İslam'da ittifak şart

İslam'da ittifak şart

Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, “Yiğit, düştüğü yerden kalkar. Kendi inançlarımız ile ortaya bir güç koyamazsak, perişan oluruz. Müslümanlar, şuurlanmalı ve bir araya gelmelidir” dedi

Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der) Konya Şubesi tarafından düzenlenen “İslam'da İttifak Ahlakı” konulu konferans yoğun katılım ile gerçekleştirildi. Konya Ticaret Odası (KTO) Konferans Salonu'nda icra edilen programa Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım'ın yanı sıra  Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Hasan Hüseyin Öz, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkan Yardımcısı M. Ali Korkmaz, Şuurlu Öğretmenler Derneği (Öğ-Der) Konya Şube Başkanı Yavuz Aydın, Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, AGD Konya Şube Başkanı Mehmet Parlak, Din-Bir-Der Konya Şube Başkanı Abidin Yalman, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, Diyanet Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç ve çok sayıda davetli katıldı. Program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Tilavetin ardından Din-Bir-Der tanıtım sunumu gösterimi yapıldı.

MERKEZİ YAPIYI GÜÇLENDİRMELİYİZ

İslam aleminin içinde bulunduğu durumu herkesin bildiğini ve bu sıkıntıya bir an önce çözümler üretilmesi gerektiğini belirten Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S)'ın insanlığıateş çukurunun kenarından kurtardığını ve İslam'ı Arap yarımadasında yaydığını dile getirdi. Yıldırım, “Bu gelişme ile birlikte Afrika, Asya ve Anadolu İslam ile müşerref oldu. Halifelerle Müslümanlar arasında ihtilaflar yaşandı. Ümmet arasında en önemli kriz Moğol'un Bağdat'ı istilası etmesi ile yaşandı. O zamana kadar görülmemiş bir hadise cereyan etti. Bu kriz nasıl aşıldı? Buna odaklanmak gerek” dedi.

SON 300 YILDIR FELAKET SÜRÜYOR

Müslümanların ilk krizi ve daha sonra tekrardan yaşadığı sıkıntıları nasıl aştığına dair önemli bilgiler veren Yıldırım, önce merkezlerin bir araya getirildiğini kaydetti. “Daha sonra Mısır, Şam, Arabistan ve Orta doğudaki bütün yapılar güçlendirildi” diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu birleşmeden, Selçuklu devleti ortaya çıktı. Bunun üzerine batıdan ikinci bir kriz geldi. Haçlı Seferleri ile bizi köşeye sıkıştırmak istediler. Kudüs'ü işgal ettiler. Selçuklu dağıldı ama yılmadık. Bu kez de Osmanlı Devleti kuruldu ve hakimiyet alanını genişletmeye başladı. Son 300 yıldır Müslümanlar krizin ortasında. Müslümanlar büyük ölçüde birbirine düştü.”

EMPERYALİZM VE SİYONİZME YENİLMEYECEĞİZ

Yıldırım, geç kalınmadan Müslümanların ittifak kurması gerektiğinin de altını çizdi. İttifak'ın ahlakının olduğunu vurgulayan Yıldırım, “İttifak, kalpleri yumuşatarak yapılır. Birlik sağlamak için amaç edinilir” şeklinde konuştu. Yıldırım, şunları kaydetti: “Üst çene ABD, alt çene Rusya midesi ise Siyonizm. Birinden diğerine giderek, sonuca varılmaz. Kendi inançlarımız ile ortaya birşeyler koymalıyız. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Şuurlanacağız. İlim, hikmet, marifet ve cihatı kendimize rehber alacağız. Bu dört unsur ile birlikte hakikate ulaşılabilir. Emperyalizm ve Siyonizme yenilmeyeceğiz.”

MENSUBİYET MESULİYET GEREKTİRİR

Yüklerinin ağır olduğunu söyleyen Din-Bir-Der Konya Şube Başkanı Abidin Yalman da milletin birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğu vakitleri yaşadığını ifade etti. Yalman, konuşmasında şu cümlelere yer verdi: “Din-Bir- Der, din görevlilerini şuurlandırmak, halkı bilgilendirmek ve dine göre ilmi siyaseti doğruya ulaştırmak için çalışmaktadır. Toplumumuzu çeşitli sebepler ile parçalamaya çalışanlar var. İslamı yaşama konusunda ve insanları bilgilendirme konusunda en fazla görev, din görevlilerine düşmektedir. İslami değerlerin korunması ve yaşatılması için var güçleri ile çalışmalılardır. Körü körüne bağlanmanın önüne geçmelilerdir. Dinin yayılmasını, ferasetin artmasını isteyen ve bunun için çalışan herkes, bizim doğal üyemizdir. Bir olmalıyız, diri olmalıyız. Kıskaç altına alınmak istenildiğimiz bu dönemlerde gönlümüzde iman aşkını, peygamber sevgisini eksik etmemeliyiz. Kur'an-ı Kerimi okumak, anlamak ve hayatımıza idrak etmek için çabalamalıyız. Maddi ve manevi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Tek çözüm bu. Mensubiyek, mesuliyet gerektirir.”

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum