Bazı yazarlar tarafından son elli yılın problemi olarak görülse de Müslümanların kafalarının karışıklığı nerede ise 1000 yılı aşkın zamandır İslam âleminin en büyük problemidir.

Esasında bu kafa karışıklığının başlangıcını bazı kişiler Hulefayı Raşidin dönemine kadar götürme gayreti içinde olsalar da bizim bu yazıda konu edeceğimiz kafa karışıklığı son 200 yılda ortaya çıkan ve 1980 darbesinden sonra gemi azıya alan husustur.

Meşhur tabirle “Allah(cc) ile aldatmak” veya Kuran ile aldatmak” şeklinde özetlenebilecek bu kafa karışıklığı ne yazık ki son 35 yılın en büyük fitnesi olmaya adaydır.

Kendi kafasından türettiği ne idüğü belirsiz düşünceleri “indirilmiş din”, 1400 yıllık sahih İslam uygulamasını ise “uydurulmuş din” olarak yaftalayan bu görüş münafıklara has bir ikiyüzlülükle İslam Ümmetini içerden çökertmeye çalışmaktadır.

Allah(cc) Resul’ü(sav) den rol çalmaktan başka hiçbir özelliği olmayan kişilerce uygulanan ve İslam dışı güçlerin emelleri ile tam bir paralellik arz eden bu sapkın düşünce Rasulsüz ve şeriatsız bir İslam ikame etmeye yönelik bir harekettir.

 Son zamanlardaki meşhurlaşan tabirle Kuraniyyun veya Kurancılık denilen bu hareketin geçmişi ve bu gününe bakıldığında BATI KAYNAKLI BİR PROJE olduğu açık seçik görülecektir.

Mensuplarının ve akıl hocalarının yaklaşık 30 sene önce söyledikleri ile bu gün söylediklerinin tam anlamı ile bir tezat teşkil ediyor olması aslında bu sapık hareketin ne olduğunu ortaya koymak açısından ilk göze çarpan durumdur.

Kuran ifadesi ile Kıyamet sabahına kadar bütün Müslümanlar için değişmez örnek olan Rasulullah(sav)ın talim ettirdiği İslam’ın temel ibadetlerinin ne olduğu ve nasıl ifa edilmesi gerektiğini geçmiş yılarda Rasulullah’ tan(sav) öğrendiğimizi söylerken bugün Kuran ayetleri ve sahih Hadisleri yok sayarak iftiraya varan saçma fikirler ileri sürmelerindeki döneklikleri de ilk değildir.

İslam düşmanları tarafından yüzyıllardır İslam’ı ortadan kaldırmak için yapılan çalışmaların son aşaması diyebileceğimiz bu menfur çalışma ile Rasulullah’ın(sav) risaleti ortadan kaldırıldığı gibi, Vahyin ilk şahitleri olan Rasulullah’ın(sav) arkadaşları da türlü iftira ve tezviratlarla gözden düşürülmeye çalışılmaktadır.

1400 yıldır her türlü sapık görüşün karşısında yıkılmaz bir kale gibi duran Ehl-i Sünnet Müslümanları ehli kitap, müşrik ve kâfir sayan bu görüş mensupları kendi sapkın görüşlerini Türkiye’de hâkim kılabilmek için kendilerine meydan açabilmek adına özelikle gençleri hedef almaktadırlar.

Hatta son zamanlarda sosyal medyada yoğunlaştırdıkları ihanetlerini yaymaya çalışanlara bakıldığında bu kişilerin İslam tarihinde sıkça görülen ikiyüzlü, iki dinli taifelerden farklı olmadıkları görülmektedir.

1400 yıllık İslam ilim ve irfan birikimini yok etmeye çalışan bu akıl yoksunu kişilerin en temel özellikleri İslam Dini ve Kuranı Kerim konusunda cehalet içerisinde olmalarıdır.

En basitinden Kuran nedir, tefsir nedir, meal nedir sorularına verecekleri cevaplar bu cehaletlerini açığa çıkaracaktır.

İndirilmiş din dedikleri saçmalığı savunurken yüzyıllardır dinde reform, dinde yenilik ve dinde değişiklik naraları atan batılı müsteşriklerle aynı duruma düştüklerini dahi fark edemeyecek kadar da ahmaktırlar.

Fikir ataları Haricilerden başlayan bir yanılgıyı devam ettirerek müşrikler, kafirler ve münafıklar hakkında nazil olan ayeti kerimeler ile Müslümanları suçlamak gibi bir yanlışı sahiplenen bu güruh, TÜRKÇE KURAN isteği ile de kimlerin uzantıları olduğunu bir kez daha açıklamış olmaktadır.

sTarihin çöplüğünde emsalleri için olduğu gibi bunlar içinde yer vardır ve gidecekleri yer orasıdır.