Salih bir kul, iyi bir eş,  mükemmel anne-baba olmak ve hayırlı evlat yetiştirmek için fıtratın gereği,  ikmal edinmiş İslam dinimizi çok yakınen tanımak ve uygulamak zaruretindeyiz.

İslam ve aile terbiyesinden uzak olarak yetişen nesillerimizden sorumluyuz. Ebeveyn olarak bizler, hayat tarzımızla onlara örnek olmaktayız. Zira çocuklar büyüklerin hal ve hareketlerinden etkilenip, yaşantılarını bu doğrultuda dizayn etmek isterler.

Bunlara yaparken, öncelikle rızkımıza  dikkat etmek mecburiyetindeyiz. Ticaretimizi, işimizi bu düsturla geliştirmeliyiz. İnançlarımızdan taviz vermeden, Peygamber Efendimizin, bize öğrettiği yol haritasına ne kadar riayet edersek, o ölçüde dünya ve ukba hayatamızı güzelleştirmiş oluruz.

Aksi takdirde bir hadisin de buyurduğu gibi; "Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak."

Gafil insan, helal-haram demeden ne elde edebilirse onu kâr zanneder. Halbuki bir mü’min için helalden kazanılan bir kuruş, haramdan gelecek milyonlardan daha değerlidir. Mü’min için hesabını kolay verebileceği helal mal, hayırlı maldır. Hesabını veremeyip azabını çekeceği haram mal ise tam bir baş belasıdır.

Ne yapalım şimdi düzen böyle deyip geçiştirmek  doğru bir yol olmadığı gibi, bize yüklenen mesuliyetten de kurtulmuş olamayız.

Rabbimiz de bize Bakara suresi 172. Ayetinde şu şekilde uyarıda bulunur;

“Ey iman edenler! Eğer siz ancak Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.”

Sonuç olarak bu doğrultuda yaşayabilirsek, geleceğe de iyi bir nesil bırakmış oluruz.  Böyle yetişen bir nesil de vatanına, milletine faydalı bir birey olarak yetişir. Zamanımızın korkulu kötü alışkanlıklarından da uzak durur. Vatani görevine de isteyerek ve Peygamber ocağı diyerek savaşa da koşarak gider. Bilir ki ölürse şehit, kalırsa gazidir.

 Bu vesile ile tüm şehitlerimize Allah’tan Rahmet, yaralılara da acil şifalar dileriz.

  Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.