Ya  açıklarını biliyorlar birbirlerinden vazgeçmiyorlar ya da malı batıya birlikte kaydırdılar!!! Bunun başka da  bir izahı yok…

Bahattin Karapınar-Mustafa Eraydın aşkından bahsediyorum…

Konyaspor başkanı Bahattin Karapınar’ın, kulüpte ne iş yaptığı ya da kulübe ne gibi bir katkısı olduğu “muamma” olan Mustafa Eraydın’dan “vazgeçmemesi” ya da “vazgeçememesi” ibretlik bir durum…

Bahattin Karapınar, bütün günahlarına sevaplarına rağmen, kendisini yalnız bırakmayan, zehirli oklara kalkan olan başkan yardımcısı Mehmet Soylu’dan vazgeçiyor da, bu Eraydın’dan vazgeçmiyorsa, herkes gibi bende öküz altında buzağı arıyorum…

Kulübün otobüsüne mazot alamayan, kulüp çalışanlarının, alınterlerine ihanet eden, işçilerin bayramda boynunu bükük bırakan, futbolcusuna bayram harçlığı vermeyen, ancak “Mustafa Eraydın” denilen kişinin hesabına, eski parayla 10 milyar, yeni parayla 10 bin lirayı gözünü kırpmadan yatıran, bununla da kalmayıp kavgalar, çıkar savaşları ve kendi egoları uğruna koskoca bir camianın yüreğine hançer saplayan  Bahattin Karapınar acaba zerre kadar da olsa vicdan azabı çekiyor mu?

Sanmıyorum…

Ve utanmadan…

Ve sıkılmadan…

Kulübü uçurumun ucuna getiren Karapınar, “görevi bırakırsam, kulüp amatör kümeye gider” diyebiliyor ise tam da sözün bittiği yerdeyiz…

Bahattin Karapınar tarafından şehrin dünya’ya açılan penceresi Konyaspor’un düştüğü, düşürüldüğü, onurunun ayaklar altına alındığı duruma bakın…

Şehrin kulübü göz göre, birilerinin egoları nedeniyle buharlaşırsa, bu camia buna sebep olanları asla affetmeyecektir…

Dolayısıyla tarih de…

Yaşadıkları sürece, alınlarında “kara bir leke”yle gezeceklerdir…

Yıllarca oynadığı Selçukspor’da bile başkanlık yapamayacak olan şahıs, sırf kendi egolarını tatmin etmek ve kişisel çıkarlarını korumak adına Konyaspor’u kullanıyor, Konyaspor’u kirletiyor ve kirletmeye de devam ediyor…

Bazıları üç kuruşluk çıkarları için onun çirkin emellerine, egolarına alet olmaya devam ediyorken, bazıları da “ağır olda molla desinler” demeyi, dahası gerçekleri geçte olsa görmeyi becerebiliyormuş…

Örneğin Mehmet Soylu gibi…

Soylu neden mi istifa etti?

Başkan Bahattin Karapınar’ın, çalışanların ve futbolcuların parasını vermeyip de, Mustafa Eraydın’a 10 milyara yakın maaş verdiği için…

Fakir fukaranın bile yüzünün güldüğü, adı üstünde “bayram” ettiği bir günde, kulüp çalışanlarının boynunu bükersen, o insanların eşlerini ve çocuklarını mağdur edersen, ama kulübe zerre faydası olmayan bir kişiyi ihya edersen, adaletin değil, ama Allah’ın adaletinden kurtulamazsın efendi…

Kul hakkının ne olduğunu biliyorsan tabi ki…

Bilmiyorsan da  zaten söylenecek bir şey yok…

xxx

Konyaspor’a gelince…

En büyük handikap, kadro yetersizliği ya da futbolcuların uyumsuzluğu veya futboldaki yaşanan olumsuz süreç değil… Konyaspor’da en büyük travma, bana göre futbolcuların akitlerinin yerine getirilememesidir…

Bir tabir var, “aç ayı oynamaz” diye…

Kötü bir örnek, ama bir o kadar gerçek…

Futbolcunun parasını vermezsen, yüzünü güldürmezsen, o futbolcudan ne kadar verim alabilirsin ya da o futbolcu gurubundan nasıl başarı beklersin?

Konyaspor’un durumu o kadar vahim ki, tutanın elinde kalıyor… Kulüp tam bir deve gibi… Doğru bir tarafı yok… Tam da durum bu kadar kötüyken, bu takım ligde ne yapar sorusuna kimse net bir cevap veremez.