Esat Ergener

Esat Ergener

Kedileri Çok Sevmek Falan

Kedileri Çok Sevmek Falan

Kedilerden korkan, onları yakınlarında görünce bastığı çığlıkla birlikte sandalyeyi refleksif olarak, aniden geriye doğru iterek yerlerinden fırlayan insanlardan, bunu böyle yapmayan kişiler, son derece rahatsız olurlar. Rahatsız olmak konusunu açayım: diyorum ki, kedilerden hiç rahatsız olmayan kişiler, kedilerden çok rahatsız olan kişilere bıyık altından ettikleri kötücül ve küçümseyici bir tebessumle birlikte 'deli olurlar' amiyane tabirle. 'Ayar olduklarını' söylesem, bu argo ifade belki pek hoş karşılanmaz ama orta yolu bulup, onların 'sinir olduklarını' söylememe izin verin bari. Evet evet, bildiğiniz sinir olurlar işte.

Ve biliyor musunuz, ben de onlardanım aslında. Doğrusu, onlardan idim demeliyim. Öncelikle, fiildeki geniş zamanın, nasıl olup da geçmiş zamana gömüldüğünden bahsedeyim kısaca.

Bakıyordum... Koskoca insan ya Hu! El kadar kedinin ona zarar verebileceğini nasıl düşünebilir, nasıl olur da buna inanabilir ve ondan can havliyle attığı ani bir çığlıkla öyle uzaklaşıp kaçabilir? Hatta söz konusu insanin minyon ve kedinin de irice olduğunu var sayın. Her türlü senaryoda, bir insan bir kediden çok daha güçlü ve yetkin kalacaktır. O halde, nedir bu kedi görünce aniden korkup feryat basmalar, falan? Sinir olurdum, sinir...

Sonra aklıma ne geldi, biliyor musunuz? Bendenizin de kedilerden değil ama uçan, ya da, uçamayan her türlü haşerattan yana verdiği aynı tepkiler mevcuttu. Küçük bir böceği kolumun üzerinde fark etmeyivereyim misal... Ortalığı birbirine katarım, ortalığı!

Kedilere tepki verenlere eleştiri getirirken, oysa o insanın o kediden çok daha güçlü ve yetkin olduğundan dem vurmuştum, öyle değil mi? Sanki... Beni yerimden aniden fırlatan o böcek de, bir kediden çok çok daha zayıf ve aciz değilmis gibi.

Kedilerin yakınlarında bulunmasından aklilı çıkanları eleştirmemeyi, kurduğum bu küçük empati ile de öğrenmiş oldum böylece işte. Dürüstlük iyidir...

Fakat kedilerden söz açılmışken hazır, asıl başka bir şeyi diyeyim ben size şimdi...

İnsanların arasında küçük bir fanatikleşmeye ve bölünmeye yol açan kediler... Öyle ya, kimileri kedi aşığı oluyorlar. Hayvan severlik konusunu aşan, taşan, geçen hatta solda sıfır bırakan bir tutkuyla onları sevenleri, kollayanları ve besleyenleri muhakkak bilirsinizdir. "Kedileri, insanlardan daha çok seviyorum." diyerek, sevmek fiiliyle aslında 'değer vermeyi' kastedenleri bile gördüm hatta.

Fakat kedilere yönelik olarak yapılan bu pozitif ayrımcılık, eşitlik ilkesini fazlasıyla kaşımıyor mu? Hani kedininki can da, diğer hayvanlarınki patlıcan mı? Emanet edilen can, hangi canlının bedeninin içinde taşınıyor olursa olsun, çok ve eşit derecede kıumetli değil midir esasen? Bir nevi ırkçılık olmaz mı yani, bütün hayvanlara değil de özellikle kedi cinsine bu denli sevgi ve değer vermek?

Ezilenin yanında olmak güdüsüyle midir nedir, insanı bu pozitif ayrımcılıktan; kedilerden soğutuyorlar, azizim! Gerçekten... Kediler, köpekler, kuşlar vs... Hepsi ama hepsi eşittir, zannımca.

O değil de, yaz aylarında zehirli gazlarla, yemlerle, bilimum hile ve tuzakla sineklere, böceklere ve bilhassa da sivri sineklere karşı açılan bu savaş nedir o halde, diye sordum kendime bir de geçenlerde. Her hayvanın değerli olduğunu söyleyip, bir yandan bendenizin de o küçük varlıklara karşı kullandığı orantısız güç ve akıl, dürüstlük ilkesiyle pek bağdaşmıyordu. Öyle düşündüm. Kendime kızdım. Yaz gecelerinde tam uyumak uzereyken kulağınızın dibinden o tüyleri diken diken eden sesiyle vızlayarak geçen bir sivrisineğe karşı, ne ölçüde hoş görülü davranmalıydık peki? Ne yani? Bir köpek katledilince -haklķ olarak- ayağa kalkıyor ama aynı zamanda taşınan can, küçük bir vücudun içinde olunca onun değerini küçük mü görüyordum?

Ve sonra, vicdan mefhumuyla da barışık olan bir akıl devreye girip yetişti, neyse ki! O sinekler... Beni ve korumak istediğim kişilerin kanını emen, uykularını kaçırıp, huzurlarını bozan canlılar... Onları baştan savmak için, her türlü böcek ve sinek savarı kullanmayı haklı ve makul gösterdi gözüme. Yanılıyor muyum?

Gerçekten söyleyin, genel olarak, yanılıyor muyum tüm bunları yazarken ben? Kediden korkanları anlamak, ayrımcılık ve bu sinek savma konuları... Okuyup geçmek olmasın bu sefer. Pamuk parmaklar klavyeye.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat Ergener Arşivi
SON YAZILAR