Kaza yaptı, vücudunun yüzde 70’i felç oldu

Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan minibüs sürücücüsü İbrahim A. (36) yer almazken, 3 çocuk annesi Gönül Yılmaz (40) hazır bulundu. Mahkeme Heyeti, 14 Nisan 2008'da şehir içi hat minibüsünün, Ankara Caddesi'nden Beşyol istikametine seyir halindeyken önce başka bir minibüs ve otobüse, ardından da kaldırımda bekleyen Gönül Yılmaz'a çarptığını belirtti. Yılmaz'ın vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, yayanın olay sırasında kaldırımda bulunması nedeniyle herhangi bir kusuru bulunmadığını, minibüs sürücüsünün ise tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketlerinden dolayı olayda tam kusurlu olduğu vurgulandı. Sanık İbrahim A, duruşma sonunda, ''kemik kırılmasına yol açacak biçimde taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek'' suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Sanığın 5 yıllık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği takdirde, hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşürüleceği açıklandı.

Gönül Yılmaz (40), 3 yaşındayken çocuk felci geçirdiği için koltuk değnekleriyle yaşamını sürdürdüğünü ancak kaza sonrası 3 ay hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Ayaklarındaki kırıklar nedeniyle yatağa bağımlı olacağını ve bir daha koltuk değnekleriyle bile yürüyemeyeceği düşüncesiyle günlerce ağladığını anlatan Yılmaz, ''Yaşamımı 9 ay boyunca yatakta, çok zor şartlarda sürdürdüm'' dedi.
ÖZÜRLÜLÜK ORANI YÜZDE 70'E ÇIKTI
Yaşadığı sürecin kendisini hem maddi hem manevi yönden çökerttiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti: ''Bir hastanede memur olarak görev yapıyordum. Rahatsızlığımdan dolayı emekliye ayrılmak zorunda kaldım. Bakıcıya para ödedim. Her şeyden önemlisi kazadan önce özürlü raporum yüzde 40'tı. Kazadan sonra aldığım raporda ise tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yüzde 70'e çıktı. Açılan davayı kazandım, çok mutluyum. Adalet yerini buldu ancak tazminat davası da açacağım. Tazminat davasını kazansam bile, bana yaşadığım acıları unutturmayacak. Ancak en azından ekonomik anlamda kendimi biraz da olsa toparlamama yardımcı olur.'' Şimdi güçlükle de olsa koltuk değnekleriyle yürüyebilen Yılmaz, tek tesellisinin kaza sırasında yanında olan küçük oğlu Sami'nin kazadan yara almadan kurtulması olduğunu sözlerine ekledi.