Tıp bilimine göre Epifiz bezi insanlarda uyku/uyanıklık döngülerini uyaran melatonin adlı bir hormonunu salgılar ve insan vücudunun biyoritminden ve biyolojik saat ayarlamasından sorumludur.

Epifiz bezi insan beyninin en önemli içgüdüsel davranışları düzenleyen bölgesi olan ve beyin ve endokrin sistem arasındaki bağlantıyı sağlayan hipotalamus ile uyum içinde çalışarak duyuların ve algıların kontrolünü sağlamaya yardımcı olur.

Yine tıp bilimine göre Epifiz bezi geçmiş binyıllarda yaşayan insanlarda tenis topu kadar iken geçen zaman içinde küçülerek şimdilerde mercimek tanesi kadar kalmıştır.

Aman ha bu mercimek kadar kalan bezinize iyi sahip çıkın.

Burada uzun uzadıya insan vücudu veya tıp bilimi ile ilgili, bilgeleri sıralayacak değiliz ama özellikle bu mercimek kadar olan ancak insan için fazla önemi olan bu hipofiz bezinin ele geçirilmesi ile ilgili bazı bilgileri hatırlatmak istiyoruz.

İnsan için dün dünde kaldı, şimdi yaşanıp bitecek, yarının ise ne getireceği meçhul.

İşte bu meçhulü kendileri için malum olana çevirmek isteyen insanoğlunun hırs ve ebedi olma isteğini istismar etmek isteyen küresel egemenlik kurma sevdasını güdenler insanlardaki bu küçük bezi ele geçirip istedikleri gibi bir dünya kurgulamak peşindedirler.

Bu şeytani düzeni kurgulamak isteyenler ile ilgili bu güne kadar pek çok şey duymuş olmalısınız.

Kimileri bu yazılıp çizilenler için bunlar derin mevzular, bilim kurgu filmleri gibidir veya komplo teorisidir diyebilir biz bu düşüncede değiliz ve gayet de haklı gerekçelerimiz var.

Haarp adı verilen ve ne işe yarayacağı hala bilinmeyen teknolojiden CERN adı verilen ve İsviçre ve Fransa sınırında yer alan yüzlerce bina ve 3000 i aşkın personel ile Tarım arazilerinin altında kilometrelerce uzanan dev makinelerde tanrı parçacığını bulmak için yapılan çalışmalara kadar pek çok deneyden elde edilen sonuçların kullanılmasının komplo teorisinden çok ötelere uzandığını düşünüyoruz.

Yine bu gün derin mevzular dediğimiz şeylerin cevaplarının çok basit şeyler olduğunu insanların bunların önemsemediğini gören dünyayı yönetenlerinde bunu fırsata çevirmekte gecikmeyip insanlar neye eğilimli iseler işe oradan başlayıp kölelik zinciri halkalarını bir bir boyunlarına takıveriyorlar.

Ya da algıları ile oynayarak kendilerini rahatsız etmeyecek kalabalıklar haline getiriveriyorlar.

Nasıl derseniz insanları yönlendirmede ilk adım olarak kullandıkları reklam argümanlarına bir bakıverin.

Ne oldu da üretilen malların tanıtımı için yapılan reklamlar boyut değiştirerek insanların içgüdülerine hitap eder hale geliverdi?

Ya da tanıtımın şekli insanların psikolojik savunma mekanizmalarını bombardıman eder hale dönüştürüldü.

Veya insanların en temel ihtiyaçları olan su ve ekmek bir sanayi ürünü haline dönüştürüldü?

Kurulmak istenen şeytani yeni dünya düzeninde bugün değilse de yakın bir gelecekte bu gün hayal veya komplo teorisi olarak görünen pek çok husus hayata geçirildiğinde bu düzenin kurucu taşeronları olan pek çok şirketler ile devletler yok olacak ve bu gün görünen sektörlerdeki tekelleşme büyüyecek ve küresel tekeller bu günkü devletlerin yerini alacaktır.

Küresel bankacılığın yeterli olmaması nedeniyle dijital paraya geçiş bunun içindir.

Küresel bir sağlık organizasyonu kurma talepleri bunun içindir.

Dünyanın geleceğinde geçmişte katliama döndürdükleri dünya savaşlarını çok masraflar ve insan gücü gerektirdiği için yapamayacaklarını bildikleri için gıdadan sonra ilaçların da kitlesel bir imha silahına dönüştürülmesi bunun içindir.

Burada bunlar komplo teorisi diyenlere cevabı gayet basit bir soru soralım.

On yıllardır ürettiği bilgisayar programını bir türlü virüslerden koruyamayan Bill Gates neden insanları virüslerin meydana getirdiği iddia edilen salgınlardan korumak için milyar dolarlar harcar?

Ya da On yıl önce girdiği aşı sektöründe dünyada milyonlarca çocuğa kötü sağlık hizmetlerinin ve temiz suyun yetersizliği nedeniyle menenjit ve sıtma gibi hastalıklardan korumak için aşı yapan Bill Gates'in aşıları sonucunda Asya ve Afrika da bugüne kadar binlerce çocuk neden felç oluyor?

Daha yazacak o kadar çok şey var ki ama en son yaşanan corona musibetinin virüsünün bile ne olduğu gelişen teknoloji ile insana ölümsüzlük vaat eden tıp bilimi tarafından bu güne kadar henüz açıklanabilmiş değil.

Yaşanılan bu salgın süreci sonunda geleceğin nelere gebe olduğu, insanların ve toplumların üzerinde nasıl etkiler meydana getireceğini yaşayıp göreceğiz.

Dünya artık eski dünya değil ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak şeklinde ifade edilen ve sık duymaya başladığımız o slogan var ya, işte o sloganında mucidi ne yazık ki bizler değiliz.

Art niyetli bir dünya yönetim sistemine karşı nasıl bir mücadele yürütmeliyiz derseniz, o mercimek kadar kaldı dedikleri epifiz bezinizi iki kaşınızın arasından ateş ölçümü yapan aletlerden koruyarak başlayabilirsiniz.