Kazanımları uygulama  ile fırsata çeviriyorlar

Kazanımları uygulama ile fırsata çeviriyorlar

Gençlik Anaokulu, akademik öğretim çalışmalarını eğitime dönüştürme noktasında öğrencilerine farklı eğitsel alanlar ve ortamlar sağlayarak, onlara edindikleri kazanımları uygulama fırsatı veren sosyal kulüp imkânları sunuyor

Sosyal kulüp çalışmaları, her biri alanında uzman öğreticiler tarafından gerçekleştiriliyor. Gençlik Anaokulu; öğrencilerini bütün yönleriyle geleceğe tam olarak hazırlamayı misyon olarak benimseyen bir kurum olmaya devam ediyor. İyi bir okul öncesi eğitimin akademik başarının yanı sıra sosyal etkinlikler yoluyla oluşacağının bilincinde olduklarını belirten Özel Gençlik Anaokulu Müdürü Aliye Duman, bu doğrultuda birçok etkinliğe önderlik ettiklerini, oluşturulan kulüplerde sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler ile öğrencilerin desteklendiğini söyledi. Gençlik Anaokulunda gerçekleştirilen farklı öğretim faaliyetleri ile öğrencilere akademik donanımlar kazandırılırken, diğer bir yandan onların toplumsal, duygusal ve bilişsel gelişimlerini destekleyecek çeşitli eğitim programları uygulandıklarını belirten Özel Gençlik Anaokulu müdürü Aliye Duman, Sosyal Kulüp etkinliklerinin anaokulu eğitim sürecinin vazgeçilmezlerinden biri olarak devam ettiğini belirtti.

SOSYAL KULÜP ETKİNLİKLERİ ÖNEMLİ YER TUTUYOR

Okullarda yapılan sosyal kulüp etkinliklerin öğrencilerin pek çok beceri ve değerler kazanmasına katkı sağladığını söyleyen Özel Gençlik Anaokulu müdürü Aliye Duman, bu nedenle, okulda, sosyal kulüp etkinliklerine de akademik başarı kadar önem verilmesi gerektiğini belirtti. Duman, Gençlik Anaokulunda sosyal kulüp etkinliklerinin önemli yer tuttuğunu belirtti. Duman, ayrıca uygulanan sosyal kulüp etkinliklerinin amacının öğrencilerin kendini tanıyabilme, yeteneklerini geliştirebilme ve serbest zamanlarını etkin ve verimli değerlendirebilme, gibi birçok davranışı kazandırdığını belirtti. 12 farklı alanda gerçekleştirilen, kulüp çalışmalarında öğrencilerinde güven ve sorumluluk duygusunu geliştirmeye, yeni ilgi alanları oluşturmaya ve beceriler kazandırmayı amaçladıklarını belirten Özel Gençlik Anaokulu müdürü Aliye Duman; kulüp çalışmalarında bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal, sportif etkinliklerin yer aldığını belirtti. Duman, öğrencilerinin bilinçli bireyler olarak hızla değişen dünyada yer almalarına fırsat oluşturduklarını belirtti.

DUYGUSAL ZEKA DAHA ÖNEMLİ

Özel Gençlik Anaokulu Müdürü Aliye Duman, eğitim öğretim sürecinin başlamasına az bir zaman kaldığını söyleyerek, “Anaokulu gerçekten gerekli mi? Nasıl bir okul seçmeli?” sorularını yanıtladı. “Çocuklar, uzun bir eğitim yolculuğunun küçük ama en önemli adımını anaokuluna başladıklarında atıyorlar” diyen Duman, “Bu süreçte en az çocuklar kadar ebeveynler de heyecanlı oluyor. Zihinlerinde bir sürü soru, kalplerinde ise endişe taşıyorlar. Günümüz çocuklarında sosyal, duygusal ve bilişsel açıdan bir düşüş var. Aynı zamanda öğrenme güçlüğü ve diğer tanılarda da belirgin bir artış var. Çevresel uyaranların bunda katkısı çok büyük. Çevrenin beyin üzerindeki etkisi oldukça fazla. Çocuklarımızın beyin gelişimini kendi ellerimiz ile çok güçlü hale getirdiğimiz gibi maalesef çok zayıf hale de getirebiliyoruz. Çocuk eğitiminde iyi niyetliyiz ancak çocuklarımızı yanlış yönlendiriyoruz. Teknolojiyi ücretsiz bir çocuk bakıcısı gibi kullanıyoruz ancak bedelini dikkat dağınıklığı, el göz koordinasyonu geriliği, öğrenme güçlüğü, davranış bozuklukları ile geri ödüyoruz. Çocuk sanal hıza ve gösterişe alıştığı için gerçek hayat ona sıkıcı gelebiliyor. Çaba göstererek bilgi ve davranış edinmeleri gereken sınıf ortamı onlar için zorlayıcı bir etkiye sahip olabiliyor. Yüksek uyarılara maruz kalan çocuk sınıf ortamında düşük uyaranlara karşı zorluklar yaşıyor. Teknoloji sadece akademik yönden değil duygusal anlamda da çocukları bizlerden koparıyor. Oysa başarının temelinde duygusal zeka akademik başarıdan daha önemli” şeklinde konuştu.

SOSYAL İLİŞKİSİ GÜÇLÜ ÇOCUKLAR DAHA BAŞARILI

Çocukları mutlu etmek konusunda ailelerin yüksek bir enejiye sahip olduğunu söyleyen Duman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çocuklar ağlamasın, üzülmesin, mutlu olsun anlayışı temel ilkemiz durumunda. Hazzı ertelemiyoruz, erteleyebilecek tüm engelleri ortadan kaldırıyoruz. Ancak yaşam başarısı çocukların hazzı ertleleme başarısı ile doğru orantılı gelişiyor. Her türlü imkana uğraş vermeden ulaşan çocuğun önünde büyük bir engel oluşuyor fark edemiyoruz. En küçük problem ile başetme konusunda çok az donanıma sahipler. Çocuklar aileleri ile iki farklı dünyada yaşıyor gibiler. İşte asıl sorun burda başlıyor. Bu çocuklar ilkokula başlamakta zorlanıyorlar. Başladıkları zaman ben yapamam cevapları ile ortamdan kendilerini izole etmeye odaklılar. Ardından can sıkıntısı. Okul öncesi eğitim içerisinde yer alan yapılandırılmış oyun ve aktivite ortamlarından geçmeyen yada yetersiz eğitim alan çocuklar sosyal etkileşim yönünden de ne yazıkki çok zayıflar. Oysa başarılı çocukların ardında ki gerçek başarılı sosyal ilişkiler. Zararın neresinden dönülürse kar! Çocuklarımızın beynini eğiterek onları hayata hazırlamamız gerekiyor. Beyin esnek bir yapıya sahip, ne kadar uyaran sağalyabilirsek o oranda gelişebiliyor. Bunun için ilk şart duygusal bağ… Ardından kaliteli bir okul öncesi eğitim. Zira çocuk eğitimine bakış açınızı değiştirerek sizi ve çocuğu geliştirecek olan bir uzman desteği hayati önem taşıyor. Okul öncesi eğitim, sürecin sağlıklı yönetilmesinde ve eğitimin diğer aşamalarının sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesinde önemli bir adım. Olmazsa olmaz. Çünkü çocuğun hangi alanda yetenekli olduğu, neleri merak ettiği, hangi alanda başarılı olduğu, ilgileri, bisiklet sürmeyi öğrenip öğrenemediği, resme karşı ilgisi, müziği sevip sevmediği, kas gelişiminin akranları ile aynı seviye de olup olmadığı, arkadaşları ile hangi oyunları oynadığı gibi bugüne kadar hiç duymadığınız, bir okadar da ayrıntılı bilgileri okul öncesi öğretmeninden öğreneceksiniz. Bu kadar detaylı bilgiyi duymak sizide şaşırtacak. Okul hayatının ilk basamağı olan bu ilk eğitimin ne kadar önemli olduğunu ve gelişigüzel alınamayacak olduğuna hak vereceksiniz.”

HAYATA AİT KURALLAR ANAOKULUNDA ÖĞRENİLİYOR

Hayatın ilk 6 yılında beyinde her bir dakikada 700 yeni nöron bağlantısı oluştuğunu aktaran Duman, “Bu basit bir matematiksel işlem gibi görünsede anlamı o kadar basit değil. Bunun anlamı; bir yetişkinin 10 yılda öğrendiğini, 0-6 yaş grubu 1 yılda öğreniyor. Okul öncesi dönemde çocuğunuza yağtığınız bir adımlık yatırım aile ve ülke ekonomisine 10 adım olarak geri dönüyor. Ancak burada dikkat edilecek 2. önemli nokta gelişigüzel, göstermelik yatırımlar değil etkin bir okul öncesi eğitimi yatırımı” diye konuştu. Günümüzde başarı, eğitim, öğretim gibi kavramlar söz konusu olunca akla ilk gelen sınav, etüd, özel dersler ve benzeri listenin oldukça kabarık olduğunun altını çizen Duman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Oysa hayata ait kurallar daha doğrusu hayatın kendisi anaokulu çağında öğreniliyor. Anaokulu kuralları çocuk işi değildir, ayrıca “basit” de değildir, hayatın kendisidir. Anaokulunda öğrenilen tüm kurallar, davranışlar hayatımız boyunca daha karmaşık haliyle defalarca karşımıza çıkacak. Anaokullarında alınan her eğitim hayat boyu geçerlidir. Bu imkanı ev ortaında sağlayamazsınız. Eğitim ailede başlar okulda devam eder. Gençlik Anaokulu olarak ümit ediyoruz ki tüm çocuklar iyi bir okul öncesi eğitim ile kendilerine güvensinler, yeteneklerini tanısınlar, edindikleri kazanımlar ile hayata tutunsunlar. Dar çerçeveler ile düşünmesinler, geniş çerçeveler ile bakabilsinler. Merak duygularını yitirmesinler, her gün şaşıracak, öğrenecek, merak edecek bir şeyler bulsunlar. Gençlik Anaokulu olarak son derece önemli ve içinde yaşadığımız hayatın gereği olan anaokulu kurallarını erken çocukluk döneminde çocuklarımıza uyguladığımız programlar ile verebildiğimiz için mutluyuz. Biz çocuklarımıza dış dünyadaki ile okuldaki kuralların aynı olduğunu kavratarak davranış edinmelerini sağlıyoruz. Tüm çocuklarımıza mutlu ve başarı dolu bir eğitim öğretim hayatı diliyoruz.”

MUHARREM DURSUN

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.