Hiç acı hissetmiyor

Hiç acı hissetmiyor

7 yaşındaki Halil İbrahim Yakın, acı, sıcak ve soğuk gibi duyuları beyne ileten küçük sinir uçlarının görev yapmaması olarak tanımlanan hastalık nedeniyle hiç acı hissetmiyor.

 
Durmuş Ali Yakın (51) 29 yıl önce dayısının kızı Şerife (48) ile evlendi. Çiftin dünyaya gelen 7 çocuğundan engelli olan 3'ü doğduktan bir süre sonra henüz belirlenemeyen bir nedenle hayatlarını kaybetti. 
İki çocuğu sağlıklı olan Yakın çiftinin çocuklarından biri zihinsel engelli, 7 yaşındaki oğulları Halil İbrahim Yakın ise, davranış bozukluğu nedeniyle kendisine zarar verse de hiç acı hissetmiyor. 
Şerife Yakın yaptığı açıklamada, oğlu Halil İbrahim'in sık sık ateşlendiği için götürdükleri Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde idrar yollarının iltihaplandığından sünnet edilmesi gerektiğini öğrendiklerini söyledi. 
Oğlunun iğne vurulurken ve sünnet olurken hiç ağlamaması üzerine herkesin şaşırdığını belirten Yakın, ''Sonra Halil İbrahim'in dünyada nadir görülen acı, sıcak ve soğuk gibi duyuları beyne ileten küçük sinir uçlarının görev yapmaması olarak tanımlanan CİPA hastası olduğunu ve tedavisinin olmadığını bildirdiler'' dedi. 
Gün geçtikçe oğlunun sorunlarının arttığını ve çaresizlik içinde hiçbir şey yapamadıklarını anlatan Yakın, şunları kaydetti: 
''Oğlumun bazen hareketlerini kontrol etmekte zorlanıyoruz. Parmaklarını yemeye başlıyor. Elini engellediğimizde ayak parmaklarını ısırmaya başlıyor. Dilini yarısına kadar yedi. El parmakları yarısına kadar yok. Oğlumda zihinsel problemlerde başladı. 2009 yılında yeniden hastaneye gittik. Yine bize bu hastalığın kesin bir tedavisi olmadığını söylediler. Hatta bu sırada çenesinde meydana gelen şişlikler için filim çekildiğinde çenesinin 2 yerinden kırık olduğu anlaşıldı. Yaralarını pansuman yaptılar, ateşi için antibiyotik tedavisi başlatıp geri döndük. Şimdi devamlı takip ediyoruz. Fakat fırsat buldu mu kendine zarar veriyor. Her tarafı kan içinde kalıyor.'' 
Yakın, oğullarının durumuna çok üzüldüklerini, yardımseverlerden tedavi konusunda destek beklediklerini sözlerine ekledi. 
UZMAN GÖRÜŞÜ
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Ekmekçi, çocuktaki hastalığın beyindeki ''dejeneratif'' diye adlandırılan bir tür yıkım hasarıyla ortaya çıkmış olabileceğini düşündüklerini söyledi. 
Bu hastalığa maruz kalan kişilerin parmaklarını ve en kolay ısırabildikleri organları olan dillerini parçaladıklarını, hatta zaman zaman bu parçaları sindirdiklerini ifade eden Ekmekçi,''Çoğunluklu 15-30 yaş arasında karşılaştığımız bu hastalığın 7 yaşındaki çocukta görülmesi düşündürücü. Maalesef günümüz koşullarında bu davranış bozukluğuna yol açan mekanizmanın henüz bir tedavisi yok. Ancak parmaklarını ve dilini ısırmaması için ağız içi ve çene yapısını veya el kol hareketlerini frenlemeye yönelik aparatlar kullanılabilir. Bazı ilaç tedavileriyle de bu olgu bastırılmaya çalışılabilir''diye konuştu.
AA
Uyuşturucudan eğitimle kurtulacaklar
Konya polisi başlattığı ''sağlıklı nesil güvenli toplum'' projesiyle 50 bin lise öğrencisi, 10 bin öğrenci velisi, 100 adet bağımlı ve bağımlı aileleri ile 2 bin 500 öğretmene madde bağımlılığı konusunda seminer verecek. 
Konya polisinin madde bağımlılığı ve zararları konusunda öğrencileri ve ailelerini bilinçlendirmek için başlattığı ''sağlıklı nesil güvenli toplum'' projesi kapsamında eğitim faaliyetlerine geçtiğimiz günlerde Konyaspor A2 Takımı ile Karatay Lisesi Futbol Takımı Spor Toto Süper Lig Hakemlerinden Deniz Çoban'ın yönettiği karşılaşmayla start verildi. 
Gençleri bilinçlendirerek madde bağımlılığından uzak tutmak, bu tür tuzaklardan korumak için başlatılan proje, okullardaki eğitim seminerleriyle devam edecek. 
Bunun yanı sıra polis, kurulan www.guvenlitoplum.com adlı sitesiyle, hem gençler hem de aileleri madde bağımlılığı konusunda uyarıyor. 
50 bin lise öğrencisi, 10 bin öğrenci velisi, 100 adet bağımlı ve bağımlı aileleri ile 2 bin 500 öğretmene madde bağımlılığı konusunda seminer verilecek olan projenin ayrıntıları da kurulan sitede yer alıyor. 
Bağımlılık yapıcı maddelerin, insan vücudunda oluşturduğu iyi halin aslında sahte ve kısa süreli olduğu, insan ruhu ile bedeninde açtığı yaraların tedavisinin çok zor ve uzun süreli olduğunun asla unutulmaması gerektiği belirtilen sitede, yanlış bilgi ve bilgisizlik ile ''bir kereden birşey olmaz'' denilerek başlanılan uyuşturucuyla kişiyi ilk tanıştıranın, çevresindekiler olduğu yer alıyor. 
GENÇLERİ MADDE BAĞIMLISI YAPMAK İÇİN DENENEN TAKTİKLER 
Sitede, madde kullanımı ve bağımlılığında risk grubunun toplam nüfusun yüzde 32'sini oluşturan 10-24 yaş arasındaki gençler olduğu, bu gençlerin madde bağımlılığına alıştırılabilmesi için çeşitli yöntemler denendiği belirtildi. 
Maddeye bağımlı hale getirilmeye çalışılan gençlere ilk dozun bedava verildiği bilgisi yer alan sitede, bu şekilde uyuşturucunun gençlere cazip hale getirilmeye çalışıldığı vurgulandı.      Sitede, uyuşturucu tacirlerinin uyguladığı bazı taktikler ise şöyle sıralanıyor:      Yağcılık: ''Sen gidince buranın tadı tuzu kaçar''      Yalnız bırakma: ''Eğer gidersen bir daha yüzüne bakmam''      Yalvarma - Acındırma: ''Ne olur hatırım için bir kez, beni kırma'      Tehdit: 'Kesinlikle seni bırakmayız''      Ödül vaat etme: ''Bak bunu yaparsan seni o kızla/erkekle tanıştıracağım''      Aşağılama: ''Hadi oradan süt çocuğu sen de...''      Ailelere ''benim çocuğum asla yapmaz'' diyerek olaya duyarsız kalmamaları uyarısında bulunulan sitede, gerekli görüldüğünde ilgili yerlere başvurarak yardım alınması gerektiği bildirildi.
AA
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.