Hepatit B önlenebilir

Novartis, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk onda yer alan ve  Türkiye'de de yaygın olarak görülen Hepatit B hastalığına dikkat çekmek ve hekimleri hastalığın tanı ve teşhisi konusunda bilgilendirmek amacıyla “Tedavinin Ötesinde” toplantılarını düzenliyor. Türkiye’nin 12 farklı ilinde düzenlenen bu toplantılarla, Hepatit B hastalığına dikkat çekilirken, hastalığın tanı ve tedavi sürecinde hekim – hasta işbirliğinin en üst seviyede olmasına katkı sağlamak amaçlanıyor. Şimdiye kadar Ankara, İzmir, Gaziantep, Adana, Bursa, Eskişehir, İstanbul, Kayseri, Samsun ve Malatya’da düzenlenen toplantıların biri de 5 Nisan Perşembe günü Konya’da gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde Rixos Otel'de Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Onur Ural’ın katılımıyla Hepatit B hastalığı hakkında önemli bilgilerin aktarıldığı bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlenen basın toplantısında Hepatit B tanı ve tedavisinde hasta ve hekim arasındaki iletişimin tedavi sürecine etkisine de değinildi.

Toplantıda, hastanın tüm hayatını etkileyen, tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilen Hepatit B hastalarının ilk tanı anından, tedavi kararı almaya kadar geçirdiği evrelerden yola çıkarak hastaların yaşadıklarının diğer hastalıklara göre çok daha farklı olduğu belirtildi. Hastalığın tedavisinin hekimler için zor olduğu kadar, hastalar için de kabullenilmesi son derece güç ve psikolojik olarak birlikte yaşamasının ağır olduğuna değinilen toplantıda hastalığın tanı ve tedavi sürecinde hasta-hekim işbirliğinin büyük önem taşıdığı vurgulandı.

TEDAVİ EDİLMEZSE ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİR

Hepatit B hastalığına bağlı ölümlerin erken teşhisle önlenebileceğini dile getiren Prof. Dr. Onur Ural, "Dünyada en yaygın görülen karaciğer enfeksiyonu olan Hepatit B, Hepatit B virüsü ya da kısaca HBV olarak adlandırılan bir virüs ile meydana geliyor. Bu virüs, karaciğere yerleşiyor, orada çoğalıyor ve zamanla karaciğerde tahribat gelişiyor. Bulaşıcı bir hastalık olan Hepatit B ülkemizde de çok önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor. İnsandan insana vücut sıvılarıyla geçen hastalık (kan, meni, vajinal salgılar, doğum sırasında anneden bebeğe geçiş) tüm vücutta aşırı halsizlik, hafif derecede ateş, baş ağrısı, iştah kaybı, bulantı, kusma ve özellikle karaciğer bölgesinin üzerinde ağrı ve hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Erken teşhisin büyük önem taşıdığı hastalık tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabiliyor" dedi. “Tedavinin Ötesinde” toplantıları Mayıs ayında gerçekleşecek Trabzon toplantısıyla sona erecek.