KADİR GECESİ
Alemlerin Rabbi, rahman ve rahim olan, din gününün sahibi, yaratan, yaşatan, yöneten, rızık veren, kendisine kulluk yapılan, rızası gözetilen ve kendisinden yardım istenilen ve bizleri şifa ayı ramazanın sonlarına ulaştıran Allah’a (c.c.) hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) salat ve selam olsun.
Ramazan ayını diğer aylardan kıymetli kılan özellik; doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı, adalet ile zulmü, helal ile haramı birbirinden ayıran ve bir adı da Furkan olan Kerim Kitabımızın bu ayda indirilmiş olmasıdır. “Ramazan ayı öyle bir aydır ki insanlar için hidayet rehberi olan, bu rehberliğin apaçık belgelerini taşıyan ve hakkı batıldan ayıran Kur’an işte bu ayda indirilmiştir.” (Bakara Suresi 185)
İftar, sahur, mukabele, teravih, tefekkür, infak ve diğer ibadetlerimizle şifa bulduğumuz, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan ramazan ayının sonlarına geldik elhamdülillah. Ramazan ayının bu son günlerinin ayrıca hürmetli olması, Kerim Kitabımızın ramazan ayının son gecelerinden biri olan Kadir gecesinde indirilmiş olmasıdır.
Kadir gecesini bin aydan daha hürmetli kılan özellik, bütün insanlık alemi için hidayet ve kurtuluş rehberi olan Kur’an-ı Kerimin bu gecede indirilmiş olmasıdır. “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadir Suresi)
Ramazan ayı içerisinde olduğu ifade edilen Kadir gecesinin içerisinde bulunduğumuz gecelerden hangisi olduğu, kesin olarak tarif edilmemiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Kadir Gecesi’ni Ramazan’ın son on günündeki tek gecelerde arayın!” diye buyurmuşlardır.
Bu mübarek geceler kulluk kalitemizi kontrol etmemize, nefis muhasebesi yapmamıza vesile olmalıdır. Geçen yılımızı nasıl geçirdiğimizi, Ramazan ayını nasıl geçirdiğimizi, ibadetlerimizi layıkıyla yapıp yapmadığımızı da muhasebe etmemiz için bir fırsattır bu geceler. Hatalarımıza, günahlarımıza pişman olup tövbe etmek için bir fırsattır bu geceler. Ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla helalleşmek ve yeni bir başlangıç yapmak için de fırsattır bu geceler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.” Ramazan ayının son gecesine kadar bu fırsatı yakalamak için gayret etmeliyiz. Ramazan geceleri Kerim Kitabımızın muhatabı olan bizlerin tefekkür etmesi için fırsattır. O halde geliniz! Bu gece vesilesiyle Kur’an-ı Kerim’in hidayete ve hakikate davet eden ayetlerinden bazılarını birlikte tefekkür edelim:
“Bilinmelidir ki hâlis dindarlık yalnız Allah için olanıdır.” (Zümer Suresi 3) İnsanın boşuna yaratılmadığı gibi, yaratıldıktan sonra da başıboş bırakılmadığını idrak eden bir Müslüman, yalnızca Allah’a kulluk eder. Her türlü kibir ve gösterişten uzak durur, ihlas ve samimiyet içinde yaşar. İman ederek verdiği sözü, ibadetleriyle ve Kur’an ahlakıyla hayatına yansıtır.
“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Kendinizi helak etmeyin.” (Nisa Suresi 29) Müslüman rızkını helal yollardan temin eder, ticaretine haram bulaştırmaz. Hırsızlık, gasp, rüşvet, faizcilik, tefecilik, kumar, fahiş fiyat, aldatma gibi batıl yollara tevessül etmez. Allah’ın sayısız nimetiyle hayatını sürdüren mümin, elindeki imkanları Rabbinin rızasına uygun şekilde kullanır. Ve Alemlerin Rabbi olan Allah’a teşekkür eder. Servetin şükrü; infak etmek, ilmin şükrü; bilgiyi insanlığın yararına kullanmak, sağlığın şükrü ise iyilik ve güzellik yolunda mücahede etmek ile olur.
Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir. (Saff Suresi 2,3) “Ey iman edenler! Akitlerinizin gereğini yerine getirin.” (Maide Suresi 1) Mümin, adı üstünde güvenilen, yalan söylemeyen kimsedir. Söz verdiğinde mutlaka sözünde durur. Müslüman, Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ettiği gibi insanlarla yaptığı sözleşmelerin de gereğini yapar, yapmayacağı şeyin sözünü de vermez.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının…” (Haşr suresi 18) Müslüman Alemlerin Rabbi olan Allah’a karşı gelmekten sakınır. Bu sakınma, Müslümanı, hidayet üzere kılar ve onun bağışlanmasına vesile olur. “Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir." (Enfal Suresi 29)
“Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.” (Duhan Suresi 2,3) Müslüman mübarek bir gecede indirilen hayat rehberimiz olan Kur’an’ın uyarılarına titizlikle uyar. Ve Alemlerin Rabbine dua dua yalvarır Kadir Gecesine ulaşan Müslüman: Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla, ailemi bağışla, Müslümanları bağışla, ve bizi bayram günlerine kavuştur.
Allah’a emanet olunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.