İnci sözlüğünün zaferi!

İnci sözlüğünün zaferi!

Türkiye son bir kaç gündür bir TC kampanyasıdır tartışıyor. Kimine göre sazanlık ve İnci Sözlük adında bir grup serseri milletle dalga geçiyor, kimine göre durum ciddi...

Ancak her ne olursa olsun bir kaç gün gibi kısa sürede milyonlarca insanın sempatisini kazanan T.C. kampanyasına 9 milyon kişi katıldı ve sosyal medyada adını değiştirdi.

Son olarak da Sağlık Bakanı geri adım atarak sağlık kuruluşlarından T.C. ibarelerinin kaldırılmayacağını açıkladı...
Şimdi sürecin ilk anından bu yana neler oldu; bir İnci Sözlük yazarı ve bir yöneticisiyle konuştuk... İsimleri bizde saklı... Ama İnci Sözlüğün bu iki sazanı bakın neler yaptı ve T.C. kampanyası bir kaç günde nasıl oldu da çığ gibi büyüdü? GazeteA24.com adına Tanyel Yılmaz, kimsenin ulaşamadığı bu iki isimle konuştu ve sizler için kaleme aldı:

SORU: Öncelikle sosyal medyada yazılıp çizilenlere göre siz bu T.C. konusunda milletle dalga geçtiniz ve adını T.C. olarak değiştirenler sazanlık yaptı; doğru mu bu?

Yazar: Aslında evet, resmen dalga geçtik ve sazanlar da atladı peşimizden. Ama tabi bu ifadeleri İnci Sözlük ile ilgili bilgisi olanlar farklı algılayacaklardır. Bizim için sazanlık, bize yoldaşlık yapmak gibi bir şey. Ama kendi aramızda kullandığımız bu argo tabi bizden farklı algılayanlar için bir tür enayilik gibi oldu...

Yönetici: Biz farklı bir duruş sergiliyoruz. Sözlüğü okuyanlar küfür, hakaret olarak algılıyor. Aslında oradaki küfürlerin "Naaber lann" argosundan farkı yok.

SORU: Peki nereden çıktı bu kampanya? durup dururken mi oldu?

Yönetici: Cuma akşamı rakıladık ve keyifli bir sohbet yaptık. Orada tabi konular arada sırada bu tarz şeylere de geldi. Aslında tam adını koymadık ama o sohbette bu işlere yaslandık. Sonra eve geçtik, taa anasının, neyse; uzak yani biraz... Yolda da sohbet ettik; sonra evlere...

Yazar: Eve girince de hemen uyumak zor, hele bizim için. Aynen muhabbete devam ettik. Akşamki sohbette İnci Sözlük ile ilgili bazı şeyler oldu; hani bizim güçlü olmamız; gücümüzü iyi şeylerde kullanmamız gerektiği filan... Biz de dedik kullanalım anasını satim... Memleket elden gidiyormuş, öyle diyorlar... Gitmesin dedik.

SORU: Nasıl yani?

Yazar: Abi bak şimdi biz dalga malga tamam da ciddi adamlarız,
Yönetici: Milliyetçiyiz abi, bu ülke bizim yani, nasıl kaldırtırız öyle Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin adını okullardan, hastanelerden?

SORU: Milliyetçi misiniz? Pek anlaşılmıyor bu?

Yönetici: Aslında bizim içimizden kitaplar çıktı bizi tanımak isteyenler bu kitapları okursa daha iyi fikir sahibi olacaklar. Saf, katıksız, kapitalizmin henüz bozamadığı çocuksu bir ruhumuz var.

SORU: Neden güçlüsünüz?

Yönetici: Çünkü kimse bizi parasıyla, reklamıyla satın alamaz başkaları gibi... Biz neysek oyuz, samimiyiz anasını satiim...

Yazar: İçimizdeki küfretmek geliyorsa küfrediyoruz, seks yapmak istiyorsak onu yapıyoruz. Yok, öyle gizliden gizliye, sinsi işlerde aklımız, di mi panpa?

SORU: Peki para kazanıyor musunuz inci sözlükten?

Yazar : Ne parası be abi, kim s..ti ki biz kazanalım? Sana şöyle söyleyeyim, 5 liraya alıp 3 liraya satıyoruz. Bizimkilerin çıkardığı Panpa diye bir dergi var, aslında iyi satıyor da; bu sayıyı henüz basılmadı nedense...

Yönetici : Para kazanmamız lazım da zor be abi... Ama kazanmasak da var iyi adamlar onlarla işi götürüyoruz.

SORU: İyi de size bakınca hiç de öyle solcu, milliyetçi, vatansever filan görünmüyorsunuz... Bayaa işin dalgasındasınız yani...

Yönetici: Öyle daha iyi abi, boşver bizi bilen bilsin. Millet vatansever gibi görünen vatan hainlerinden çok çekmedi mi amk?


SORU: Peki nasıl oldu şimdi bu kampanya; uyku tutmadı; hadi millet T.C.yazalım dediniz; sonra...

Yazar: Evet sabaha karşı kararı verdik ve hadi panpalar dedik... Ondan sonrası kendiliğinden geliyor zaten...

Yönetici: Bir anda millet T.C. yazmaya başladı. Şimdi bizim panpalar yaşça küçük olabilir, ortalıkta çok söz geçiremiyor gibi olabilirler; hatta sizin yanınızda çalışanlar ve hatta çocuğunuz olabilir biri...
Ama sözlük ve sosyal ortamlarda fırtına gibidirler... Onların içindeki tartışma zaten işe dinamizm getirdi. Hızlı bir demokrasi işliyor içimizde... Biri ak derken öbürü kara diyor filan ama sonuçta o enerji alıp o işi taşıyor yukarılara...

Yazar: Mesela Phorm işinde oldu bu... Adam Avrupa'daki tüm ülkelerden kovulmuş; Türkiye'ye gelmiş kişisel özel bilgileri filan topluyor amk... Yok, böyle bişey dedik... BTK mı ne soruşturma açmıştı en son; durdurdu TTNET de işi, akıllı adamlar tabi... Eylem yapacaktık orada... Ama baktık ki zaten istediğimiz noktada iş yapmadık...

Yönetici: Şimdi bizi beğenmeyenler var ya sayemizde kişisel bilgileri artık Phorm tarafından server'da saklanmıyor... Yatıp kalkıp dua etsinler, yoksa girdikleri her porno site, indirdikleri her fotoğraf valla saklanıyordu.

SORU: Saklanmıyor mu peki

Yönetici: Valla devlet saklıyorsa bilemem; Google saklıyorsa bilemem ama biz en azından birine engel olduk. Sıkıyorsa diğerlerine de bizi beğenmeyenler engel olsun...

SORU: Peki sözlükte bakınca dikkatimi çekti, bayaa dalga geçer gibi "Şimdi bakın sazanlar nasıl da peşime düşecek" gibisinden bir ifade var...

Yazar: Var abi...

SORU: Bunu okuyanlar kızmadı mı? Silmedi mi T.C.'yi?..

Yönetici: Yok be abi, neden silsinler... Sazan argoda s..im hıyar diyene tuz kapıp koşana derler; ama bizde ortaya bir şey atılır, tüm sazanlar o konuya balıklama dalar... Kimse kimseden onay, izin, icazet filan beklemez... Bizde böyledir, baya sadığız birbirimize... Biri diğerine ana avrat seslenir ama kırılmaca gücenmece olmaz...

SORU: Peki iddialara göre bir ara 3 milyon kişiydi, bugün de 9 milyon kişi dendi; kaç kişi adını değiştirdi biliyor musunuz?

Yazar: Valla öyle diyorlar, beyabi ne diyorsa odur amk...

SORU: Bu kadar ses getirdi, herkesin gündemiydi ama sizi ne bir tv kanalında ne de gazetede göremedik; neden?

Yönetici: Bizimle konuşmaya yürekleri yetmedi herhalde... Abi bak bizi parayla satın alamayacakları kesin... Bizim öyle 3-5 kuruşluk değil duruşumuz. Arzu eden gelir sorardı; ama zaten Türkiye'de medyayı da bu bitirdi... 9 milyon kişi adını değiştirdi 3-4 günde diyorsun bak... Kaç gazete satılıyor? o gazeteler dese ki adını değiştir kaç kişi değiştirir? Bırak adını değiştirmeyi donunu değiştirmez kimse... Herkes biliyor her birinin kaç paralık olduğunu... Aç sözlüğe bak neler yazıyor her biri için... Haa bizi sevenler de yok mu var; ama onlar koymuyor ki haberleri sayfalara... Bir de bizi bulabilecek bize ulaşabilecek kaç gazeteci kaldı ki?

Yazar: Bizim değil onların derdi... Eğer bu kadar kişi bir iş yapmış da onlar bunu atlamışsa sorarlar adama sen ne yapıyorsun diye... Sorun bu haber yapmayan gazetecide değil sorun ona bunu neden yapmadın diyen patronda ve okuyucuda... Bak şimdi 300-400 kişi Emek sineması için eylem yaptı; binlerce kişi Silivri'deydi; gazeteler, televizyonlar ohhooooo... 9 milyon kişi adını değiştirdi kimseden tıkk yok, ne bu?

SORU: Peki mesela Emek sineması konusunda İnci Sözlük olarak bir şey yapar mısınız?

Yönetici: Sözlükte demokrasi sınırsız, yazarlarımızdan birileri buna başlarsa biz destek veririz ve gider... Ama sonuç ne olur bilemem... Burada sazanlık filan diye hafife aldılar ama milyonlarca kişi gösterdi sazanı da toriği de...

Yazar: Ne bilim abi yapar mıyız ben bilemedim şimdi. Yapalım dersen yapalım yani...

SORU: Şu sizin panpalar nasıl insanlar? kaç kişiler, yaşları, başları eğitimler ne?

Yazar: Abi bak şimdi, çocuğun var mı? (VAR) 13-15 yaşından büyükse muhtemelen bizim ya okurumuz ya da yazarımızdır... Yüz binlerce kişiyiz. Her gün 300-400 bin kişi bizde saatlerce takılıyor... 15-25 yaşlarında genellikle herkes... Ya öğrenci ya işsiz ya da çalışıyor işte ne biliyim amk... Ama bak hepsi dalgasını geçerken aslında çok içtenler... Yeri gelince de aha böyle, topu doksana takıyorlar...

SORU: Peki kendinizi çok güçlü hissediyor musunuz? Hani hükümeti düşürecek kadar filan... Ya da ne biliyim bir şirketi batıracak kadar.

Yönetici: Siyaset bizim işimiz değil ki. Bize ne siyasetten... Bugün AKP bizi kızdırırsa ona, yarın CHP kızdırırsa ona... Menfaatimiz yok ki hiçbirinden, hesabımız da yok…

SORU: Organize işler mi bu işler?

Yazar: Organize derken; abi biz öyle örgüt filan değiliz…

SORU: Hayır yani öyle planlı programlı mı yapıyorsunuz?

Yönetici: Yok öyle değil; hani arkadaşınla oturup sabaha kadar sohbet edersin ya da sevgilinle sevişirsin filan... Sevişiyon di mi abi? (BENİ KARIŞTIRMASAK) Neyse peki... hani bizim işler de öyle; doğaçlama oluyor; irticalen... Seçimlerde hani çok oy alan seçiliyor ya; biz de ortaya atılıyor bir fikir; kimler ne kadar çok sahiplenirse alıp başını yürüyor...

SORU: Redhack ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Yazar: Komünist mi abi onlar? Yani bence çok iyi işler yapıyorlar... Hani kamu yararına...

SORU: Devlet sevmiyor ama, vatan haini diyor...

Yönetici: Abi bir film vardı, kim oynuyodu amk; Denzel Washington belki; Devlet Düşmanı diye... O film gibi yani; bence bugün bize iyiymiş gibi gösterilenler ne kadar iyi acaba? Ama düşman gibi gösterilenlere bakıyorum da; adamlar baya halk kahramanı yani... Sence de Redhack'in açıkladığı belgeler kamu yararına değil mi? Hani adam halkın parasını götürmüş...

Yazar: Naapsınlar abi, tamam burası Türkiye amk, burada böyle biz mi değiştiricez diye mi... Büyükler siz karışmayın bak adam işini biliyor diyor da adamın yediği haltın bini bir para...

Evet, sizinle daha çok konuşmak lazım ama sanırım şimdilik bu kadar yeter diyelim...

GAZETEA24

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.