İpek:küçük Partilerin Oy Oranını Aşan Temsille Meclis'e Gitmesi İstikrarı Bozar

İpek:küçük Partilerin Oy Oranını Aşan Temsille Meclis'e Gitmesi İstikrarı Bozar

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç.

Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aydın İpek, yönetimde istikrarın tek başına iktidarı sağlayacak bir sistemle mümkün olduğunu ancak küçük partilerin aldıkları oy oranını aşan bir temsille Meclis'e gitmesinin yönetimde istikrar ilkesini bozarak koalisyonlara neden olabileceğini söyledi.

    İpek, dar bölge seçim sisteminin olması halinde partilerde yaşanacaklar hakkında öngörülerde bulunarak şunları söyledi: “AK Parti’nin milletvekili sayısı artsa da MHP’nin milletvekili sayısı oldukça azalacak. Çünkü MHP yarışa girdiği yerlerde ikinci ya da üçüncü parti olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla dar bölge seçim sisteminin olmaması MHP için hayati değer taşımaktadır. Anayasamızda yer alan temsilde adalet ilkesi MHP açısından uygulanma şansını yitirecektir.”

    AK Parti’nin aslında dar bölge yerine daraltılmış bölge istediğini belirten İpek, daraltılmış bölge sisteminde 5 milletvekilinin bir seçim çevresi olarak önerildiği bilgisini verdi. İpek, AK Parti’nin Diyarbakır ve Hakkari’de yeterli temsile kavuşacağı ayrıca BDP’nin bölgenin tek temsilcisi gibi görünmesinin engelleneceği tespitini yaptı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük seçim yerlerinin 5’e düşürülmesi halinde, AK Parti’nin bu illerin nispi temsille dönen yapısını çoğunlukçu sisteme çevireceğini bildiren İpek, söz konusu durum sayesinde İstanbul, Ankara gibi illerden daha fazla milletvekilinin çıkacağını açıkladı.

    Diyarbakır’dan Hakkari’ye uzanan çizgide BDP’nin, birinci ya da ikinci parti niteliğinde olmasının partide milletvekili sayısını arttıracağını savunan Yrd. Doç. Dr. Aydın İpek, BDP’nin Diyarbakır’da tüm milletvekillerini çıkarma gibi bir şansının söz konusu olduğunu söyledi. İpek, “Yüzde 40 ya da 45’e yakın oy alan diğer partilerin mecliste temsil edilmeme durumu olabilir. Bölgede buna karşılık BDP, aldığı oyun 2 katı temsil edilme şansını yakalayacaktır.” dedi.

    Aydın İpek, “MHP yüzde 13 veya 14 oyla 25’e yakın milletvekili çıkarırken, BDP yüzde 6 ya da 7 oyla 50 ile 70 arasında milletvekili çıkarabilecek. Bu durum temsilde adalet ilkesine terstir. Ayrıca küçük partilerin aldıkları oy oranını aşan bir temsille Meclis'e gitmesi yönetimde istikrar ilkesini zedeleyecektir. 1970-1980, 1992-2002 yılları arasında koalisyonlara neden olan seçim sistemleri nedeniyle sıkıntı çekilmiştir. Seçim sistemleri hazırlanırken tek başına iktidarı sağlayacak bir sistem kurulmalıdır. Küçük partilerin aldıkları oy oranını aşan bir temsile kavuşması yönetimde istikrar açısından kabul edilmez.” diye konuştu.

    "HALK TEK BAŞINA İKTİDARI SEVİYOR"

    Yüzde 10 barajından dolayı Türkiye’ye dışarıdan ve içeriden olumsuz düşüncelerle bakıldığına dikkat çeken İpek, yüzde 10 barajının 2002 seçimlerinde tek başına AK Parti iktidarını getirdiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Halkımız yüzde 10 barajının kalkmasını istiyor. bundan daha çok istenen ise ister sağ gruptan ister sol gruptan olsun tek başına iktidar olunması.” İpek, yüzde 10’unun altındaki partilerin de Meclis'te temsilini sağlayan bir seçim sisteminin olması gerektiğini dile getirerek. 100 ya da 200 milletvekilinin partilerin aldığı oya göre belirlenip geri kalan 450 ya da 350 milletvekilinin şimdiki sisteme yakın bir sistemle seçilmesinin sağlanması gerektiği üzerinde durdu.

    İpek, “Yüzde 5’i geçen partilerin yapılacak Anayasa değişikliği ile 5 milletvekili bile çıkarsa grup kurmalarının sağlanması Meclis çalışmaları açısından yararlı olacaktır. Böylece amacın bu partilerin grup kurmalarının engellemek istenmediği de gösterilmiş olur.” şeklinde konuştu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.