İzmir’deki Kupür Soruşturmasına Hsyk İncelemesi

İzmir’deki Kupür Soruşturmasına Hsyk İncelemesi

Hükümete yakın bir gazetenin kupürüyle İzmir merkezli 13 ilde düzenlenen ve 32 polisin gözaltına alındığı operasyonla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Şüpheli avukatlarının sık sık dile getirdiği, ‘hakim ve savcılık kararları...

Hükümete yakın bir gazetenin kupürüyle İzmir merkezli 13 ilde düzenlenen ve 32 polisin gözaltına alındığı operasyonla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Şüpheli avukatlarının sık sık dile getirdiği, ‘hakim ve savcılık kararları sorgulanıyor’ iddiaları üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından dosya incelemeye alındı. HSYK müfettişlerinin şu anda dosyayı detaylı olarak inceledikleri, inceleme sonucu rapor hazırlayacakları öğrenildi. Polislerle ilgili soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı da iddianameyi hazırlayarak, 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, iddianameyi inceleyerek 15 gün içinde kabul veya reddedecek.

İzmir’de, soruşturma kapsamında tutuklanan bazı polislerin avukatlığını yapan Ali Aksoy, “Bizim bu süreç içerisindeki şikayetlerimiz ve serzenişlerimiz doğrultusunda HSYK tarafından müfettiş atandı. Çünkü burada yapılan soruşturmanın, daha önceki yargıçların vermiş olduğu kararların doğal temyiz ve teftiş sürecinden hariç başka bir hakim ve savcı tarafından sorgulanması en azından hakimlik teminatına aykırı bir durum olması nedeniyle dosyalar şu anda müfettiş incelemesine alınmış durumda." dedi.

"EVRAK GÖSTERİLEN TEK NOKTA GÖREVLE İLGİLİ"

HSYK müfettişlerinin, polislerle ilgili dosyayı incelemesinin doğru bir karar olduğunun altını çizen Ali Aksoy, “Yargılamada bize 8 tane noktadan suçlama yaptı savcılık. Bu 8 noktanın sadece bir tanesi görevle ilgili suçlama. Görevle ilgili yapılan suçlama dışında başka bir evrak yok. Bu evrakların en sonundaki evrak hakimlik kararı, mahkeme kararı. Bir konuda hakim ve mahkeme kararı verdiyse bunun iki tane denetimi vardır. Birisi temyiz denetimidir, onun mercii vardır, üstüne gidersiniz, karar düzeltmeye gidersiniz. Bir de HSYK’nın bünyesinde teftiş denetimi vardır. Yani, bununla alakalı yapılmış bir usulsüzlük varsa, onun HSYK aracılığıyla teftiş ve denetimi yapılır. Ama şimdi siz burada bütün bu sürecin dışında başka bir şey çıkardınız. Ne çıkardınız? Daha önce hakim ve savcıların vermiş olduğu veya almış olduğu kararları şimdi yeni çıkan, yeni gelen bir hakim ve savcı onu istediği yerden alıp istediği bir şekilde denetime tabi tutabiliyor, yargılamaya çalışıyor. Bu hakimlerin bağımsızlığı prensibinin direk ihlalidir. Çünkü siz doğal sürecinin dışında bir denetime tabi tutuyorsunuz. Hakikaten çok hukuksuz bir durumla karşı karşıyayız. Müfettişler o yüzden bunu inceliyor zaten. Çünkü buradaki hukuksuzluk böyle başladığı zaman bunun sonu bitmez. Yani siz her hakim ve savcı otomatikman şunu getirirsiniz, daha önceki hakim ve savcıların vermiş olduğu kararları yeniden ele alıp inceleme, bununla alakalı birilerini suçlama, bununla alakalı birilerini içeri tıkma hakkı doğurmuş olursunuz. Hukuksuzluğu doğurmuş olursunuz.” diye konuştu.

Müfettişlerin, dosyayı inceledikten sonra rapor hazırlayacaklarını aktaran avukat Ali Aksoy, “Bu işin içine karışan savcıları ve hakimlerin teftişi manasında bir denetimdir o. Bununla ilgili dosyayı kapatma şansları olduğunu düşünmüyorum. Karar verecek olan 9. Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Mahkemenin, ben bu konuda görevsizlik kararı vereceğini düşünüyorum. Çünkü görev suçuyla ilgili evrak gösterildi. O evraklardan dolayı yargılanacaklarsa bunların yargılanacağı yer ağır ceza değildir. Görevsizlik kararı verebilir. Ama benim dileğim, vermemesi. Çünkü ağır ceza mahkemesinde heyet tarafından inceleneceği için daha sağlıklı sonuç çıkacağını düşünüyorum.” diye ifade etti.

KUPÜR OPERASYONUNA JET İDDİANAME

Gazete kupürleri ihbar kabul edilerek, emniyet mensuplarına yönelik başlatılan soruşturmayla ilgili iddianamenin jet hızıyla hazırlanıp İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği öğrenildi. Aralarında 17 Aralık sürecinin ardından açığa alınan Batman Emniyet eski Müdürü Hasan Ali Okan ve Elazığ’da görev yapan Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı, eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın’ın da bulunduğu 11’i tutuklu, 32 polis hakkında iddianame hazırlandı. Gözaltına alınan polisler gibi birçok dinleme belgesinin altında imzası olan İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen hakkında ise hiçbir işlem yapılmadığı iddia edildi. Operasyonun yapıldığı gün İzmir Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 62 müştekinin, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne başvurarak şikâyetçi olmalarıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldığı, ayrıca yasa dışı dinleme iddiaları üzerine İzmir Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde mülkiye ve polis başmüfettişlerince idari inceleme-soruşturma başlatıldığı, bu inceleme soruşturma neticesinde hukuka aykırı olarak telefon dinlemesi yaptıkları tespit edilen görevliler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu öne sürülmüştü. 19 Ağustos tarihinde operasyonun tüm ayrıntılarını açıklayan valilik, 2010-2013 yılları arasında, kamu kurumlarında görevli memurların farklı isimle farklı meslek grupları adı altında ve asılsız suç isnatları ile Anayasa'ya ve ilgili kanunlara aykırı olarak dinlendiklerinin tespit edildiğini iddia etmişti.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.