Hüzeyme Hanımın Yeni Öykü Kitabı Üzerine
Kıymetli arkadaşım, nezih şahsiyet Hüzeyme hanımefendinin ‘Edebiyatçıysam ne olayım’ isimli yeni kitap çalışması elimize ulaştı. Çalışkan ve velûd tâbirine tam tamına lâyık olan arkadaşımızı bu enfes çalışması için öncelikle tebrikler ediyor ve başarılarına başarı katmasını Rabb’imizden diliyoruz. Çünkü kendisi ciddi anlamda bir ‘Edebiyat Sevdalısı.’ Şimdiye kadar çok edebiyatçı, yazar, çizer, ilmin kıymetini bilen ve omuzlarında onun yükünü ve sorumluluklarını hisseden birçok şahıs gördük. Hatta lise ve üniversite yıllarımızda Edebiyat hocalarımızı da şöyle bir gönül süzgecinden geçirmemize rağmen Hüzeyme Hanım gibi Edebiyat severine şahit olmadım desem mübalağa olmayacak.
Şu anımızı da burada anmadan geçemeyeceğim. Hüzeyme Hanımla yeni tanıştığımız bir gün hafız olan kızımın Peygamberimizle ilgili bir yazısını okumak üzere kendisine takdim ettik ve fikirlerini almak istedik. Herkese yaptığı yüreklendirme tavsiyelerini bize de yaptı, hanımların mutlaka yazmaları gerektiğinden özellikle birikimli kişilerin vakitlerini yazmaya vermelerinden, bu sahadaki boşlukları doldurmamızın ehemmiyetinden bahsetti. Kendisi gittikten sonra kızımla yaptığımız istişareden sonra şunları söyledik: ‘Ne kadar Edebiyatı seviyor. Bizim ise en büyük arzu ve isteğimiz kâinatın yegâne sahibinin ilâhi nağmeleri olan Kur’an-ı Kerim’in okunması ve ezberlenmesine ömrümüzü tahsis edelim istiyorduk. Vakit nakittir hesabı, kitabı, zamanı hep Kur’an ezberine veriyorduk. Vaktimizi Kur’an ile bereketlendirmek en büyük arzu ve iştiyakımızdı o zamanlar. Bize Hüzeyme Hanımın tavsiyeleri biraz düşündürücü gelmesine rağmen onun Edebiyat sevgisine ve hatta tutkusuna doğrusu hayran kalmıştık. Bu anıdan çıkan mesajı aktarayım son olarak kitabın tahliline geçmeden önce; ‘Sevgiyle yapılan işlerden güzel neticeler çıkıyor efendim.’ Hakikaten Hüzeyme Hanım bu işi severek yürekten yapıyor. Ayrıca sevgisi de engin herkese ve hele de özel sevdası Edebiyata…
İşte severek, aşkla, coşkuyla yazılmış hepsi birbirinden güzel otuz öyküyle karşımıza çıkan ‘Edebiyatçıysam ne olayım’ eseri karşımızda. İlk bölümde güldüren ama düşündüren yaşanmışı farklı boyutta bizlere sunan fakat enteresan dil güzellikleriyle bizleri tebessüm ettiren yazılar. İfadelendirmeler çok güzel, okurken keyif alıyorsunuz. İkinci bölümde cidden bir fikir ve yürek yükselişi var. Gönlünüzün inceliklerine temas var. Tabi bu temaslarda hem kendi hayatından esintiler var hem çevrenin esintileri var. Birçok dînî hassasiyete fazlasıyla vâkıf, hayatın inceliklerinde güzelliklerin saklı olduğunun farkında… Üçüncü bölümde de kendisinin ifadelendirdiği gibi içinde yaşadığımız toplumda hepimizin şahit olduğu sıkıntılarımızı, üzüntülerimizi kendine has üslupla düşündürerek yorumluyor. Hatta bu konuda bir arkadaşımızın kendisine yakıştırdığı şu söz çok hoşuma gidiyor, onu da buraya almadan geçemeyeceğim; ‘Hüzeyme abla sen kaleminle çok güzel adam dövüyorsun’ der. Hakikaten öyle biz, bizi rahatsız eden meseleleri aynen anladığımız şekilde içimizden geldiğince yalınca ifadelendirirken Hüzeyme Hanım kendisine özel yetenek ve kabiliyetiyle öyle bir yazıyor ki ancak böylesi güzel bir ifadelendirme olabilir diyorsunuz. Hüzeyme Hanımın kalemi gerçekten kuvvetli ve farklı bir tarzı var. Herkeste mevcut olmayan bu güzel yazı istidadının Rabb’imin katında da makbul olmasını gönülden diliyor, çalışmasını tebrik ediyor. Başarılarının artarak devamını diliyoruz.
Hayırla kalın, iyilikler ve güzellikler yolunuza ve yolumuza ışık olsun efendim.
Şu anımızı da burada anmadan geçemeyeceğim. Hüzeyme Hanımla yeni tanıştığımız bir gün hafız olan kızımın Peygamberimizle ilgili bir yazısını okumak üzere kendisine takdim ettik ve fikirlerini almak istedik. Herkese yaptığı yüreklendirme tavsiyelerini bize de yaptı, hanımların mutlaka yazmaları gerektiğinden özellikle birikimli kişilerin vakitlerini yazmaya vermelerinden, bu sahadaki boşlukları doldurmamızın ehemmiyetinden bahsetti. Kendisi gittikten sonra kızımla yaptığımız istişareden sonra şunları söyledik: ‘Ne kadar Edebiyatı seviyor. Bizim ise en büyük arzu ve isteğimiz kâinatın yegâne sahibinin ilâhi nağmeleri olan Kur’an-ı Kerim’in okunması ve ezberlenmesine ömrümüzü tahsis edelim istiyorduk. Vakit nakittir hesabı, kitabı, zamanı hep Kur’an ezberine veriyorduk. Vaktimizi Kur’an ile bereketlendirmek en büyük arzu ve iştiyakımızdı o zamanlar. Bize Hüzeyme Hanımın tavsiyeleri biraz düşündürücü gelmesine rağmen onun Edebiyat sevgisine ve hatta tutkusuna doğrusu hayran kalmıştık. Bu anıdan çıkan mesajı aktarayım son olarak kitabın tahliline geçmeden önce; ‘Sevgiyle yapılan işlerden güzel neticeler çıkıyor efendim.’ Hakikaten Hüzeyme Hanım bu işi severek yürekten yapıyor. Ayrıca sevgisi de engin herkese ve hele de özel sevdası Edebiyata…
İşte severek, aşkla, coşkuyla yazılmış hepsi birbirinden güzel otuz öyküyle karşımıza çıkan ‘Edebiyatçıysam ne olayım’ eseri karşımızda. İlk bölümde güldüren ama düşündüren yaşanmışı farklı boyutta bizlere sunan fakat enteresan dil güzellikleriyle bizleri tebessüm ettiren yazılar. İfadelendirmeler çok güzel, okurken keyif alıyorsunuz. İkinci bölümde cidden bir fikir ve yürek yükselişi var. Gönlünüzün inceliklerine temas var. Tabi bu temaslarda hem kendi hayatından esintiler var hem çevrenin esintileri var. Birçok dînî hassasiyete fazlasıyla vâkıf, hayatın inceliklerinde güzelliklerin saklı olduğunun farkında… Üçüncü bölümde de kendisinin ifadelendirdiği gibi içinde yaşadığımız toplumda hepimizin şahit olduğu sıkıntılarımızı, üzüntülerimizi kendine has üslupla düşündürerek yorumluyor. Hatta bu konuda bir arkadaşımızın kendisine yakıştırdığı şu söz çok hoşuma gidiyor, onu da buraya almadan geçemeyeceğim; ‘Hüzeyme abla sen kaleminle çok güzel adam dövüyorsun’ der. Hakikaten öyle biz, bizi rahatsız eden meseleleri aynen anladığımız şekilde içimizden geldiğince yalınca ifadelendirirken Hüzeyme Hanım kendisine özel yetenek ve kabiliyetiyle öyle bir yazıyor ki ancak böylesi güzel bir ifadelendirme olabilir diyorsunuz. Hüzeyme Hanımın kalemi gerçekten kuvvetli ve farklı bir tarzı var. Herkeste mevcut olmayan bu güzel yazı istidadının Rabb’imin katında da makbul olmasını gönülden diliyor, çalışmasını tebrik ediyor. Başarılarının artarak devamını diliyoruz.
Hayırla kalın, iyilikler ve güzellikler yolunuza ve yolumuza ışık olsun efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.