Kaldırımlara yapılan parklar son bulmazsa Allah göstermesin bir gün böyle bir başlık atmak durumunda kalacağız.

Bir önceki yazımda "Trafik ekiplerine teşekkür eden biri" olarak söylüyorum ki, trafikteki pek çok soruna göz yumuluyor, hak gaspı normal hale getiriliyor...

Bir kız babası olarak evladımı bebek arabasına koyup kaldırımlarda gidemiyorsam yetkililerin görevlerini yapmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Konu; kaldırım işgali. Aslında bu uzun süredir devam eden bir sorun. Yıllardır aynı konuları yazıyoruz.

Geçtiğimiz hafta içerisinde iki kez başıma gelen ve ikisinde de yaptığım girişime rağmen sonuçsuz kalan bir sorun. Polis ekipleri yapılan şikayete rağmen kaldırım işgali ile ilgilenmedi.

1. Mevki, Azerbeycan Caddesi üzerinde... Ufak tefek işyerleri, dernek görünümlü bir kahvehane önü. Araçlar yolun her iki yanında kaldırımların üzerine konulmuş. Bir yayanın, çocukların (Alparslan İlkokulu önü), kendileri için ayrılmış kaldırımlardan gitmesinin imkanı yok. Bölgeyi bilen bilir, geniş bir yol ve araçlar çok hızlı seyir ediyor. Kaldırımdan yürüyemiyorsanız, yola çıkacaksınız...

Trafik ekiplerini ihbar için arıyorsunuz, ‘plaka verin” diyor. 10-15 araç var, hepsinin plakasını mı sayayım? Hem plaka versem ne olacak? Plakaya SMS gönderilecek, araç sahibi çekerse çekecek... Hiçbir caydırıcılığı yok. İşgal devam edecek. Plakaları vermediğin zaman da ‘yeterli ekip yok’.

2. Mevki ise Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü önü. Her gün otobüs ile önünden geçtiğim için biliyorum, kaldırım işgali devamlı oluyor. Bu parklar yüzünden trafik de tek şeride düşüyor ve tehlikeli durumlar yaşanıyor. Geçtiğimiz gün o bölgeden yaya olarak geçerken çocuk arabalı bir annenin, kaldırıma park etmiş araçlar yüzünden yaşadığı mağduriyeti görünce hemen polisi aradım. Yine plaka istediler, yine çok sayıda araç olduğunu söyledim... Tamam bir ekip gönderiyoruz dediler. İşimi yarıda bırakıp bekledim gelmelerini. Yarım saat bekleyişin ardından hüsran ile olay yerinden ayrıldım.

Bu iki yer de Anıt’a 1-2 dakika mesafede... Çok uzak yerler değil yani. Gerçi Alaeddin Bulvarı’ndaki hatalı parkları engelleyebildik mi?

İki kurumu iş düşüyor. Birincisi polis, kaldırım işgallerini affetmeyecek, cezayı kesecek. İkincisi belediyelerimiz bu bölgelerde gerekirse kaldırımlara çıkılmasını engelleyecek setler yapacak. Bu işgaller yüzünden yola çıkan bir yayanın burnu kanarsa, bir ailenin canını yakarsanız, vebalini ödeyemezsiniz...