Kararlılıklarınızın, istikrar oluştuğu bir dünyada yaşamak insanın arzu ve dileklerinden en birincisidir.

İstikbalinizi, yatak odalarında görürseniz.

Siz'lerin oy toprağını istimlak edip, iktidar olanları sorgulamaktan ve aklınızın mahkemesinde yargılamaktan asla vazgeçmeyiniz.

Akıl toprağınızı, televizyon ve gazete gibi sularla meşgul ettiğiniz zaman, kalbinizdeki tohumun yeşereceğini sandığınız akıl toprağında, çorak ve çolak bir olgu meydana gelecektir.

Ortalama bir zihin olarak yaşamak değerli, ortama zihin olmak ise değersiz bir yaşama biçimidir. Ortamın tortusu ile, kendi ruhunuza ve kalbinize giden hakikat damlacıklarının, geçişini zorlaştırmaktasınız.

Devlet organlarının, orangutan bir hale geldiği ve orantısızlığın oranının adının "17 ARALIK" konduğu bir onur mücadelesi veriyorum.

İki yalnışın arasında, bir doğru aramak yerine..

Doruğu gene yalnızlığa çekerek sorular sormak istiyorum..

İKTİDAR'a....

Hırs'ınızın hırsıza dönüşeceğini bilmiyormuydunuz...?

Kaltak koltukların, cilvesine kapılıp, iktidar olmak için, it kadar kuyruk sallama manevralarını, sergilerken düşünmediniz mi?

Hududu çizilmiş Uhud'dan indiğinizde. Ganimete koşarken, verilmeyen yolun, yolsuzluk olduğunu farkedemediniz mi ?

Fasılalar'da sıla hasreti büyütüp, bağrınızı açarken...

Kardeşliği yandaşlığa çevirirken...

Menfaat yolunu aydınlatıp, saadet yolunu karartırken..

Hiç düşünmediniz mi ?

Yarın birinin sizin karşınıza çıkıp, başka mavralar isimli, bir kaset takacağını?

Komplo kolpasının arasına, saklanıp "iktidar gömleğinin kol düğmelerini" ilikleyip size giydirenlerin?

Dün iktidar olmak için, ellerini öptüğünüz insanların..

O elle size tokat atacağını?

Hiç düşünmediniz mi?

Doğruya, güzele, iyiye dair her ne varsa gidilecek olan yoldan ayrılıp.

Bu yolla olmuyor, başka yol bulmalıyıza tevessül ettiğinizde..

Aldığınız nefesin adının bile "YOLSUZLUK" nefesi olduğunu

Hiç düşünmediniz mi?

CEMAAT'e

Derthane'sinde müslümanların olmadığı bir Cemaat'in

Dershane'lerinde müslümanlığa dair, birşeylerin olmadığını..

Daha eğitimli köleler yetiştirmek için, okullar, okumalar, mantığını...

Mavi Marmara'lar yola çıkarken, Güce karşı gelinmez gargaralarını...

Olimpiyat heycanı yaşarken, Ölümpiyatlara duyarsızlığınızı, dün anlamadım, yarında anlamayacağım..

Pasta'larla inşaa edilmiş bir dostluğun, postalarla yönetilen bir güruhun..

Yetiştirdiği insanlığın, kendi menfaat sav'larına savcı olduğunu görmek...

Dua'lar inşaa etmek yerine, Beddua'larla kalplerini kirletmekte olmaları..

Pensilvanya'da durduğu halde Transilvanya da ki gibi, bir menfaat wampirliğine yönelmiş olmasını...

Diyolog pinokyoluğunun burun uzantısı, bazıları tarafından FBI'nın mendili olmasını dün anlamadım, bugünde anlamayacağım.

MİLLET'e

İki yalnıştan bir doğru etmez...

İki hırsız'dan bir çalmayan olmaz..

İki yolsuzun yaptığı bir yol, duble yolsuzluk içerir...

Menfaat kardeşliği ile İnanç kardeşliği aynı yerde bulunmaz..

Saf'lık edipte, saf durmamışlara, saf olmaya çalışılmaz..

Kötünün iyisi, diye bir iyilik yoktur.

Düşmana karşı, düşmanı savunmak, kendine yapabileceğin en kötü dostluktur.

İradene sahip çıkmak için "İradesizliğe " sahip çıkılmaz..

Dün birbirini hasretle kucaklayanların, bugün birbirini nefretle karalayabildiğini görüyorsan..

İkisinin'de dostluğuna güvenemeyeceğini bilmelisin...

**************************

2013 yılındaki ARALIK ayı... K'ARALIK olarak milletimizin yüzüne sürülmüş bir lekedir.

Vicdanların üşümediğini, güçlerin daha sıcak çatışmalar içerisine girdiğini görüyoruz.

Aklı selimle izlendiğinde...

Her alamet'te binlerce melanet görebilirsiniz, şu olayların içerisinde...

Halinizle, helalinizle, ahvalinizle hemhal olduğunuz kadar..

Devlet-i H/Ali Türkiye ile de ilgilenmeniz dileklerimle..!