Konya bana huzur veriyor

Konya bana huzur veriyor
46 yıllık eczacılık yapan Şifa Eczanesi Sahibi Önder Gezgin, “Yarım asırdır Mevlana Caddesi üzerinde hizmet veriyoruz. Bir tarafta Mevlana Hazretleri, diğer tarafta ise Alaeddin Tepesi. Bunu bilerek çalışmak insana gerçekten huzur veriyor. Konya, gerçekte

RÖPORTAJ MEHMET AKiF SÜTÇÜ

BEN ÇALIŞIYORUM DEMEK İÇİN

Konya'nın tarihine esnaf gözüyle ışık tutmak için 46 yıllık eczacı Önder Gezgin ile röportaj yaptık. Mevlana Caddesi üzerindeki iş yerinde hem esnaflığı hem de Konya'nın tarihi hakkında önemli bilgiler verdi. 46 yıldır Mevlana Caddesi üzerindeki iş yerinden hiç bir yere taşınmayan Gezgin, “ Bu cadde Belediye Başkanları için ilk vitrin cadde olma özelliği taşır. Bakın ben çalışıyorum imajı vermek için, tretuvarı yıkıp başka bir şekilde yeniden yapardı. Asıl önemli olan ise bizim bulunduğumuz alan. Hz. Mevlana ve Şems Hazretlerinin birbirlerini ilk gördükleri yerdir” diye konuştu.

HARP OKULUNDAN ATILDIM

1963 yılındaki olaylar nedeniyle kara harp okulundan ayrılmak zorunda kalan Gezgin, “Babam askeri okula gitmemi istemedi. Ben de sınavlara gidebilmek için evden kaçtım. Babam hatta ayakkabılarımı saklamış. Ben de onunkini giyerek sınavlara katıldı. Ayakkabı büyük geldiği için yalın ayak koştum ve sınavları kazandım. Ancak olaylar nedeniyle 19 yaşında hiçbir şeyden haberimiz yokken, okuldan atıldım ve rüyam bitti” diye konuştu.

AHMET KELEŞOĞLU YARDIM ETTİ

*46 yıldır eczacılık mesleğinizi aynı iş yerinizde çalışıyorsunuz. Bu süreç hikayesini kısaca anlatır mısınız?

-Biz insanlara bilgi vermeli amaç edindik. Ben Konya'da 25. eczacıyım. Şu anda Konya'da 425 eczane var. Birgün İstanbul'a gidiyordum. Giderken Konya'ya uğramak nasip oldu. O zamanlar da henüz gencim ve kendi eczanemi açmak istiyorum. Konya'da da gözüme satılık yazısı yazan bir bakkal dükkanı gördüm. Gittim konuştum. 35 bin lira dediler. Benim ise 24 bin liram vardı. Rahmetli Ahmet Keleşoğlu bana yardım etti ve dükkanı satın aldım. Ahmet Keleşoğlu ile nasıl tanıştığımı soracak olursan tıpki senin gibi böyle bir günde çay içiyorduk. Beni sevdi ve Konya'da kalmamı söyledi. Onun sayesinde bu dükkanı açtım. Ne buradan ne de Konya'dan kopabildim...

PARA BAŞARININ ARKASINDAN GELİR

*Bu süreçte mesleğiniz adına ne gibi çalışmalarınız oldu?

Bizim başladığımız günle, bugün arasında büyük değişiklikler oldu. Artık eczaneler de teknolojiye ayak uydurdu. Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği adı altında bir dernek kurduk. İstanbul ve İzmir gibi birçok şehirden üyelerimiz oldu. Ufkumuzun açılmasında büyük katkısı oldu. Bana Önder Baba diye lakap taktılar. Şimdi de onursal başkanlığını yapıyorum. Şimdi önemli bir yere geldik. Bu da paradır. Paradan hiç konuşmadık. Çünkü para başarının arkasından gelir. Gözünü paraya dikersen başarı gelmez. Bunun için bu düsturu unutmamak gerekir.

İLAÇ DOĞRU KULLANILDIĞINDA FAYDALI OLUR

*Eczacılık mesleğinden de bahseder misiniz? İşletmecilik olarak geçmişle günümüzü kıyaslar mısınız?

-Eczacıların asli görevi danışmanlık hizmeti, ilaçların doğru verilmesi ve hastanın takibidir. İlaç doğru kullanıldığında faydalı olur. İlacı ilaç yapan dozudur. Yanlış doz ve zaman zarar verir. Halk bize yarım doktor olarak bakıyor. Fakat biz tam bir eczacıyız. Hastalık teşhisi doktorun görevidir. Biz de hastanın o süreçte hangi ilaçları kullanacağını, hangi ilaçların kullanılmayacağını biliriz. Bize gelip teşhis koyduruyorlar. Ama bu yanlıştır. Doktor muayene edecek. Teşhis koyacak

Bir pratisyen hekim 5 ilaç yazar. Uzman hekim 3 ilaç yazar, profesör ise 1 tane ilaç yazar. Çünkü profesör teşhisi koyup ilacını seçmiştir. Uzman hekimin şüphesi vardır. Biri iyi gelmezse diğeri iyi gelir diyerek bu şekilde yapar. Pratisyen ise bu olmazsa diğeri inşallah olur der. Bu düzen böyledir.

BAŞKANLARIN VİTRİN CADDESİ

*46 yıldır Mevlana Caddesi'ndesiniz. Burada hangi olaylara şahit oldunuz? Bölge olarak ne gibi değişikliklere şahit oldunuz?

-Eski ismi Alaeddin Caddesi idi. Alaeddin Tepesi etrafındaki bütün esnaflar farklıydı. Farklı bin kültüre sahipti. Bu bölgede mafya ve kahvehaneler vardı. Herkes birbirlerine saygılıydı. Bu cadde için ise şunu söyleyebilirim. Bu cadde Belediye Başkanları için ilk vitrin cadde olma özelliği taşır. Belediye başkanı seçildikten sonra ilk işi buradaki tretuvarı yıkıp, saksı varsa onu yıkarak ağaç diker. Ağaç varsa da demir ya da saksı dikilirdi. Bakın ben çalışıyorum imajı verilirdi. Bizim bulunduğumuz alan. Hz. Mevlana ve Şems Hazretlerinin birbirlerini ilk gördükleri yerdir. Kur'an-ı Kerim'in Rahman Suresi'nin 19'uncu ayetinde, “İki denizin buluşması” yer olarak geçer. Burası bize bilemediğimiz bir huzur veriyor.

TARİHİ ESER YIKILIP YENİDEN YAPILMAZ

*Konya'nın nüfusu her geçen gün gelişiyor. Konya'nın diğer illere göre gelişimi çok hızlı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Belediyenin son çalışmasını yerinde buluyorum. Bu cadde üzerinde güzel çalışmalar yaptı. Cadde genişledi ve ferahladı. En önemlisi ise tarihi eserler yapılmaz. Bir tarihi eseri korumak için onu yıkıp aslına uygun olarak yapılması bence yanlış. Bu şekilde duyguyu kaybediyoruz. Bunu korumak için yapıyoruz. Konya'nın en büyük özelliği de kaldırımlarıdır. Konya'da bir kaldırım 20 defa değişir. Artık vatandaş uyandı. Fuzili yerlere para harcanmasına tepki gösteriyor. Bizim yöneticiler plan ve program yapmıyor. Kervan yoda düzelir diyerek yola çıkıyorlar. Bu da oldukça yanlış. Uzun düşünüp, kısa sürede işi bitirmek gerekiyor.

UCUZ İLAÇ FAYDA SAĞLAMAZ

*Konya'dan konu açılmışken, Konya'daki ilaç sektörünün son durumu hakkında da bilgi verir misiniz?

-Bir memlekette ne kadar kanun varsa. O kadar kanunsuzluk vardır. Çünkü kanun, yapılan kanunsuzlukları gidermek için çıkar. İnsan nüfusu artınca ve usülsüzlekler çoğalınca bir takım insanlar yanlış işler yaptı. Benim gençlik zamanımda ilaçlar pahalıydı. Ben devletin ilaçların pahalı olduğunu bildiğini biliyordum. Fabrikanın kazanç sağlayarak Ar-Ge yapmasına olanak sağlandığını düşünüyordum. Şimdi ise devlet ilaç fiyatlarını haklı ve haksız bir biçimde düşürdü. İlaç fiyatlarının düşürülmesi sırasında. Eczacılar elindeki malın yüzde 60'ını kamulaştırıldığını öğrendi. Eczacılar ise elindeki malı zararla sattı. Fiyatlar da çok sık değişiyor. Bu bizim için büyük bir zarardı. Fiyatların düşmesi vatandaş içinde aslında sağlıklı değildir. İlacın maliyeti yüksek ise fiyatı da yüksek olur ama ilacın imalatında A kalite malzeme kullanılmazsa ilacın kalitesi düşer.

Bunun adı eczacılıkta biyoyararlanma diye geçer. İlaçların değerinin buna göre verilmesi gerekiyor. Artık hastı ucuz ilaç alıyor ama tedavi olmuyor. Bir tedavi aynı maliyete ulaşıyor. Ucuz mal alacak kadar zengin değilim sözü aklımıza geliyor.

ECZACI BÜTÜN İLAÇLARIN ÖZELLİĞİNİ BİLMELİDİR

*Şimdi yaşanan zorluklardan bahsettiniz. Geçmiş yıllarda ne gibi zorluklar yaşanırdı?

-Eskiden doktor reçetesine ilaç hazırlardık. Bunlar genellikle cilt ilaçları olurdu. Gittikçe bu reçete yazımı azaldı. Konya'da bunu çok seven 5-6 arkadaşımız var. Hala gündemde tutuyoruz. Kendimizin hazırladığı doktor kontrolünde olan ilaçlar var. Basur ve ter kokusu gibi ilaçların yapımına devam ediyoruz. İnsanlar tarafından çok tutuldu. Eskiden yaşanan zorluk yoktu. Raftan alıp hastaya ilacı vermezdik biz. Eczacı dediğin hangi hastaya hangi ilacın verileceğini bilir. Doktorun hatasını eczacı kapatırmış. Eczacının hatasını ise mezarcı kapatır.

*Son olarak neler eklemek istersiniz?

-Ben insanları seviyorum ve faydalı olabilmek için çalışıyorum. Paylaşmayı da çok severim. İşini yaparken severek yapmanız gerekiyor. İnsanların gözüne bakarak konuşmak gerekiyor. Hayvanların diyi yok konuşamıyor ama duygusu var. Köpekler kişinin hayvanı sevip sevmediğini alar. Bunun için duyguyu iyi korumalıyız. Bu meslek de kalfasız da olmaz. Bunu da unutmamak gerekiyor.

Önder Gezgin kimdir?

1944 yılında İstanbul'da doğan Önder Gezgin ilk ve ortaöğretimini tamamladıktan sonra Kuleli Asker Lisesi'ni kazandı. 1 yıl da kara harp okulunu okuduktan sonda 1963 olayları nedeniyle İstanbul Eczacılık Fakültesi'ne gitmek zorunda kaldı. 1968 yılında Eczacılık Fakültesi'ni bitirdikten sonra Malatya'da bir eczanede mesul müdür olarak görev yaptı. 1969 yılında da Konya'ya gelip Şifa Eczanesi'ni açtı. 46 yıldır aynı eczanede ara vermeden çalışmaktadır.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.