Anayasanın Mecliste referanduma sunulacak yeter sayıda oy ile kabul edilmesinden sonra oluşan EVET-HAYIR kamplaşmasının son sürat devam etmekte olduğu görülüyor.

Daha 60 günü aşkın bir süre olmasına rağmen referandum sanki yarın yapılacakmış gibi insanlar birbirlerini ikna etmeye çalışmaktadırlar.

Bu ikna turları tıpkı siyasetçilerin hükümet kurma turları gibi peş peşe birkaç tur halinde yapılmakta.

Bir taraftan ikna grupları devrede olmasına rağmen diğer tarafta da yıkım ekipleri nin devreye sokulmuş olduğu görülmektedir.

İster siyasi partiler tarafından yönlendirilmiş olsun, isterse gönül bağı kurdukları partinin başarılı olmasını isteyen fertler tarafından oluşturulmuş olsun bu yıkım gruplarının davranışlarını tasvip etmek mümkün değildir.

Siyasette her şey mubahtır anlayışıyla faaliyet gösterdikleri anlaşılan bu yıkım ekipleri kullandıkları siyasi argümanlar bir tarafa, Kuranı Kerimdeki ayetleri bile türlü tevillerle evirip çevirip kendi sapık düşüncelerine dayanak olarak göstermekten geri durmamaktadırlar.

Bu müptezel kişilerin siyasi partilerin referandum ile ilgili propaganda çalışmaları bile başlamamışken karşılarındaki kişileri ilzam etmek amacıyla kullandıkları argümanlardan en başta geleni, Kuranı Kerimde adı iblis olan şeytanın şeytan olmasının sebebinin meleklerin aksine hayır demesi olduğuna dair yapılan aşağılık paylaşımdır.

Neresinden bakarsan bak Kuran ayetleri ile örtüşmeyen bu düşünce son derece ahlaksızca bir iddiadır.

Hiçbir Kuran ayetinde Cenabı Allah(cc) tarafından melekler ile adı iblis olan şeytana cevabı evet veya hayır olarak belirlenmiş bir soru sorulduğu vaki değildir.

Böyle aşağılık bir propaganda üslubuna siyasetle ilgili hemen her konuya teşne olan ilahiyat ve imam hatip camiası ile bu camiayı temsil ettiğini söyleyen sözde sivil toplum kuruluşlarının da Allah’ın(cc) ayetlerinin eğilip bükülmesine karşı çıkmamaları da ayrı bir utanç vesilesidir.

Üstelik söyledikleri şeylerin Kuran ayetlerinde olmamasına rağmen, bu yaptıkları paylaşım konusu hususların Allah’ın(cc) kitabından zannedilmesi konusunda insanların ağızlarını eğip bükmeleri dolayısıyla yalan söylemeleri Allah’ın(cc) kitabındaki Ali İmran Suresinin 78. ayeti ile yasaklanmış olmasına rağmen.

Aslında siyasette olması gereken doğruluğun uzun seneler öncesinde terk edildiği bu topraklarda şimdilerde doğruluk beklemek hata gibi görülse de biz o hatayı yapıp doğruluğu öne çıkaranlardan olmalıyız.

Özellikle internet ortamında adına sosyal medya denilen mecralarda boy gösteren bu iblis yarenliğine en başta iktidar partisi ile halk oylamasında anayasa değişikliğinin kabulü yönünde oy kullanacaklar karşı çıkmalı idiler.

İktidar kanadı başta olmak üzere ilahiyat, imam hatip ve diyanet cephesinden güçlü bir itiraz gelmediğini gören bu müptezeller en sonunda sahte bir başbakanlık genelgesi varmış gibi göstermekten de geri durmadılar.

Başbakan tarafından açıkça yalanlanmış olmasına rağmen hala internet ortamında paylaşılmaya devam edilen bu kara mizah örneği paylaşımlar engellenmeyecek olursa önümüzdeki 60 günlük referandum sürecinde çok daha kötü örneklerle karşılaşmamız mümkündür.

İblis yarenliğinden siyaseten de olsa medet umanlara yazıklar olsun.