Birçok yazımda kültürel bir anlamda hassasiyetlerimizin kaybolduğunu dile getirdik. Ülkemizin geçirdiği olaylar hasebiyle bu tür kavramların gündemden düşmesi gayet normaldir. Ancak ülke yöneticilerinin çalıştığı kadar da halkımızın da gayretli olması gerekmektedir.

Okullarımızın açılması ile birlikte tatil havasından kurtulup normal düzene dönme çabalarımız devam etmektedir. Bu istek ve arzuyla yeni dönemde ailelerimizin evlatlarına karşı okulları haricinde verilecek eğitimlerini daha hassasiyetle yaklaşarak vermeleri gerekmektedir. Biliyorsunuz ki okulda teori eğitimleri veriliyor. Ama teorinin yanında bir de “Ahlak ve Maneviyat” eğitimlerini vermek zamanın şartları gereği kaçınılmaz olmuştur.

Okullarda verilen eğitimlerde özverili bir şekilde hayatını bu işe adamış, vatana ve millete hayırlı bilinçli çalışkan bir evlat kazandırma çabasında olan öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.

“Dünya istikbali” denilen kavramda başarılı olmak için çalışmalarını yürüten öğretmenlerimiz kadar “Ahiret istikbalini” evlatlarımıza nakleden, çocuklarını ahlaklı ve şuurlu olarak yetiştirmeyi arzulayan aileleri de görmek istiyoruz.

Konya deyimi ile “KOCAMANA OLDU” daha mı elinden tutalım diyen anne-babalardan olmayalım. Evlat bir anne –baba için, her zaman evlattır ve her zaman onların gözünde çocuktur. Bu bağlamda kendimize sahip çıkmamız gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum. Kendine sahip çıkan, önce ailesine, sonra vatanına, daha sonra da tüm gelenek göreneklerine sahip çıkacaktır.

Büyüklerimiz ile hatır muhabbeti yaptığımız zaman bir kelime derler ve sonradan derin bir nefes alırlar;

“ESKİDEN”

Bu kelimeyi dedikten sonra…

--- “Bak yavrum annene, babana, atana sahip çık. Seni sen yapan hayata tutunmana vesile olan ancak onlardır.” Derler.

Acı bir gerçek ki ahlak ve maneviyat kavramından o kadar uzaklaştık ki birbirimizden haberimiz olmaz oldu. Bayramlarda mutluluğumuzu, cenazelerde acılarımızı paylaşamaz olduk. Şehitlerimiz oldu, AĞLAMAZ olduk. Klişe bir söz ama üzerinde durulması gereken bir kavram ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKTI.

Bu ülkede artık ateş düştüğü yeri yakıyor. Düştüğü yerde de iki damla gözyaşı aktıktan sonra ne kapını çalan ne de halini soran oluyor.

Şunu hatırlatmalıyım ki bizlere “ÖNCE AHLAK ve MANEVİYAT” kavramı işaret eden Milli Görüş liderimiz cennet mekân Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hocamıza ne kadar dua etsek azdır. Kendisi bu çerçevede son nefesine kadar hizmet etmeyi hedeflemiş ve son nefesine kadar da bu yolda hizmetlerini yapmıştır.

Bu ülkede bu kavramlara sahip çıktığımız sürece başarı da kaçınılmaz olacaktır. Şuurlu bir millet ve Ümmeti Muhammed için CİHAD edenlerden olduğumuz sürece bu ülke o zaman DÜNYA ülkesi olacaktır.

Bu manada “Dünya İstikbaline” önem verdiğimiz kadar “Ahiret İstikbaline” de mutlak suretle önem vermeliyiz. Bununla beraber teori eğitimlerini aldığımız kadar Şuurlu bir Hayat eğitimini ailelerden beklemekteyim.

Dünya ülkesi olma yolunda şuurlu, basiretli ve ferasetli olmayı ümit ederim. Çalışmalarımızda Müslümanlığın gerektiği gibi yaşayarak bu doğrultuda “İNSANA VERİLEN DEĞER” kavramını idrak etmeliyiz.

Dini, dili, ırkı ve rengi ne olursa olsun İNSAN kavramını üstte tutarak Müslümana yakışır davranışlar sergilemeliyiz. Gönüllere giderek kalplerdeki muhabbetlere ortak olalım.