Merhum Necmeddin Erbakan Hocanın(Rha) ölüm yıldönümü vesilesiyle eskilerin “Zor zamanlardan geçiyoruz” sözüyle bir takım hatırlatmalar yapalım istedik

Aylar öncesinde söylemiştik.

Anayasa referandumu insanlar arasında bir fitne haline dönüştürülmek üzeredir ve bu fitne geçmiş fitnelerden daha büyük olacağa benzemektedir.

Sağ olsunlar muhataplarımız bu defa da yanıltmadılar.

Siyasetçiler meydana çıkmadan, yani propaganda dönemi bile başlamadan bir takım gelecek endişesi taşıyan vatanseverler(!) ortaya çıktılar ve ağız dolusu itham ve hakaretleri ile dilleriyle yaktıkları fitne ateşine odun taşıyarak harladılar.

Karşılarında gördükleri insanları inanç ve fikir yönünden ayırt etmeden yaptıkları karalamaları bu defa biraz daha ileri götürerek kişilerin din ve imanlarını gözden geçirmelerini isteyecek kadar acayip bir haleti ruhiye içine girdiler.

Bu meyanda her zaman olduğu gibi elbette söz döndü dolaştı Milli Görüş camiasına geldi.

Hatta ilk saldırdıkları cephe orası oldu.

Bir taraftan güya küçümsediler, ama en şedit saldırılarını da oraya yaptılar.

Güya yüzde birin altında kaldılar diye burun kıvırdılar, ama en çok Milli Görüş cephesinin oylarına talip oldular.

Hem de birlikte meclisten çıkardıkları Anayasa Teklifinde ortak oldukları MHP seçmeninden daha çok Milli Görüş tabanına yöneldiler.

Milli Görüş gündeme gelince de elbette ilk akla gelen Necmeddin Erbakan Hoca Merhum olacaktı ve öyle de oldu.

Erbakan Hoca Merhum herkesin dilinde konuşulur oldu ama bu seferde farklı Erbakan portreleri ortaya çıkarılmaya kalkışıldı.

Milli Görüş temsilcilerinin yıllardır anlattıklarından farklı olarak iktidar partisi mensuplarının dillendirdikleri farklı bir Erbakan Hoca portresi görür olduk.

Son günlerdeki Evet-Hayır kampanyalarında fikirlerine atıf yapılan Erbakan Hocayı sanki bu millet tanımıyor, bilmiyormuş gibi Merhum Hocamız hakkında duyduklarımız ve okuduklarımız aynı şeyler değildi.

Hatta bazen öylesine ilerilere gidiliyordu ki, halen videoları paylaşılan Erbakan Hoca Merhum ile yüz seksen derece farklı şeyler gösterilmeye çalışıldığını gördük.

Daha dün denebilecek kadar yakın bir zamanda Merhum Erbakan Hoca için yeşil komünist diyerek suçlayan ve Merhum hocanın karşında Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i ve Turgut Özal’ı kutsayanlar, bu gün Milli Görüş camiasının karşısında Rahmetli Erbakan Hocayı kutsamaktan geri durmuyorlar.

Sizler bu yazıyı okuduğunuz gün Merhum Hocamızın vefat yıldönümüdür.

Hem hayatta olduğu süre zarfında hem de vefat ettikten sonra aleyhinde söylemediği söz bırakmayanların bu gün Merhum Erbakan Hoca lehinde söylediklerinin bir anlam ifade etmediğini kendileri bilmiyor mu?

Merhum Hocamız için yapılacak anma toplantılarına hatta mezarı başına BİLE gelseler ne ifade eder ki bu saatten sonra?

Yaşadığı süre içinde değerini bilmeyenler kendilerine biz hocanın talebesiyiz diye unvanlar verseler ne ifade eder ki artık?

Herkesin arkasına sığınacağı bir Erbakan Hoca yok.

Sadece Milli Görüş temsilcilerinin izini takip ettikleri bir Erbakan Hoca(Rha) var.

Bu gerçeği ne seçimler, ne de anayasa referandumu değiştirebilir.