Muammer Çelik

Muammer Çelik

İDRAK

İDRAK

Bu köşemize sığmayacak bir konuyu, bir kelime ile başlık halinde yazmaya çalışacağız. Yarın Allah izin verirse “KADİR GECESİ”ni ihya edip, idrak etmeye çalışacağız.

**

İDRAK”: Anlama, anlayış, anlayış yeteneği, kavrayış, bir şeyin farkına varabilmek olarak tarif ediliyor.Ayrıca benim anlayabildiğim, kavrayabildiğim ve idrak edebildiğim kadarıyla idrak; zaman içinde olgunlaşarak meselelerin tam farkına varmak ve doğrusunu bulmaktır. Ben bununla ilgili olarak yaşanmış çok güzel bir örnek vermeden önce, konuyu biraz daha açıklamak istiyorum…

**

Bir şeyi duymak, okumak ve bilgi olarak, veya duyum olarak, zihne yerleştirmek tam idrak değildir. Benim anladığım idrak; bu bilginin, bu duygunun veya bu içinde yaşanılan durumun belli bir zaman sonra öyle bir hal almasıdır ki, artık bütün bu açıklanan konular hiç duyulmamış olsaydı bile, o açıklanan güzel duyguları kendi kendine anlayabilir ve hissedebiliyor bi duruma gelmeye idrak diyorum.

**

 

Konuyu Kadir Gecesi bağlamında ele alırsak, Cenabı Allahın ‘Kadir’ Suresi’ile haber verdiği bilgiler, Muhammed (s.a.v.)’in hadisleriyle haber verdiği bilgiler ve alimlerimizin verdiği bilgilerin bende oluşturduğu birikim daha henüz idrak değil… Nezamanki Ramazanın son on günlerinin gecesinde, Kadir Gecesinde (27nci gecesi çok çok kuvvetli) gecenin tam ortasında secdede “Sübhane Rabbiyel ala” zikri ile “Nidaen Hafiyya” kısık bir sesle kulağımıza fısıldayıp, burnumuzdan çıkan nefes sanki İlahi bir aşkın sıcaklığıyla içimize akıyorsa, işte ozaman idrak başlamıştır. Sanki “Verruh=Cebrail" benimle beraberdir, sanki 1400 yıl önce Rasulullah S.A.V.in dizini dizime dayamışım, elini elimle tutmuşum bir de bakıyorum ki; okuduğum bir ayet veya hadis beynimde bambaşka bir nurla parlamaya başlıyor, işte idrak budur.

**

 

Bir de idrak, zaman süzgecinden geçerek, sebebleri kenara koyarak, musebbibini anlamaktır. Örneğin 1999 depremini İlahi bir ceza olarak idrak etmek gibi… Ben Cenabı Allahtan ne istedimse birebir oldu.

**

Eskiden böyle diyenlere bile kızan biriydim, çünkü mucize gibi tik-tak olduğu şeklinde anlardım, ama öyle değil.Mesela ben 1991 yılında bir yerde (yolda) birkaç kez Cenabı Allaha şöyle bir dua yaptım; “Allahım, bana bir ev nasip et, kira parası olmasın, elektrik parası olmasın, su parasıda olmasın” çünkü elim çok dardı. Bana Cenabı Allah böyle bir evi bir ay içinde nasip etti. Ama ben falan kişi şunu yaptı, şu ötekine şöyle dedi, diye konuşup duruyorum. Yani sebeb olanları konuşup duruyorum. Tam altı ay sonra o dua yaptığım yerde aynı şekilde, yalnız başıma kalınca “Amaaan! Ben burada böyle bir duada bulunmuştum yahu! Aynen kabul oldu ya…” Allah şunu-bunu sebeb olarak ta yaratmış, ama benim bunu idrak edebilmem altı ay sonra oldu.

**

Kardeşlerim, Cenabı Allah’tan helal ve caiz olan, Sünnetullaha ters olmayan, ne istersek onu bize verecek,eksiksiz biz ona ulaşacağız, elde edeceğiz, bu kesindir, buna inanın. Hatta at, avrat, silah, para, iğneden ipliğe varıncaya kadar, herşeyi Allahtan isteriz, Allah Gani’dir. Ama bunu idrak etmek şarttır. Onun için Filistinlilere, Mescid-i Aksaya, diğer mazlum müslümanlara dua edelim. Kardeşlerimize dua edelim, bu mübarek gecelerde ısrarla ve durmadan Allahtan isteyelim. Bir sonraki gün Kadir Gecesi yok, ayağımıza gelen bu nadide fırsatı elimizden kaçırmayalım. Ülkemizin felahı için, milletimizin saadet ve selameti için Allah’a dua edelim.

Allah hepimizin gecesini hayırlı eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muammer Çelik Arşivi