Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

İhanet belediyeciliği

İhanet belediyeciliği

31 Mart’ta yapılacak olan mahalli idareler seçimi yaklaştıkça siyasi partiler kendi belediyecilik düşüncelerini yaptıklarından ziyade yapacaklarının listesini seçmenlerine sunmayı tercih etmektedirler.

Muhalefetin bu tavrını anlamak kolay da tek parti iktidarı olarak 15 yıldır belediyeyi yöneten bir partinin tavrını anlamak mümkün değil.

Bu sebepten sosyoloji bilimi, ile uğraşanların işleri kolay olmasa gerek..

Bundan dolayı özellikle büyük şehirlerde iktidar partisinin belediyeciliğinin ortaya çıkış ve yaygınlaşması üzerine gerçekten sosyolojik araştırmalar yapmak gerekiyor hatta bu tür bir araştırma yapmanın zamanı geldi de hatta geçiyor bile.

Özellikle bu araştırma zaman dar olmasına rağmen 31 Mart seçimlerinden önce yapılmalı ki araştırmanın sonuçlarının hayata geçirilmesi için bir 5 sene daha kaybedilmesin.

Her ne kadar bu tür sosyolojik araştırmalar hep üniversitelerin ilgili bölümlerine düşüyor olsa da özellikle kendilerine STK denen kuruluşlara da iş düştüğüne inanıyoruz.

Tabi gerçekten sivil toplum kuruluşları iseler diyoruz.

Sosyoloji ve siyasetle ilgilenenler bilirler ki sosyoloji bilim dalının insanların kent ve şehir ile olan ilişkilerinin incelenmesi işinde 19. Yüzyıldan itibaren daha fazla ilgili olduğu söylense de siyasetçilerin şehirlere ve şehirlilere ilgilerinin aynı oranda arttığı söylenemez.

Bunu şehirlerdeki gecekondular ile kanunen gecekondu sayılmasa da kaçak olarak imara aykırı olarak yapılmış evler ile belediyelerden yardım alan insanların sayısındaki artışa bakarak söylemek mümkündür.

Ya da belediyelerin bütçelerindeki şişirilmiş ödeneklerin altyapı hizmetlerine aktarıldığının söylendiği kadar insanların hayat standartlarının yükseltilmesine ayrılmadığını söylemekte mümkün.

Ya da kısaca ifade etmek gerekirse Türkiye’de şehirlerin ve şehirlilerin ulaşmak için hedef olarak konan Batı’daki örneklerine benzer biçimde gelişmediğini söylemek belki en doğru olanı.

Tarihte şehirlerimizin yönetimi tarımsal ve sanayi üretiminin ve yönetiminin ve bunlara bağlı faaliyetlerin örgütlendiği ve denetlendiği toplum birimleri olarak görülürken bizim şehirlerimiz batıdaki örneklerinden çok önde idi.

Ama ne zamanki biz batılılaştık veya batılılaştığımızı zannettik o zaman şehirlerimiz batıdaki şehirlerden geri kaldı.

Biz şehirleşmeyi daha çok katlı bina yapmak zannettik o zaman şehirlerimiz şehir olmaktan çıktı kent denen ucubeler oldu.

Biz ne zaman şehirleşmeyi daha çok asfalt dökmek ve yeşili kaldırıp meydanları betonlaştırdık işte o zaman şehirlerimizi insanımızın hayatından çıkarmış olduk.

Bunu kim yapmış olursa olsun suçlu olarak ifşa edilmelidir ki gelecek nesillere aynı ihanetler yapılmasın.

Şehirlere ihanet edilmiştir denilince akla mecburen 15 yıllık tek parti belediyeciliği geliyor.

Çünkü kendi ifade ettikleri gibi bir ihanette bulunmuşlar mıdır sorusuna kendileri cevap vermişlerdir.

“Şehircilik belediyecilik bizim işimiz” diye övünen bir siyasi yapının ihanetinin en başında yukarıda bahsedilen kontrol ve denetim mekanizmasından ana fikir olarak merkezi yönetime geldikleri günlerde vaz geçtiklerini ilan etmeleri aslında şehirlere ihanetlerinin de başladığı gündür.

Şehirleşme ve şehrin tarihi gelişimi konularında yapılmış olan çok sayıda nitelikli çalışma ve araştırmanın sağladığı bilgi birikimi sonucunda yapılan imar planları üzerinde şimdilerde kendilerinin de şikâyet ettikleri parsel bazlı imar tadilatları ile yapılan ihanet artık düzeltilemez hale gedikten sonra bu tür değişikliklerden vazgeçtiklerini açıklamaları açık bir tenakuz teşkil etmektedir.

Önceki dönem seçilmiş belediye başkanları kendilerinin doğu medeniyetine bağlı olduğunu ifade etseler de herkes bilir ki Doğu Kültüründe kent ve kentsel topluluk yoktur. Şehir vardır.

Çünkü kent kapitalizme temel dayanağını veren protestan ahlakı ve rasyonalizasyon kavramlarıyla açıklanan bir örgütlenme biçimidir.

Weber’in, Durkheim’ın ve Marx’ın ideal kent modeli Batı kentidir.

Şehir ise İslam Ahlakı ve medeniyeti isteği ile açıklanır.

Şimdi açık yüreklilikle cevap verin: 15 yıllık tek parti iktidarının ideal kent modeli nedir veya bu güne kadar geçen zaman içinde böyle bir model talebi olmuş mudur? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi