Hüseyin Çelik: Sayın Bahçeli'nin Bugüne Kadar ‘ekonomi’ Diyebildiğini Görmedim

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Benim aksanımda doğu tesiri var. Sayın Bahçeli'de güney tesiri var. Sayın Bahçeli bunca yaşa ve tecrübeye rağmen ben bugüne kadar hala ‘ekonomi’ diyebildiğini görmedim. Hep 'ekönömi' der." dedi.

Çelik, eğer Bahçeli çok öz Türkçe meraklısıysa ‘Devlet’ adının Arapça olduğunu, ‘Bahçeli’ kelimesinin de Farsça olduğunu hatırlattı. Kendisinin Türkçeyi 7 yaşında öğrendiğini belirten Çelik, Bahçeli'ye Türkçe dersi verebileceğini söyledi.

Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Devlet Bahçeli’nin zaman zaman şahsıyla ilgili hakarete varan sözler söylediğini belirten Çelik, Bahçeli’ye "Saygı görmek istiyorsanız saygılı davranacaksınız. Başkasına hakaret etme hakkı size kimse vermez. Eğer bize yönelik hakaretvari ifadeler kullanırsanız biz düştüğünüz seviyesizliğe yine düşmeyeceğiz ama hiçbir zaman için size karşı sizden sonrakilerin bize hakaret etme, bize saldırma yarışlarına rağmen size karşı başımızı önünüze eğmeyeceğiz. Bunu bilmenin lazım." diye seslendi.

"MERHUM ZEKİ MÜREN KADAR İNCE TÜRKÇE KONUŞAN BİLEN BİRİSİ DEĞİLİM"

Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Benim için diyor ki, 'her fırsatta 7 yaşında Türkçe öğrendiğini' söyleyen Ben bir Türkiye gerçeğini ifade ediyorum arkadaşlar. Ben 7 yaşında öğrendiysem 17 yaşında öğrendim diyecek halim yok veya anne rahmindeyken daha ceninken bana öğretildi diyecek halim yok. Ben bir gerçeği tespit ediyorum. Bununla ilgili bir şey söylemen bile gerekmez. Bunu bile tenkit konusu yapmanın ne kadar büyük bir ırkçı bakış açısı getirdiğini takdirlerine havale ediyorum. Sonra o ne anlama geliyor bilmiyorum, 'Efendim kapı gıcırtısı ve akordu bozuk AK Parti Sözcüsü' diye bir nitelemede bulunuyor. Kapı gıcırtısından ne kast etti anlamadım ben ama eğer söylediği aksam ile ilgili bir meseleyse Sayın Bahçeli de siz de ve herkes de bilir ki ben merhum Zeki Müren kadar ince Türkçe konuşan bilen birisi değilim. Benim aksanımda doğu tesiri var. Sayın Bahçeli'de güney tesiri var. Sayın Bahçeli bunca yaşa ve tecrübeye rağmen ben bugüne kadar hala ‘ekonomi’ diyebildiğini görmedim. Hep 'ekönömi' der."

Ne zaman isminin değiştirerek, Hazo, Hado gibi isim koyacağına yönelik meraklara değinen Çelik, "Benim ismimi Hüseyin, babamın ismi Hasan, abimin adı Ali, kardeşimin adı Ahmet, Mehmet, Mahmut, Ali, kız kardeşimin adı Sümeyra. Biz İslam kültür medeniyeti isimlerine sahip olan insanlarız. Bundan dolayı da hiçbir şikayetimiz yok. Bu dediği kelimeler hangi anlama geliyor onu da bilmiyorum. Ben Kürtçülerine hiçbir zaman prim vermedim. Bazı Türkçülerin Öz Türkçülerin de hiçbir zaman prim vermedim. Kürtçülerde, Türkçülerde İslam kültür medeniyetinin isimlerinden hoşlanmıyorlar." şeklinde konuştu.

"BAHÇELİ'YE TÜRKÇE'NİN İNCELİKLERİ KONUSUNDA DERS VEREBİLİRİM"

Çelik, eğer Bahçeli çok öz Türkçe meraklısıysa ‘Devlet’ adının Arapça olduğunu, ‘Bahçeli’nin de Farsça olduğunu hatırlattı. Kendilerinin böyle bir derdi olmadığını yineleyen Çelik, kendisinin Türkçeyi 7 yaşında öğrendiğini fakat başta Bahçeli olmak üzere Türkçe’nin inceliklerini anlatabileceğini, ders verebileceğini dile getirdi.

Çelik, annesinden öğrendiği Kürtçe’yi de çok saygı değer bulduğunu, eşinin anadili ve çocuklarının en iyi bildiği dil olan Türkçe’yi de çok saygıdeğer bulduğunu vurguladı. Dillerin ve toplumların kardeşliğine inandığının altını çizen Çelik, kendisinin etnik tetikçilikle suçlandığını belirterek, buna ölülerin bile güleceğini ifade etti. Hado, Hazo gibi isimlerin Kürtlere yakıştırdığı için en büyük ırkçılığı Bahçeli’nin yaptığını savunan Çelik, "Kürtçü ırkçılarda bizi sevmiyor, Türkçü ırkçılarda bizi sevmiyor, bu bizim doğru yoldu olduğumuz gösteriyor." ifadelerini kullandı.

"ARAŞTIRIN BAKAYIM BAHÇELİ'NİN TEZİNE ULAŞABİLECEK MİSİNİZ?"

Yine Bahçeli’nin kendisi için Ali Suavi’den de anlamıyor’ şeklindeki sözlerine cevap veren Çelik, Ali Suavi’nin doktora tezi olduğunu hatırlattı. Suavi ile ilgili bilgiler veren Çelik, bu tez için çok çalıştığını belirterek, tezin büyük bir bölümünün İngiliz ve Fransız arşivinden oluştuğunu söyledi. Doktora tezini değerlendiren kurul üyelerinin teze ‘üstün başarılı’ dediğini bildiren Çelik, "Gelelim ismi zikredilirken doktor diye belirtilen Devlet Bahçeli’nin doktorluğuna. Bugüne kadar Bahçeli’nin tezine ulaşabilen var mı? bir uğraşın bakayım ulaşabilecek misiniz? Bir araştırın bulabilirseniz bir iktisat profesörüne verin ‘bu tez doktora tezi değil yüksek lisans tezi bile olmaz’ Tezim üzerimden bana saldırarak aslında mayınlı bir tarlaya giriyor Sayın Bahçeli. Bu konuda hiç mütevazi değilim." sözlerini dile getirdi.

BDP'YE DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ ELEŞTİRİSİ

Demokratikleşme Paketi konusunda BDP’nin tutumunu eleştiren Çelik, BDP’yi anlayamadığını bildirdi. Paket daha açıklanmadan BDP eş genel başkanlarının paketten kabak çıkacağını söylediğini hatırlatan Çelik, BDP’nin bu son derece tehditkar kaba üslubundan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. BDP’nin tehditlerinin artık kabak tadı verdiğini ifade eden Çelik, BDP’nin TBMM’de bulunan grubu en küçük parti olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Karakol yapılacak ‘biz yaptırmayız’. Hangi hak ve güçle bunu engelliyorsunuz. Karakol bu ülke için gerekliyse yapılır. BDP’lileri de çözüm sürecine zarar vermemeye davet ediyoruz."

"ODTÜ BU MİLLETE AİTTİR"

ODTÜ’nün içerisinden geçen yolla ilgili görüşlerini paylaşan Çelik, "Burada kamuoyunun bilmesi gereken bir şey var. ODTÜ de bizimdir Ankara Büyükşehir de bizimdir. Yani halkın malıdır. Bu arazi ne Melih Gökçek’e aittir ne ODTÜ rektörüne ne de oradaki öğrencilere aittir, bunlara kamuya aittir. Eymür gölünü çevreleyen ormanlık arazi de bu ülkenin hazinesi tarafından ODTÜ’ye tahsis edilmiş arazilerdir.

Ben bakanlığım dönemimde TSK’ya ait olan yüzlerce araziyi aldım, buraları okul olarak kullandım. Dönemin genelkurmay başkanı ile bizzat görüşerek birçok kışlayı okula çevirdik. Bunlara kamuya ait değil mi? Sahiplik yaparken kamu adına sahiplik yapacaksın, millet menfaati adına sahiplik yapacaksın. ODTÜ’deki arazi kamunun malıdır. Ben anlamadım ki sanki birisi birinin bahçesine giriyormuş telaşı; neyi paylaşamıyoruz. Daha 1991 yılında Murat Karayalçın zamanında yapılmış imar planından bahsediyoruz. Neyin itirazını ediyorsunuz anlamadım. ODTÜ’de ağaçlar yıkılarak binalar yaptınız, niye yaptınız? Demek ki ihtiyaç. Dert başka değerli arkadaşlar. ODTÜ’nün rektörü de şunu bilsinler ki ODTÜ bu millete aittir." diye konuştu.
CİHAN