Hani bir süredir söylenegelen bir söz var ya: “Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak” diye.

2020 yılı Ramazanı da şimdiye kadarki hiçbir Ramazan ayına benzemedi ve bundan sonra da Allahualem hiçbir Ramazan bu Ramazana benzemeyecek.

Cenabı Allah’a(cc) sonsun şükürler, sonsuz hamd ve senalar olsun kameri ayların en cömert ve en lütufkârı olan Ramazan ayına sağlık ve sıhhat içinde kavuştuk.

İlk sahur, ilk iftar ve ilk teravih derken sevinç ve hüznü birlikte yaşadığımız bir Ramazan ayını idrak ediyoruz.

Bu Ramazanın ne kadar tedbir alınırsa alınsın Müslümanlar için virüs endişesi içinde geçeceği belli oldu.

Bu Ramazan Müslümanların Camilerinin Corona virüsü nedeniyle ilan edilen ve adına pandemi denilen salgın endişesi ile önce vakit namazlarına sonra Cuma Namazlarına sonra da coşku içinde kılınan Teravih Namazlarına kapatılması nedeniyle mahzun ve endişeli geçiyor.

Her ne kadar Müslümanlara sosyal mesafelerini koruyamayabilirler endişesi nedeniyle kapatılan camiler ve Müslümanlar mahzun iken 23 Nisan nedeniyle düzenlenen bazı törenlerde ilan edilen tedbirlerin aksine sosyal mesafeye uyulmaması kapatılan camilerin cemaatlerinde hüznün bir kat daha artmasına neden olmuştur.

Her şeye rağmen Müslümanlar bilirler ki Ramazan ayı, Müslümanlar için bambaşka bir anlam kazanarak hayatın ve zamanın merkezine yerleşir.

Müslümanlar Ramazan günlerinde oruçlarını tutarlarken daha doğrusu gözetirlerken belki oruç Müslümanları daha fazla tutar ve gözetir hatta korur.

Çünkü Ramazan ayı görünüşte bir yılın kendisine doğru aktığı bir ay olarak görülse de gerçekte bütün bir ömrün kendine doğru aktığı ve her gelişinde hayatımızın bir başlama noktası haline gelerek hayatımızı yeni baştan tanzim ettiği bir kutlu mevsimdir.

Çünkü Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlarımız sadece yemek, içmek ve cinsel arzularla aramıza mesafe koymaktan yani sadece sabır günlerinden ibaret değildir.

Ramazan oruç günleri kadar hatta belki de daha fazla Kuran günleridir.

Ramazan başlı başına infak günleridir.

Ramazan günleri Müslümanlar için tam bir zihin ve irade terbiyesi günleridir.

Ramazan günleri günün büyük bir bölümünde geçirilecek açlığın ve susuzluğun Müslümanların hür iradesi ile bayram sevinciyle karşılandığı günlerdir.

Ramazan günleri biz Müslümanların hayat kargaşasından sıyrılarak derin iç dünyasına dönerek maddi temizlikten daha fazla gönül temizliği yaptığı günlerdir.

Bunun için selefimiz(Rha) Ramazan ayını on bir ayın sultanı olarak tanımış ve tanıtmıştır.

Bundan dolayı bu Ramazan günleri virüs sıkıntısı içinde maddi ve manevi anlamda bunalan Müslümanların bin yıldan daha hayırlı Kadir gecesini ihya ederek bayram sevincine ulaşacağı günlerdir.

Müslümanların evlere kapanmasından bu yana bir ay geçmesine rağmen bir türlü alışamadığı tabir caiz ise ev hapsinden kurtulmayı beklediği dijital çağın karantinasından kurtulmayı beklediği günlerdir.

Tüm bu karamsar tabloya rağmen umut vaat eden gelişmelerin ortaya çıkmasına rağmen alışamadığımız bu kasvetli günleri lütfu kereminle kaldırılacağını beklediğimiz günlerdir.

Müslümanlar için çok hızlı üretilen güncel konular olduğu kadar herkesin kendince de oluşturduğu ihtiyaç listelerinin yeniden gözden geçirildiği ve listedeki sırlamaların çoğunlukla alt üst edildiği günlerdir.

Müslümanların Ramazan ayını sadece oruçla, sahurla iftarla ve teravihle gelmediğini belki hepsinden daha önemlisi Kuranı Kerim ile geldiğini bildikleri günlerdir Ramazan günleri.

Bu nedenledir ki Ramazan ayların sultanı olarak Müslümanların öğretmenidir.

Allah’ın(cc) rahmeti ve bereketinin rahmet rahmet yağdığı Ramazan günleri, Müslümanlar için hoş geldin, safalar getirdin evimize, şehrimize, memleketimize ve tüm Müslümanlara diyerek karşılandığı kutlu bir misafirdir.

 Hoş safa geldin kutlu Kuran ayı. Müslümanlara, ülkemize ve insanlığa.