İlaca yine zam: Hapı yuttuk!

Döviz kurundaki önlenemez yükseliş, hayat pahalılığını artırıyor. Vatandaşın temel tüketim ürünlerine zam üzerine zam geliyor. Bu furyadan en son nasibini alan grup ise ilaç sektörü oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı Resmi Gazete'deki kararla ilaca yüzde 30,5 oranında zam geldi. Karar göre, beşeri tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasında kullanılan Euro değeri, yüzde 30,5 oranında artırılarak 14,0387 TL olarak belirlendi. Artışla fiyat korumalı ürünlerde barem değeri 48,41 TL olurken, diğer ürünlerde ise barem değeri 25,30 TL oldu. Dönemsel euro değeri güncellemesinde ise geçici 7'nci madde kapsamında uygulanan 4 TL'ye kadar olan artışlar dikkate alınmayacak. Güncelleme sonrasında 4 TL'ye kadar olan artışlar, TL değerinde değişiklik yapılmadan ürünlerin depocuya satış fiyatları üzerine eklenecek. Karar, 24 Temmuz'dan itibaren yürürlüğe girdi.

İLAÇ ZAMMI KAÇINILMAZ BİR GERÇEKTİ

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Konya Şube Başkanı Recep Kaplan, yüzde 30,5'lik ilaç zammı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Zam için “Mecburiydi, kaçınılmaz bir gerçekti” diyen Başkan Kaplan, “Hayat pahalılığı öyle bir arttı ki, sadece ilaca değil, hayatın her alanında zamları görebiliyoruz” şeklinde konuştu. Kaplan, “Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığından en fazla etkilenen kesim asgari ücretliler, işçiler, memurlar, emekliler. Bizm maaşımıza zam TÜİK verisine göre yapılır. Market ve pazarda karşılaşılan rakamlar ise TÜİK verilerinin 10 katı. TÜİK, doğru rakamları vermiyor. Vatandaş, büyük bir zorlukla karşı karşıya. Döviz kurundaki artış, ilaca da zam olarak yansıdı. İlaca zam gelmemesi bizleri şaşırtırdı. İlaca gelen zam, vatandaşı hayli zorluyor” dedi.

EN UCUZ AĞRI KESİCİ BİLE 50-60 TL OLDU

“İlaç fiyatlarında genelde şubat ayında değişime gidilir. Uzun süre sonra ilk kez temmuz ayında ilaca ara zam yapılmak zorunda kalındı” diyen Kaplan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mayıs ayından sonra döviz kuru tırmanışa geçti. Euro 18 liradan, 30 liraya yükseldi. Bu artış, yeni bir ilaç zammını da beraberinde getirdi. Bugün herkesin bildiği, en ucuz denilen ağrı kesiciler bile 50-60 lirayı buldu. İlaçta dışa bağımlıyız biz. Daha ağır hastalıklar için kullanılması gereken ilaçlar var. Onların fiyatı daha da arttı. Devlet, destek veriyor ama vatandaş da bu artışlardan ciddi oranda olumsuz etkiliyor. İlaç, temel ihtiyaç. İlaca erişim her yönüyle bu kadar zor olmamalı.”

MAĞDURİYET YAŞAMAMAK ADINA ÜRETİM YAPMALIYIZ

Zaman zaman insanların aradığı ilacı bulamadığını duyduklarını dile getiren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Konya Şube Başkanı Recep Kaplan, geçen yıl bu şikayetlerin daha da fazla olduğunu hatırlattı. İlaç fiyatlarına zam gelecek endişesiyle ilaçların depolanabileceği ihtimali üzerinde duran Başkan Kaplan, şu cümlelerle konuşmasını sonlandırdı: “Bir insan akaryakıt, peynir veya başka bir ürün almadan durabilir ama hastaysa ilaç almadan nasıl durabilecek? İlaca erişimin zor olmaması gerekir. Döviz kurundaki bu artışın önüne geçip, stokçuluğu da sonlandırmak lazım. Biz, ilaçta dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bağımlılığın son bulması için üretim yapmalıyız. Yoksa daha böyle çok mağduriyetler yaşarız.”

EMRE ÖZGÜL