Kırım Türkleri büyük acılara rağmen umutlu

Kırım Türkleri büyük acılara rağmen umutlu

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Kırım Tarihi’ni anlatan Sanat Tarihçisi Emekli Dr. Yaşar Erdemir, “Dünyada eşi benzeri olmayan acı, zulüm ve soykırıma uğrayan Kırım Türkleri, yaşadıkları göçlere ve sürgünlere rağmen geleceğe umutla bakıyorlar” dedi. 

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde Kırım Tarihi’ni anlatan Emekli Dr. Öğretim Üyesi Yaşar Erdemir, yaşanan acılara dikkat çekti. 

Konya Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette Dr. Yaşar Erdemir’e, derneğin teşekkür plaketini Hisder Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu takdim etti. Erdemir, tarihin bütün dönemlerinde Kırım Türkleri kadar çile çeken bir başka milletin olmadığına dikkat çekti.  

Erdemir, “Dünyada eşi benzeri olmayan acı, zulüm ve soykırıma uğrayan Kırım Türkleri, yaşadıkları göçlere ve sürgünlere rağmen geleceğe umutla bakıyorlar. Eninde sonunda Kırım’ın bağımsızlığını kazanacağına inancı var.” dedi. 

ALAEDDİN KEYKUBAT TÜRK YURDU YAPTI

Altun Orda Devleti’nden Kırım Hanlıklarına, Rusya Çarlığından SSCB, Sovyet Rusya’ya, Rusya Federasyonu’ndan günümüze kadar Kırım tarihini ele alarak anlatan ve Kırım’da yaşadığı hatıraları da paylaşan Dr. Yaşar Erdemir, şunları söyledi: “Kırım Selçuklu döneminde keşfedildi. Sultan Alâeddin Keykubad, Sinaop’u alıp buraya bir tersane kurdu. Sudak alındıktan sonra Kırım Türklerin bir yurdu oluyor. Fatih Sultan Mehmet de, Gedik Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunu donanmayla birlikte Karadeniz’e göndererek 1475'te bir kuşatma ile Kefe Kalesi alınıyor. Böylece Kırım Osmanlı himayesi altına giriyor.”

100 BİNLERCE KİŞİ ÖLDÜ

Konya Kırım Türkleri olarak 1992’li yıllarda Balkanlar üzerinden Kırım’a yaptıkları seyahat izlenimlerini de görüntülü olarak anlatan Dr. Erdemir, “Kırım, Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Osmanlı himayesinden çıktı. Bundan sonra 1812, 1828-29, 1860-61, 1874, 1890 ve 1902’de büyük kitleler halinde göçler olmuş. Kırım tarihi göçlerle ortaya çıkmış. Konya çevresine yerleşen Kırım halkı da 1902’li yıllarda göç yoluyla gelenler. 1910-1912 ve 1917’li yıllarda Bolşevik İhtilâlinde Kırım büyük bir kıtlık geçirmiş. Bu kıtlık yıllarında 100 bin kişi açlıktan ölmüş.  Bolşevik İhtilâlinden sonra çok devlet ve milletler özgürlüğüne kavuşurken Kırım Türkleri ile Ahıska Türkleri’ne devlet kurma hakkı verilmedi. Stalin döneminde baskılar daha da arttı. 1944 sürgünü de, 18 Mayıs’ın gecesinde askerler dipçikleriyle bütün evlere girip herkese 15 dakika müsaade edip hiç bir şey alma fırsatı bırakmadan derdes edip yük vagonlarına hepsini topluyorlar. Erkek, kadın, genç, çocuk yaşlı, yürüyemeyecek durumda olan insanları vagonlara dolduruyorlar ve vagonların kapılarını da dışarıdan çiviliyorlar. Dört veya altı hafta süren bir yolculuğa çıkıyorlar. O çivilenmiş vagonlar içerisinde o kadar çok insan ölüyor ki, o ölenlerin cesetlerini bile almaya müsaade etmiyorlar. Dünyada hiç neredeyse olmayan bir soykırım oluyor. Sibirya’ya doğru gidiyorlar. O zaman deniyor ki, Kırım Türkleri’nin yarısı yolda öldü. Kaynaklarda bu yolculukta 150-200 bin kişinin öldüğü bahsediliyor” diye konuştu. 

PUTİN ONLARI SAVAŞTIRIYOR

Konya Kırım Türkleri Dernek Başkanı Mustafa Sırrı Demirel de, “Ruslar, Kırım’da 18-45 yaş arası sokakta gezen bütün insanları, kelepçeleyip savaşa sürüyorlar. Putin onları savaştırıyor. Amaç ne? Ölsünler diye. Onun için gençlerimiz de acı bir gerçek savaşa gitmemek için ellerini ve ayaklarını kırıyorlar” ifadelerini kullandı. 

İDRİS BAKAN

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.