Konya Barosu bu yıl, yüzüncü kuruluş yıldönümünü kutluyor. Konya Barosu Türkiye’de İstanbul Barosu’ndan sonra kurulan ikinci ve en kadim barolardan birisidir.
Osmanlı Döneminde ilk Hukuk Mektebi İstanbul’da açıldığı gibi ilk Baro teşkilatı da İstanbul’da kuruldu. Teşkilatın ilk adı da “Dava Vekilleri Cemiyeti” dir. Avukatlar için ilk dönemlerde, dava vekili ve mehami tabirlerii kullanılmıştı.
Mesleğin gelişmesinde baroların büyük rolü oldu. Baroların, her hangi bir hukuk mektebinden mezun olmadığı halde, mahkemelerde dava vekilliği yapmasına göz yuman sistemle büyük mücadelesi oldu. Bu mücadele yıllar boyu sürdü. Buna rağmen, dava vekilleri küçük kazalarda 1960’lı yılların sonlarına kadar faaliyetlerini sürdürdü
Adliye teşkilatı altmışlı yılların sonlarına kadar hükümet binasında idi. Avukatlar için de burada küçük bir oda ayrılmıştı. Adliye, yeni binasına taşındıktan sonra, yukarı katlarda avukatlar için ayrılan salon kullanılamadı. Hep adliyenin girişindeki küçük vestiyerde otururduk. Burada çok güzel ve samimi sohbetler olurdu. Bizden yaşça büyük ve tecrübeli ağabeylerimizi can kulağı ile dinlerdik.
Bizden bir önceki dönemde kazalarda pek avukat bulunmazdı. O dönemi yaşayan ağabeylerimiz, kazalardan cepleri oldukça dolu dönerlermiş. Onlar, ceplerimizin şişkinliği dışarıdan belli olurdu diye anlatırlardı.
Avukatlık büroları şimdiki gibi geniş ve gösterişli değildi. Avukat, kâtibi ile birlikte küçük bir oda da otururdu. Avukatın önünde bir küçük tahta masa, müvekkilleri için de tahta sandalyeler bulunurdu. Eski avukatlar bunu, müşterilerinin yanlarına rahat girmelerini sağlamak için böyle yaptıklarını söylerdi. Avukatlık büroları bu kadar mütevazı idi. Avukatın yanına her gelen şapkasını eline alır, ceketinin önünü ilikler içeriye öyle girerdi.
 Günümüzde avukatlık bürosu açmak son derece masraflı hâle geldi.
Avukat olarak bizler de mesleği gerçekten çok zor şartlar altında yürüttük. Bizim avukatlık yaptığımız dönemde ortada ne bilgisayar, ne internet ne de yazıcı vardı… Bilgisayar meslekte büyük kolaylık sağladı. O daktilolardan ne çektiğimizi bir Allah bilir, bir de biz…
Son on-on beş yıl içerisinde hem meslekte hem de baro teşkilatlarında büyük gelişmeler oldu. Avukatlar için son yılların zor tarafı, kanunlarda yapılan köklü değişiklikler oldu. Bu değişiklikler hem hakimleri hem de meslektaşlarımızı bir hayli uğraştırdı ve çok çalışmak mecburiyetinde bıraktı.
Yeni Adliye Binası şehir merkezine biraz uzak olmakla beraber, bir çok sıkıntıyı halletti. Baroya kayıtlı avukat sayısında da bir hayli artış oldu. Konya Barosu’nun yayın konusunda ve sosyal faaliyetlerdeki çalışmaları dikkat çekti.
Avukatlık mesleği adaletin gerçekleşmesinde hakimlerin en yakın yardımcısıdır. Bu sebeple mesleğin gelişmesi için gereken yardımlar asla esirgenmemelidir.
Yüzüncü kuruluş yılını kutlayan Konya Barosu mensuplarını tebrik ediyor, Baro’muzun yüzüncü yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum.