Konya-Antalya sınırındaki ilginç kule görenleri kendine hayran bırakıyor

Konya ve Antalya arasında yer alan ilginç kuleyi görenler çok şaşırıyor. Vatandaş kulenin özelliklerini merak ederken yetkililer konuya ilişkin detaylı açıklamalarda bulundu.

Konya-Antalya kara yolundaki Roma dönemine ait Ceceler Kulesi, asırlardır ayakta duruyor.

İnşaatı devam eden Alacabel Tüneli'nin Karakışla-Cevizli Mahallesi çıkışında yer alan ve bugüne kadar büyük ölçüde korunan Ceceler Kulesi, Roma döneminde savunma, gözetleme ve depo amaçlı kullanıldı.

Alacabel Tüneli'nin Antalya istikameti çıkışına yakın konumdaki, üç katlı Ceceler Kulesi'ne ilişkin AA muhabirine bilgi veren Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Takmer, bölgenin tarihi ve doğal dokusuyla oldukça zengin olduğunu anlattı.

Manavgat Çayı Vadisi'nde mağara ve kulelerin varlığına dikkati çeken Takmer, bölgedeki yapılardan birinin de Ceceler Kulesi olduğunu dile getirdi.

Ceceler'in yanı sıra Karadağ Mağarası'nın yaklaşık 850 metre kuzeybatısında Söyler Kulesi'nin bulunduğunu belirten Takmer, "Söyler Kulesi, kırsal mülke dair iyi bir örnek sunar. İki katlı kule kare planlıdır ve yaklaşık 10 metre yüksekliğe kadar iyi korunmuş. Her iki katında da birer kapı ve pencere bulunmaktadır. Söyler Kulesi ile Karadağ Mağarası'nın birbiriyle bağlantılı olduğuna şüphe yoktur." diye konuştu.

Takmer, şunları kaydetti:

"Bu tür kulelerin birincil işlevi tarımsal ürünleri depolamak, tehlike anında çiftlik personeli için barınak sağlamak ve zeytinyağı gibi ikincil ürün elde etmekti. Barınma, savunma ve üretim amacı taşıyan bu kuleler, çiftliğin merkezindeki konumu ve göze batan duvar işçiliğiyle diğer binalardan kolayca ayırt edilebilir. Antalya'nın Akseki ilçesinde bulunan ve geçmişinin yaklaşık 2 bin yıl öncesine dayandığı tahmin edilen Kagrai Antik Kenti'nin yaklaşık 6 kilometre doğusunda yer alan Ceceler Kulesi de bu tür izole kulelere dair önemli bir başka örneği sunar. Bu kule de kare planlıdır ve çatıya kadar üç katı neredeyse tamamen korunmuştur. Giriş kapısı ve üç pencereli yapının çatısı bugünlere kadar gelememiş. Bu kulenin de Kagrai'nin eşraf ailesine ait olduğu varsayılabilir."