Kemal Şener, Talasemi Hastalığına Dikkat Çekti

Kemal Şener, Talasemi Hastalığına Dikkat Çekti
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla açıklama yaparak, talasemi hastalığına dikkat çekti.Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, talesemi ya da diğer adıyla Akdeni...

Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü dolayısıyla açıklama yaparak, talasemi hastalığına dikkat çekti.

Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, talesemi ya da diğer adıyla Akdeniz anemisinin ailesel geçişi olan kalıtsal kan hastalığı olarak adlandırıldığını kaydetti. Şener, “Her yıl Türkiye’de taşıyıcı sıklığına göre, 300-400 hasta çocuğun dünyaya gelmesi beklenmektedir. Talasemi hastalığında kan hücreleri vücudumuzun ihtiyacı olan oksijeni dokulara taşıyamamaktadır. Doku organlarda oksijenin azalması sonucu solukluk, halsizlik, çabuk yorulma, çarpıntı, gelişme geriliği gibi hastalığın belirtileri görülür. Talasemi taşıyıcıları dışarıdan sağlıklı görünürler. Her talasemili çocuğun anne ve babası taşıyıcıdır. İki taşıyıcı evlendikleri takdirde doğacak çocuğun talasemili olma ihtimali yüzde 25’dir. Bu nedenle evlilik öncesi her genç çift talasemi taşıyıcısı olup olmadıklarını test yaptırarak öğrenmelidirler. Akdeniz anemisi olan çocuk, doğduğunda normaldir. 5-6 aydan sonra kansızlık belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bu aylardaki çocuklarda kansızlık en çok demir eksikliğinden kaynaklandığı için, ilk akla gelen demir eksikliği anemisidir ve hatalı olarak demir tedavisi yapılır. Karın büyür, çünkü dalak ve karaciğer büyümektedir. Çocuğun iştahı yoktur, gelişmesi yavaşlamıştır. Daha sonra iskelet sisteminde de değişiklik olur. Burun kökü çöker, elmacık kemikleri daha belirgin hale gelir. Eğer, henüz bu bulgular ortaya çıkmadan, doğru tanı konur ve erkenden uygun tedaviye başlanırsa, organ büyümesi olmaz, yüz görünümü değişmez ve gelişme de normale yakın olur” ifadelerine yer verdi.

Talaseminin çeşitli testlerinin olduğunu söyleyen Şener, öncelikli bakılması gereken testlerin hemogram ve hemoglobin elektroforezi testleri olduğunu belirtti. Korunma yolları hakkında da bilgi veren Şener, “Toplum eğitimi, taşıyıcıların taranması, genetik danışma, doğum öncesi tanı yöntemleri önemlidir. Hastalar, çocukluk döneminde ortaya çıkan şiddetli anemi, nedeniyle tüm yaşamları süresince bir sağlık kuruluşu takibinde olmalıdırlar. Takip ve tedavilerle günümüzde bu hastalar sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Türkiye’de 41 riskli ilimizde ‘Hemoglobinapati Kontrol Programı ile Tanı ve Tedavi Merkezleri’ kurulmuştur. Bu illerde talasemi testi vatandaşlara zorunlu olarak yapılmaktadır. İlimizde ise Kalıtsal Kan Hastalığı Hemoglobinapati yönünden riskli bölge olmadığından dolayı tanı ve tedavi merkezi kurulmamıştır. Ancak vatandaşlarımız isteğe bağlı olarak Turgut Özal Tıp Merkezi’nde telasemi testi yaptırabilirler. Dünyada talasemi hastalığına dikkat çekmek için her yıl 8 Mayıs Dünya Talasemi Günü olarak kutlanmaktadır. Söz konusu günlerde, talasemi hastalığına her açıdan dikkat çekilmekte, toplumda bu konuda duyarlılık ve bilinç oluşturulmaya çalışılmaktadır. Halk Sağlığı Kurumu olarak sağlıkla ilgili her konuda halkımızın hizmetindeyiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.