'İslam Almanya’nın Parçasıysa Göçmen Kadınlar Ayrımcılığa Maruz Kalmamalı'

Avrupa Türk-İslam Birliği (ATİB) Kadın Kolları, 25 Kasım Uluslararası Kadına Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle “Uyum sürecinin neresindeyiz – Kadın ve Siyaset” konulu bir konferans düzenledi.

Konferansta konuşan ATİB Kadın Kolları Başkanı Hatice Diker göçmen kadınının Almanya’daki sorunlarına dikkat çekti. Diker, “Göçmen kadın, sahip olduğu geleneksel roller ile yeni toplumun kendisinden beklediği roller arasında çatışma yaşıyor. Bu çatışma kadınlarda psikosomatik ve psikolojik sorunlara sebep olabiliyor.” dedi.

Çalışma ve eğitim hayatında göçmen kadınların daha çok ayrımcılığa uğradığını hatırlatan Diker, “Göçmen kadın denince Almanların aklına dayak yiyen, zorla evlendirilen kadınlar veya okuma yazma bilmeyen başörtülüler geliyor. Olumsuz bir imaj söz konusu.” şeklinde konuştu.

"İSLAM ALMANYA’NIN PARÇASI TESPİTİ YENİ BİR TAVIR GEREKTİRİYOR"

İki göçmen anneden birinin işsiz olduğunu ve meslek eğitim oranının ise yüzde 20’lerde kaldığını dikkatlere sunan kadın kolları başkanı, Başbakan Merkel’in “İslam Almanya’nın parçasıdır” sözüyle ilgili olarak şöyle dedi: “Bu önemli yaklaşım yeni bir tavır alışı gerektiriyor. Bu şimdiye kadar olmadı. Türk kadınları siyasete ve seçimlere ilgisiz kalıyorsa bunun sebebi bu tutumda aranmalıdır.” tespitinde bulundu.

"KADINA ŞİDDET İSLAM’A VE ETNİK KÖKENE ÖZGÜ DEĞİL"

Konferansın konuşmacılarından federal milletvekili Cemile Yusuf ise kadına şiddetin Müslümanlık veya etnik kökenle ilgili olmadığını söyledi. Yusuf, “Şiddet sırf yabancılara özgü bir şey değil, Almanların da önemli bir sorunu. Eğitim ve sosyal statüsü düşük olanlarda daha yüksek, eğitimi yüksek olanlarda daha az olarak görülüyor. Medyanın da bunu ayırt etmesi lazım.” dedi.

"TOPLUMDA BAŞKA İNSANLARI OLDUĞU GİBİ KABUL KÜLTÜR EKSİKLİĞİ VAR"

Konferansta bir konuşma da ATİB Genel Başkanı İhsan Öner tarafından gerçekleştirildi. Almanya’da entegrasyon sorunu olmadığını ifade eden Öner, “Sorun, bu ülkenin geçmişinde yaşamadığı için başka kültür, başka dinden insanları olduğu gibi kabul etmeme sorunudur. Uyum konusunda çalışma yapılması gerekiyorsa onun yerli toplumla yapılması gerekir.” şeklinde konuştu. Öner, Almanya’da farklı kültürlerden insanların var olduğunu, ancak bu insanları olduğu gibi kabul etme kültüründe eksiklik yaşandığını sözlerine ekledi. CİHAN