGİ BAHANE EDİLDİ!
12 Eylül 1980 darbesine Konya'da 6 Eylül günü gerçekleştirilen Büyük Kudüs mitingi bahane edildi. 12 Eylül darbesiyle ilgili hazırlanan ve Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame, Milli Görüş lideri merhum Necmettin Erbakan ve partisine karşı kurulan tezgahı gün yüzüne çıkardı. İddianamede, Milli Selamet Partisi’nin düzenlediği Kudüs Mitingi’nin, darbe gerekçesi yapılmak amacıyla sabote edildiği vurgulanıyor. Darbeyi planlayanların o dönemde yaptığı açıklamalar bu yönde değerlendirildi.
GAZETELERE YÜRÜYÜŞ VE MİTİNG İLANI VERİLDİ
Merhaba Gazetesi, 6 Eylül günü yaşananları ve 12 Eylül 1980 darbe günü yaşanan gelişmeleri, arşivleri tarayarak gün yüzüne çıkardı. Büyük Kudüs mitinginin ilanı Konya'daki yerel gazetelerde o dönem için yer aldı. Kudüs ve Milli Gençlik Günü Yürüyüş ve Mitingine gazete ilanlarıyla tüm Konyalılar davet edildi. Gazetelerde yer alan ilanlarda yürüyüşün 6 Eylül 1980 Cumartesi günü saat 14.00'da İstasyon'dan başlayacağı ve itfaiyeye kadar süreceği belirtildi. Programın ise Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Parlamenterlerin iştiraklarıyla yapılacağı duyuruldu.
ERBAKAN 3 SAAT BOYUNCA İNSANLARI SELAMLADI
Türkiye'de Yarın Gazetesi 6 Eylül 1980 tarihli sayısında manşetten “Kudüs'ü kurtarma gününde iman seli patlama eşiğinde” başlığını verdi. MSP yürüyüş ve mitingine 100 binlerce inanan insanın aynı heyecan ve inançla katılım sağlayacağını belirtti. O dönem Pazar günü Konya'da gazeteler çıkarılmadığı için büyük Kudüs Yürüyüş ve Mitingini gazeteler 8 Eylül 1980 Pazartesi günü manşetlerden verdi. Türkiye'de Yarın Gazetesi, 8 Eylül günü “Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs için CİHAD ilan ediyoruz” manşetiyle okuyucuların karşısına çıktı. O mitinge yüzbinlerce kişi katıldı. Yine mitingde İsrail, ABD ve SSCB bayrakları yakıldı. İslamcı ve Akıncı gençlerin Kelime-i Tevhid bayraklarıyla yürümeleri şehre değişik bir hava kattı. Konya'da mitingin yapıldığı gün 100 binlerce kişi tarafından hep bir ağızdan “Kudüs, Yahudiye mezar olacak, Kudüs bizim canımız, feda olsun malımız, öl de ölelim vur de vuralım” sloganları atıldı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan mitinge katılan insanları 3 saat boyunca selamlayarak, konuşma yapacağı alana ilerleyebilmiştir. MSP tarafından gerçekleştirilen bu yürüyüş ve miting, Yahudiler'i de ayaklandırdı. Bu miting, Batı ve İsrail çevrelerince tepkiyle karşılandı.
4 GAZETECİYİ İFŞA ETTİLER
O dönem Türkiye'de Yarın Gazetesi'nde yer alan bir haber dikkatlerden kaçmadı. “Muhteşem Yürüyüş ve Mitingi Karalamak İsteyen Gazeteciler” başlığıyla bir haber yapan Türkiye'de Yarın Gazetesi, haberde şu ifadelere yer verdi: “Türkiye çapında yankılar uyandırmış ve yüzbinin üzerinde inanmış insanın katıldığı Kudüs'ü Kurtarma Yürüyüş ve Mitingini, İslamla hiç alakası olmayan ve Müslümanlıktan nasibini almamış, her gün gazetelerinde ahlaksız resimler yayınlayan bazı gazetelerin muhabirleri tarafından karalanmak istenmektedir. Tespitlerimize göre o gazetecilerden biri Akajans Muhabiri Tunca Bengin, Hürriyet Gazetesi Muhabiri Sezai Bayar, Milliyet Gazetesi Muhabiri Hayri Birler ve TRT Muhabiri Kemal Güngördü'dür.”
“MİTİNGİ FİLME ALDIRDIK, İSTEYENE İZLETEBİLİRİZ”
Bu yürüyüş ve mitinge bazı kesimlerce tepkiler gelince darbe gününden bir gün önce MSP Konya İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Ali Güneri bir açıklama yaptı. Güneri, şunları söyledi: “İstiklal Marşımızı ve onun Mümin Yazarı Mehmet Akif'i bizim kadar anlayan ve benimseyen başka bir siyasi teşekkül tanımıyoruz. Böyle bir tertiple karşılaşabileceğimizi tahmin ettiğimiz için mitingi baştan sona filme aldık. Herkese dilediği zaman bu filmi göstermeye hazırız. Kürsüden de böyle bir olaya şahit olmadık. Hem Mehmet Akif merhumu Mısır'a sürgüne gönderen zihniyetin günümüzdeki temsilciliğini yapacaksınız hem de Mehmet Akif'e sahip çıkacaksınız. Samimi olunuz, iki yüzlülükten kurtulunuz. Her türlü iftiranız belki iz bırakır ama Milli Selametçileri istiklal Marşına karşı ve düşmanmış gibi gösteremezsiniz. Bu taktiğiniz asla tutmaz. İhtişamımız Batı Kulüb'ü telaşlandırdı. MSP olarak İsrail ile ilişkilerimizi keselim dediğimiz andan itibaren partimizin başına gelenler, dünyada başka bir partinin ve oluşumun başına gelmemiştir.
PROVOKASYON: CÜBBE VE SARIKLA OTEL VE TEKEL BAYİ CAMI KIRILDI!
6 Eylül 1980 Büyük Kudüs Yürüyüş ve Mitingi, birtakım kişi veya kişilerce sabote edildi. İstiklal Marşı okunurken, MSP'yi zora düşürmek için bir grup ayağa kalkmadı. Mevlana Meydanı'nda bir otelin, Alaaddin Caddesi'nde de bir tekel bayinin camları şalvarlı, cüppeli ve sarıklı kıyafetleri olan kişi veya kişilerce kırıldı. O dönemin AP İl Başkanı Ağırbaşlı, CHP İl Başkanı Mehmet Çelen ve CGP İl Başkanı Hüseyin Sönmez, MSP'nin mitingine tepki gösterdi. CHP İl Başkanı Mehmet Çelen, meseleyi üzücü bulduğunu dile getirerek, o dönem şunları kaydetti: “Kıyafet yasasına aykırı şekilde giysilerle hareket etmeleri devleti hiçe sayarak alaycı bir tutum izlenmesi, en üzüntü verici noktadır. Devlet, daha önce Konya'da olmalıydı. Gerek Vali gerekse emniyet mensupları tarafından bu mitinge müdahale edilmeliydi. İstiklal Marşımızın okutulmaması ve protesto edilmesi daha önceden planlanmış gibiydi.” Yine muhalefet, o dönem MSP'yi “Humeyni Taklitçisi” olarak suçladı. Mitingin Konya'da düzenlenmesini de bir talihsizlik olarak yorumladı. Yeni Konya Gazetesi, 9 Eylül 1980 tarihli gazetesinde Kudüs mitinginin Konya'da MSP'ye oy kaybettirdiğini yazdı. MSP Konya Senatörü A. Remzi Hatip ise İstiklal Marşı'na saygısızlık edenlerin tespiti için Savcılığa başvurdu. Mitingden sonra mahkeme kararıyla Akıncı Gençler Derneği Genel Merkezi ile dini yayınlar satan bir kitabevinde aramalar yapıldı.
SABAH 05.00'DA ORDU YÖNETİMİ ELE GEÇİRDİ
12 Eylül 1980 tarihinde, Cuma günü Konya'daki miting ve yürüyüş bahane edilerek, darbe yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Siyasi partiler, Kızılay ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun dışındaki bütün dernekler, DİSK ve MİSK'e bağlı sendikalar faaliyetten men edildi. Radyo ve Televizyonlardan belli aralıklarla yayınlanan sıkı yönetim komutanlığı bildirilerinin dikkatle takip edilmesi istendi. Bu arada sokağa çıkma yasağının uygulandığı saatlerde vatandaşın kesinlikle dışarıya çıkmaması konusunda uyarılar yapıldı. O dönem için fırınların ve fabrikaların sürekli çalıştığı, ihtiyaç madde sıkıntısının da çekilmeyeceği belirtildi. Milli Güvenlik Konseyi, yasama ve yürütme görevlerini devraldı. Ordu, 12 Eylül 1980 tarihinde saat 05.00'da yönetimi ele aldı. 2. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel; (Konya, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Yozgat) yani ileri sıkı yönetim komutanı oldu. MGK Başkanı Org. Kenan Evren, parlamentoyu feshetti ve meclislerin dokunulmazlıklarını kaldırdı. CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, belirli yerlerde korumaya alındı.
KONYA'DA 156 SANIK, 45 TABANCA, 11 TÜFEK YAKALANDI
Siyasi parti faaliyetlerinin yasaklanmasından sonra, Konya'da siyasi partilerin tabelaları binalarından indirildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan 7 numaralı bildiriyle faaliyetleri yasaklanan siyasi partilerin tabela ve parti bayrakları sıkı yönetim görevlilerince indirildi.
Sıkı yönetim ilan edildikten sonra baskılar iyice arttı. Konya ve yakın şehirlerde yapılan operasyon sayısına da ulaşıldı. 2. ordu ve Konya, Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Yozgat illeri sıkı yönetim komutanlığı, yayınladığı 8 numaralı bildirisiyle sıkı yönetim bölgesinde darbeden 9 gün sonrasına kadar yapılan operasyonlar hakkında bilgi verdi ve yakalanan kişi sayısını açıkladı. Yapılan açıklamada taşınan silahların da müsadere edileceği belirtildi. Konya'da 22 Eylül 1980 tarihine kadar 156 sanık yakalandı. Konya'da 45 tabanca ele geçirildi ve 11 tüfek bulundu.
EMRE ÖZGÜL
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.