İlk defa Konyaspor’ un oynadığı maçın sonucunu merak etmedim. Alanyaspor maçında sonuç ne olursa olsun, her iki takımın başkan ve yöneticileri sonsuza dek sürecek bir dostluğun temellerini attılar.

Alanyaspor başkanı Hasan Çavuşoğlu’ nun “Özellikle taraftarlarımıza bir kez daha seslenmek istiyorum. Konyaspor bundan sonra bizim kardeş takımımızdır. Bunun böyle bilinmesini isterim. Bu hafta oynayacağımız Atiker Konyaspor maçına da herkesi davet ediyorum. Orada Josef Sural kardeşimizin yanında olduğumuzu gösterelim. Dostça bir maç olacaktır. Sahadaki sonuç ne olursa olsun Konyasporla kardeşiz” ifadeleri sözün bittiği yerdir.

İki başkan ve yönetimine teşekkür ediyorum. Kazanan Konya ve Alanya oldu. Elde edilen dostluk hiçbir galibiyetle yakalanamaz.

NEFRET DİLİ KİMSEYE KAZANDIRMAZ

Konyaspor’ un evinde oynadığı maçta Galatasaray ile berabere kalmasından memnun olmayan, rahatsız olan, hatta nefret dili kullanarak eleştiride bulunan yazarlar ve yorumcuların kullandıkları dil kimseye bir şey kazandırmaz.

Birbirimize tahammül edemediğimizin farkına varmamız gerekir.

Sadece sporda değil, sanat, kültür, ekonomi, ikili ilişkiler ve siyasette kullandığımız dilde nefret söylemlerinden uzak durmalıyız.

Fatih Altaylı’ nın maç sonrası yaptığı;

"Aykut Kocaman hakkında bir şey konuşmak, ona iltifat olur. Yayıncı kuruluşun veya federasyonun Konyaspor gibi takıma ödediği para haramdır.  Bu takımın maçını yayınlamak hata. Demek ki sen hoca falan değilsin. Konyalılar’a yazık. "

İfadelerine katılmıyorum.

Altaylı, daha kibar bir dil kullanarak eleştiri yapabilirdi.

Eleştirdiği Aykut Kocaman’ a Konya da büyük bir sevgi var,

Ayrıca, 11 maçtır kazanamadığı halde Kocaman’ a destek azalmış da değil.

Konya halkı Kocaman ile büyük başarılar yakalayacağına inanıyor.

Altaylı’ nın en azından Konya halkının bu inancına saygı duyarak yorum yapması, ayrıca, Trabzonspor maçı ile başlayan haksızlıklardan da bahsederek, sevgi ve barış dili kullanması hem çok daha iyi, aynı zamanda Konya halkını da incitmemiş olacaktı.

Altaylı’ nın bundan sonraki yorumlarında ve yazılarında kelimeleri özenle seçeceğini ve Konyaspor camiasını incitmeyeceğini umut ediyorum.

DERS ALMALIYIZ

Altaylı’ nın köşesinde bahsettiği konular üzerinde ise ders almamız gereken konular da olduğu düşüncesindeyim.

“11 maçtır kazanamıyorsunuz farkında mısınız? Zaten toplam 17 takım var ve sizin 11 maçta aldığınız puan 7. 

8 maçı kaybedip 3 maçı kazansanız 2 puan daha fazla alırdınız.  Farkında mısınız?”

Eleştirisini dikkate almalıyız.

Konyaspor gibi Anadolu takımları ağızları ile kuş tutsa İstanbul medyasına yaranamaz bunun bilincinde olarak yazıyorum.

İstanbul basınının acımasızca eleştirilerini sadece BAŞARILI OLARAK önleyebiliriz.

İçeride ve dışarıda oynayacağımız maçlarda önce centilmen, sonra da güzel futbol oynayarak kendimizi ispat etmeliyiz.

Başarılı sonuçlar aldıkça eleştirilerinde sınır tanımayan yorumcular ve köşe yazarları da vicdanlarının sesini dinlemek zorunda kalacak.

Bu sebeple eksikliklerimizi gidermeli, güzel ve centilmen oyunla kendimizden söz ettirmeliyiz.

Aksi takdirde 11 maç kazanamayan bir takım eleştirilir.

Eleştiri de mutlaka olacak.

Ancak eleştirilerde nefret dili kullanılmasını asla onaylamıyorum.