Konya Aydınlar Ocağı’nda Nazım Hikmet anlatıldı

Konya Aydınlar Ocağı’nda Nazım Hikmet anlatıldı

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Salı Sohbetleri'nde Türkolog Dr. Öğretim Üyesi Kağan Gariper, ‘Vefatının 60. Yılında Nazım Hikmet ve Sanatı’ üzerine konuştu.

Konya Aydınlar Ocağı'nın düzenlediği Salı Sohbetleri'nde Türkolog Dr. Öğretim Üyesi Kağan Gariper, ‘Vefatının 60. Yılında Nazım Hikmet ve Sanatı’ üzerine konuştu. Nazım Hikmet’i kendi gerçekliği içinde çözümlemek gerektiğine işaret eden Gariper “İyi şairler bir yerde tükenir yazmayı bırakır ama Nazım ömrünün sonuna kadar yazmaya devam etmiştir” dedi.

İl Halk Kütüphanesi Salonunda yapılan programda Gariper “Mehmet Akif nasıl bir inanmış adamsa Nazım’da başka bir şeye inanmış, sanatsal yönü onun gibi güçlü bir şairdir. Necip Fazıl şiirlerinde metafiziği damarlarınıza işlerken Nazım çok sesli, karnaval gibi şiirler yazmıştır. Gazetedeki herhangi bir düz metni şiirleştirecek kadar usta bir yazardır” diye konuştu.

Nazım’ın dünya edebiyatında karşılık bulan evrensel bir yazar olduğuna vurgu yapan Gariper “Hapishanede yattığı yıllarda adeta orada bir eğitimci gibi çalışmış, kimine resim kimine şiir kimine de roman dersleri vermiştir. Orhan Kemal’de şair olmak isterken Nazım’ın telkinleriyle çok iyi bir romancı olmuştur” diye konuştu.

On üç yaşındayken meşhur İstanbul yangınını anlatan şiirle yazmaya başlayan Nazım’ın Marksist ideolojiyle tanıştıktan sonra onu kendi fikirleriyle tartıp eşleştirmeye çalıştığını ve Fransız ihtilali üzerine yaptığı okumalardan etkilendiğini kaydeden Gariper sözlerini “O sadece bir şair değil aynı zamanda iyi bir roman, hikâye, tiyatro sinema yazarı; hatta ressamdır. Şiirleri ölçüsüz gibi algılansa da kendine özgü bir ölçü yöntemi vardır” diyerek sürdürdü.

1902 yılında doğan yazar üzerine daha çok araştırmalar yapılması gerektiğini anlatan Gariper “Rusya’da yaşadığı yıllarda yoğun bir memleket hasreti çektiğini, yazdığı eserlerden anlıyoruz. Hakkındaki belgelerin hepsi incelenebilmiş değil ama Rusya vatandaşlığına geçmek için kendi el yazısıyla kaleme aldığı dilekçeyi ben gördüm. İçinde vatan hasreti vardır ama öte yanda da Rusya’nın kendine tahsis ettiği bir ev, araba ve sağladığı imkânlar da vardır. 1963 yılında öldüğünde bu şartlara sahipti” diyerek konuşmasını tamamladı.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.