Alemlerin Rabbi, rahman, rahim olan ve din gününün sahibi olan Allah’a hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v.) salat ve selam olsun.

Benim canım kardeşim, bilesin ki; üzerimize her gün Güneşin doğduğu dünya hayatı sonludur, geçicidir. Ruhumuzun bedenden ayrılmasıyla başlayacak olan ahiret hayatı ise sonsuzdur, ebedidir. Sonlu olan bu hayatta, iyi ve güzel davranışlar sergilemek için gönderilen insan, nefeslerinin bitmesiyle sonsuz bir hayata başlayacaktır. Dünya aleminde yaptığımız veya yapmadığımız her şeyin karşılığını tas tamam göreceğimiz ahiret alemi mutlaka gelecektir. Okul, sınav, eş, iş, aş, arkadaş derken bazen umutsuzluğa kapıldığın bu hayat bir şekilde tamamlanacak, emeğinin karşılığını tam alamadığını düşündüğün bu fani hayat elbet sona erecektir.

Benim canım kardeşim; ümidini yitirmeyesin ve heyecanını diri tutasın. Çünkü; herkesin kazandığının karşılığını alacağı o ayırma günü mutlaka gelecek ve İlahi adalet tecelli edecektir. “Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.” (Bakara Suresi 281)

Benim canım kardeşim; günübirlik koşuşturmalar, iyilik ve güzellikten yoksun davranışlar seni karamsarlığa düşürmesin. Her altı saniyede bir çocuğun açlıktan öldüğü, her dört saniyede bir insanın doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldığı bu zulüm düzeni elbet sona erecektir. Çeşitli organizasyonlarla, filmlerle, haber bültenleriyle uyutulan insanlık elbette uyanacaktır. Haksızlıklarla, zulümlerle sömürülen insanlık, gaflet uykusundan mutlaka uyanacaktır. Ve uyanan insan bu kötülüklerin nereden kaynaklandığının farkına vararak harekete geçecektir. Dünyada iyilik ve güzelliğin hakim olduğu  bir sistem mutlaka kurulacak ve zulüm sona erecektir.   Sen yeter ki iste ve bu uğurda gayret et. “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder, hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl 90)

Benim canım kardeşim; Yeryüzündeki her canlı ve cansız varlık bizim için bir imkandır. Ve her imkan bir imtihandır. Bu nedenle İlahi adalet terazisinde her şeyin tartılacağına iman edenler olarak sorumluluklarımıza dikkat ediyoruz.  Her bir insanın insanca yaşama hakkı olduğunu, akıl ve nesil emniyetinin sağlanması gerektiğini ve emeğin karşılığı olan kazancın korunması gerektiğini biliyoruz. Her insanın inanma ve inancının gereğini yaşama hakkının olduğunu da biliyoruz. Bu hayat nihayete erdiğinde   İlahi adalet terazisinin kurulacağı ve sonsuz bir hayatın başlayacağı hesap gününe de iman ediyoruz.  “O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.” (Zilzâl Suresi 6-8)

Allah’a ve ahiret gününe iman eden benim canım kardeşim; bilesin ki insanlık ancak İslam ile huzur bulur. İnsanı yaratan ve yaşatan Rabbimiz, nasıl yaşamamız gerektiğinin de kurallarını koymuştur.  Dünyanın her tarafını saran zulümler, barış ve esenlik demek olan dinimiz İslam’ın yaşanmasıyla sona erer. Bize düşen, bu uğurda, hep beraber, bütün imkanımızla, son nefese kadar gayret etmektir. Dikkat edesin canım kardeşim; amellerimiz İlahi adalet terazisinde niyetimize göre karşılık bulacaktır. “Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.” (Enbiyâ Suresi 47)

Adaleti arayan canım kardeşim; İnsan fıtratındaki adalet duygusu İlahi adaletin tecelli edeceği din gününe inanmayı gerekli kılar. Dünya hayatının geçici olduğunu bilen ve sonsuz bir yaşam arzulayan insan Ahiret hayatının hayalini kurar. İşte bu nedenle akıllı insan, dünyayı imar etme vazifesini yaparken ahiret öncelikli hareket eder. Çünkü, İlahi adalet tecelli ettiğinde bizimle kalacak olan sadece amelimizdir. “Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği, kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığının eksiksiz ödeneceği günü düşün.” (Nahl Suresi 111)

İyilik ve güzellik peşinde olan benim canım kardeşim; Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şu ikazını hiç unutmayasın. “Ölüyü, (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri kendisiyle kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle kalır.”

Allah’a emanet olunuz.