‘Karne sevinci hüzne dönüşmesin’
Yayınlanma:
Karne sevincinin hüzne dönüşmemesi için ebeveynleri uyaran Doç. Dr. Mehmet Engin Deniz, karnedeki her notta ebeveynlerin de etkisinin olduğunu belirterek, notların çocuğun zekâsını ölçemeyeceğini kaydetti.
Yoğun bir eğitim-öğretim döneminin ardından Konya’da 441 bin öğrenci karne alarak 15 günlük yarıyıl tatiline girdi. Okulla bu yıl tanışan 1 milyon 226 bin ilköğretim öğrencisi ilk kez karne almanın heyecanını yaşadı. Konya ‘da 36 bin okul öncesi, 299 bin ilköğretim, 106 bin ortaöğretim olmak üzere 441 bin civarında öğrenci karne almanın mutluluğunu yaşadı. Her karne döneminde olduğu gibi uzmanlar, üzücü olayların yaşanmaması için anne ve babaları tekrar uyardı. Karne notlarında öğrencilerin olduğu kadar ailelerinde sorumluğu olduğunu belirten uzmanlar, başarısızlığının nedenini çocukta aramanın yanlış olduğuna dikkat çekti.
“ÇOCUĞA AİLELER GÜVEN VERMELİDİR”
Çocukların bir taraftan tatile girecekleri için sevinç yaşarken diğer taraftan karnelerinin nasıl olacağı konusunda kaygı yaşabileceklerini anlatan Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Engin Deniz, “Burada önemli olan anne ve babaların çocuklarına karşı yaklaşımı ve çocuklarından beklenti düzeyleridir. Örneğin karnesinde hiç zayıfı olmayan bir öğrencinin anne-babası çocuğunun notlarını yeterli görmeyebilir de. Burada anne-babalar öncelikle çocuklarının karnelerinin aslında kendi karneleri de olduğunu unutmamalarıdır” dedi. Temel yanlışlardan birisinin koşullu sevgi olduğunu dile getiren Mehmet Engin Deniz, çocukların iyi karneler ya da notlar getirdiğinde iyi çocuk, getirmediğinde ise kötü çocuk olarak sevilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Deniz, “Çocuklarımızla ilgilenelim, değer verelim, önemseyelim ve her koşulda yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bu tutum zaten kendiliğinden başarıyı getirecektir. Dolayısıyla çocuklarımızı diğer çocuklarla kıyaslamayalım. Karnesinde zayıfı olsa bile çocuğunuza güvendiğinizi ona hissettirin. Çocuğumuzun başarısını kendi zihnimizde tasarladığımız, çocuğumuzun adına kurduğumuz hayallere göre değil, çocuğumuzun ilgi ve yeteneklerine göre şekillendirelim ve başarılı olmaları konusunda ona destek olalım” diye konuştu.
“KARNEDEKİ NOTLAR ÇOCUĞUN ZEKÂSINI ÖLÇMEZ”
“Çocuk başarısız diye tatilde onu cezalandırma yollarına gitmekte yanlış davranışlardan bir diğeridir” diyen Deniz, şunları kaydetti: “Bunun yerine çocukla birlikte neler yapılabileceğini konuşmak en doğru yol olacaktır. Yani çocuğumuzun başarısızlığının nedenlerini araştıralım. Bu sorun aile ortamından, arkadaş ilişkilerinde, öğretmen tutumundan ya da çocuğumuzun bireysel özelliklerinden kaynaklanabilir. Diğer taraftan unutulmaması gereken bir noktada karne sonuçlarının çocuğunuzun zekâ düzeyi ile ilgisinin olmadığıdır. Karne sonuçları çocuğunuzun zekâ seviyesinin bir göstergesi değildir. Başarısız çocuklarımızın ya da gençlerimizin evden kaçma, intihara yönelme gibi davranışlar da sergileyebileceği unutulmamalıdır. Çünkü karnemi aileme nasıl göstereceğim, ne diyecekler gibi düşünceler maalesef bu tür eğilimleri zaman zaman ortaya çıkarabilmekte. Özellikle otoriter-baskıcı ailelerin çocuklarının bu yola başvurdukları görülmektedir. Dolayısıyla ebeveynlerin bu konuda dikkatli olmaları gerekmektedir.”
HASAN AYHAN
“ÇOCUĞA AİLELER GÜVEN VERMELİDİR”
Çocukların bir taraftan tatile girecekleri için sevinç yaşarken diğer taraftan karnelerinin nasıl olacağı konusunda kaygı yaşabileceklerini anlatan Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Engin Deniz, “Burada önemli olan anne ve babaların çocuklarına karşı yaklaşımı ve çocuklarından beklenti düzeyleridir. Örneğin karnesinde hiç zayıfı olmayan bir öğrencinin anne-babası çocuğunun notlarını yeterli görmeyebilir de. Burada anne-babalar öncelikle çocuklarının karnelerinin aslında kendi karneleri de olduğunu unutmamalarıdır” dedi. Temel yanlışlardan birisinin koşullu sevgi olduğunu dile getiren Mehmet Engin Deniz, çocukların iyi karneler ya da notlar getirdiğinde iyi çocuk, getirmediğinde ise kötü çocuk olarak sevilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Deniz, “Çocuklarımızla ilgilenelim, değer verelim, önemseyelim ve her koşulda yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Bu tutum zaten kendiliğinden başarıyı getirecektir. Dolayısıyla çocuklarımızı diğer çocuklarla kıyaslamayalım. Karnesinde zayıfı olsa bile çocuğunuza güvendiğinizi ona hissettirin. Çocuğumuzun başarısını kendi zihnimizde tasarladığımız, çocuğumuzun adına kurduğumuz hayallere göre değil, çocuğumuzun ilgi ve yeteneklerine göre şekillendirelim ve başarılı olmaları konusunda ona destek olalım” diye konuştu.
“KARNEDEKİ NOTLAR ÇOCUĞUN ZEKÂSINI ÖLÇMEZ”
“Çocuk başarısız diye tatilde onu cezalandırma yollarına gitmekte yanlış davranışlardan bir diğeridir” diyen Deniz, şunları kaydetti: “Bunun yerine çocukla birlikte neler yapılabileceğini konuşmak en doğru yol olacaktır. Yani çocuğumuzun başarısızlığının nedenlerini araştıralım. Bu sorun aile ortamından, arkadaş ilişkilerinde, öğretmen tutumundan ya da çocuğumuzun bireysel özelliklerinden kaynaklanabilir. Diğer taraftan unutulmaması gereken bir noktada karne sonuçlarının çocuğunuzun zekâ düzeyi ile ilgisinin olmadığıdır. Karne sonuçları çocuğunuzun zekâ seviyesinin bir göstergesi değildir. Başarısız çocuklarımızın ya da gençlerimizin evden kaçma, intihara yönelme gibi davranışlar da sergileyebileceği unutulmamalıdır. Çünkü karnemi aileme nasıl göstereceğim, ne diyecekler gibi düşünceler maalesef bu tür eğilimleri zaman zaman ortaya çıkarabilmekte. Özellikle otoriter-baskıcı ailelerin çocuklarının bu yola başvurdukları görülmektedir. Dolayısıyla ebeveynlerin bu konuda dikkatli olmaları gerekmektedir.”
HASAN AYHAN
Resmi İlanlar
Eğitim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.