'Kızımla sabaha karşı eve döndük'

'Kızımla sabaha karşı eve döndük'

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sıkça eleştirilerine hedef olan "Stratejik Derinlik" isimli kitabını yeni bir önsözle revize edeceğini söyledi.

Yeni kitaplar da yazmaya başladığını belirten Davutoğlu, "Vaktim olsa da Libya'nın da derin stratejisini yazsam" dedi.
Davutoğlu, Katar dönerken uçakta davet ettiği gazetecilere, kendisine yönelik eleştiriler ve yaşamıyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

KILIÇDAROĞLU OKUMAMIŞ

"Sayın Kılıçdaroğlu, yine Stratejik Derinlik'le ilgili bir şeyler söylemiş. Kitabı okuduğuna kesinlikle inanmıyorum. Ama size şunu söyleyeyim, şimdiye kadar bir Arap lideri yok ki, bana 'Kitabınızı okumadım' demiş olsun. Libya Cumhurbaşkanı Muhammed Yusuf El Magarif kitabımdan övgüyle bahsedince, ben de kendisine 'Bu kitabı sizin sayenizde yazdım. (Çünkü El Magarif, Libya'da Kaddafi'ye karşı çok öncesinde başkaldırmış bir insandır.) Vaktim olsa da, Libya için de bir stratejik derinlik yazmak isterdim' dedim.

TARİHİ DERİNLİK GELİYOR     

Stratejik Derinlik kitabını revize edip yeni bir önsöz yazacağım. Beş dile daha çevrilecek. İngilizce yazılmış 'Alternatif Paradigmalar ve Medeniyet Devrimi' isimli kitabım da Türkçe'ye çevrilecek. Osmanlı ve Selçuklu'ya bakış ile dinler ve laiklikle ilgili çalışmalarım da olacak.

KONUT İÇİN BİLMEDEN KONUŞUYORLAR

Konut meselesini sorun ediyorlar. Ben göreve geldiğimden beri 283 yurtdışı ziyareti yapmışım. 300'den fazla misafiri konutta ağırlamışım. Hayatımın üçte ikiden fazlası ev dışında geçiyor. Ben başında, 'Bakan olduktan sonra laf söz olur ben ayrı bir ev tutayım. Ancak konuklarımızı konutta ağırlarız' dedim. Ancak iki ayrı yerin devlete çok daha masraflı olacağı ortaya çıktı. Bunları bilip, bilmeden konuşuyorlar.

GECEYARISI EVDEN ÇIKTIK

Ailemi, çocuklarımı doğru dürüst göremiyorum. Bitkin vaziyette eve geliyorum. Kızımın baba hasretini gidermek için gece yürüyüşe çıktık. Çocuk öyle hasret kalmış ki bana, bir geceyarısı evden çıktık, yürüyüş yaptık sabaha karşı saat 03.00'e kadar Beykoz Çorbacısı'nda çorba içip tatlı yedik. Ben ve korumalar perişan olduk çocuk hala dimdik ayaktaydı.

'SAYIN BAKAN' YOK 'HOCAM' VAR

Ben Dışişleri ekibiyle danışmanlığım döneminden beri birlikteyim. Herkes bana 'Hocam' der. Bakan oldum ilk toplantıyı yapıyoruz. Feridun bey (Sinirlioğlu- Müsteşar), Ünal bey (Çeviköz-Londra Büyükelçisi), 'Hocam' diye hitap ettiler. Hemen düzeltme ihtiyacı hissedip, 'Kusura bakmayın hocam dedik, Sayın Bakanım' dediler. Ben de bunun üzerine, 'Bir daha Sayın Bakanım derseniz, işte asıl o zaman kusura bakarım. Bakanlık geçici, hocalık bakidir' dedim. Hep 'Hocam' derler bana. Edirne'de bir üniversite öğrencisi yanıma geldi. 'Hocam' dediği için kendisine hemen randevu verdim. 'Sayın Bakanım' deseydi, özel kaleme gönderirdim."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.