İşte Bahçeli'nin ülkücülüğü

İşte Bahçeli'nin ülkücülüğü

Bugün yazarı Gültekin Avcı, Balyoz davası kararlarının ardından MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını ele aldı...

İşte o yazı...

Muazzez Abacı'nın sesi mi o Sayın Bahçeli?


Bu milletin iki kadim belası terör ve yandaşları ile darbe ve yardakçılarıdır.

Teröre bel verip de darbeciliğe sert tavır koyanların demokrasi edebiyatı yapması nasıl bir mürailikse, darbecilikten taviz vermeyip terörle mücadele bahanesiyle itibar isteyenler de aynı çirkefin içindedir.
Biri millete ihanetini terörle mücadele bahanesiyle örtmek, öteki terörizmi insan hakları ve demokrasinin içine saklamak ister.

Demokrasi dolandırıcılığının sağ ve sol yüzüdür bunlar.

Hal böyleyken Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklama, rutin dışı ve demokratik sistemde kabul edilemeyecek bir tavırdır.

Sanıkların ve yakınlarının verilen cezalara üzülmesi elbette ki insani ve doğal bir reflekstir.

Bireysel olarak TSK mensupları şahısları adına üzüntülerini sanıklara veya yakınlarına iletebilirlerdi.

Ama hüküm yanlış bile olsa kişilerin suçuna tertip edilen cezaya, kurumlar resmi açıklamayla ortak olamaz.

Yargılama sadece sanık kişiler için, ceza yine sınırlı sayıda kişiler için.

Ama destek açıklaması kurumsal olarak Genelkurmay Başkanlığı'ndan.

Devlet kurumları karara taraf olamaz

Açıklamasının kritik bölümünde ne diyor Genelkurmay?

"...söz konusu yargılamanın hakkaniyete uygun, kesin bir hükümle neticeleneceğine inanmaktayız."

Burada Genelkurmay açıkça ve kurumsal olarak karara muhalefet tavrı koyuyor ve taraf olduğunu ilan ediyor.

Sanık tarafının ve avukatlarının milleti ve siyaseti açıkça tehdit ettiği, TSK'nın itibarını mahkemeye karşı kullandığı, generallerin birbirlerine ithamlarda bulunduğu, hepsi bir tarafa seminerde cereyan eden utanç ve ibret verici konuşmalar ortadayken Genelkurmay'ın kurumsal olarak tavır koyması kabul edilemez.

Genelkurmay bugün bile Hilmi Özkök'ün demokratik sularında yüzmüyor farkında mısınız?

Karar kusursuzdur iddiasında değilim.

Ama bu süreçte yapılan ve kararın değiştirilmesi imasıyla temyiz sürecini işaret eden kurumsal açıklamaların hepsi Yargıtay'ı psikolojik bir ablukaya almaktır.

Terörist şeytanlara karşı TSK'nın ve polisimizin ne kadar arkasındaysam, darbeciliği önemsemeyen millet ve demokrasi düşmanlarının o kadar karşısındayım.

Bize mi yanlış öğrettiler Sayın Bahçeli?

Devlet Bahçeli ise mahkemenin tarafsız olmadığını, toptancı bir yaklaşımla bölücü terörle mücadeleyi de hesaba çektiğini söylüyor.

Darbeler toptancı bir yaklaşımla gerçekleştirilir Sayın Bahçeli!

Hal böyle olunca toptancı yaklaşımla suçu işleyenlerin hepsi sorumluysa hepsine ceza tertip edilir.

Bırakın Balyoz planlarını, ses kayıtlarında bile 12 Eylül Bayrak Harekâtı'nın örnek alındığını duymuyor musunuz?

Muazzez Abacı'nın sesi mi o?

12 Eylül'de idam edilen 9 ülkücünün hepsi de idamdan önce Kur'an-ı Kerim ve Türk Bayrağı istemediler mi?

Ama Balyoz'dan geriye doğru tüm darbeler, ülkücünün bölünmez bir parçası olan Kur'an ufkunu irtica olarak kabul etti ve hain teröristlerden bile öncelikli tehdit saydı.

Balyozcular'ın örnek aldığı 12 Eylül'ün ülkücülere vurduğu darbenin sızısını ne çabuk unuttunuz.

"Çırılçıplak soyuyorlardı. Kulak mememizden, göğsümüzden, cinsel organımızdan vücudumuza elektrik veriyorlardı" diyen Yılma Durak yalan mı söylüyor?

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile Yılma Durak'ı 26 gün çırılçıplak Filistin askısında tutanlar, savunduğunuz Balyozcular'ın örnek aldığı ve hayata geçirmek istediği 12 Eylülcüler değil miydi?

Yaşar Okuyan 12 Eylülcüler "bazı ülkücülerin ırzına bile geçtiler" demiyor mu?

İnsanlık dışı işkenceleri, "Allah'sız" Mamak vahşetini Balyozcular'ın örnek aldığı darbeciler yaptı Sayın Bahçeli!

Terörle mücadele ediyor diye her haltı yiyen, milletin mukaddeslerini hedef alan ve millet iradesinin ırzına geçmek isteyenlere eyvallah etmek ülkücü harekete yakışmaz.

Yargılama terörle mücadeleden değil, millete ihanettendir.

Ama Sayın Bahçeli ülkücülerin darbecilerden çektiği acıyı unutmuşa benziyor.

Bu defa "size dokunmayacağız" diye söz mü aldınız yoksa?

Şükür ki biz biliyoruz gerçek ülkücülüğün bu olmadığını.

Karar böyle olursa "büyük bir bölünmenin eşiğindeyiz" diyorsunuz.

Ülkücü düşünceyi, millet ve din tabanlarından ayırmakla en büyük bölünmeyi yaşattınız daha ne olsun!

Ülkücülük ve MHP ayrı olgular haline geldi.

Merhum Türkeş, Seyit Ahmet Arvasi, Dündar Taşer ve Erol Güngör söylem ve kitaplarında ülkücü mefkûreyi böyle anlatmadılar.

Bize "ülkücü, dinine irtica muamelesi yapanın karşısındadır" dediler.

İlginçtir, 28 Şubat'ta cumhuriyet savcısıyken BÇG beni "ülkücüdür, irticacıdır" diye fişlemişti.

Ülkücü hareket nihayetinde millete ve maneviyata yönelik utanç verici bir darbenin ve irtica avının hükmen tutuklusu olan Engin Alan'a değil, millete dayanır.

Biz mi ülkücülüğü yanlış öğrendik yoksa Sayın Bahçeli?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.