Hedefleri bir kere kullandırmak

Pişkin, uyuşturucu tacirlerinin gençleri tuzaklarına düşürmek için çeşitli oyunlar oynadığını ifade ederek “Bu tür kötü niyetli kişilerin tek hedefi gençlerimize bu illeti bir kez kullandırmak. Çünkü uyuşturucu mafyası gençleri ilk olarak içici yapmaya çalışır. Daha sonra satıcı yapar. Hedef bir kere kullandırmaktır. Daha sonra gençlerimizin bu kişilerin malı olmuş demektir. Uyuşturucu kullanan kişilerde namus, iffet, şeref gibi kutsal değerlerin kaybolduğu gözlenir. Bu gençler cinayet, gasp ve hırsızlık gibi suçlara açıktır. Bu alışkanlığın en büyük etkenlerinden birisi de itici güç hipi kültürüdür. Bunun içi gençlerimiz bu tür alışkanlıklardan korumamız lazım” dedi.

Türkiye’de erkeklerin yüzde 60’nın kadınların ise yüzde 28’inin sigara içtiğine dikkat çeken Pişkin, “Modern toplum olmak batının tuzakları içinde olmak demektir. Bütün zararlı alışkanlıklar çeşitli sunuş şekilleri ile genç nüfusumuza empoze edilmeye çalışılıyor. İç ve dış düşmanların en tahripkâr silahı uyuşturucudur. Gençleri uyuşturucu belasına alıştırarak onları pasifize ederek iyi insan, yararlı insan olma isteklerini sabote eder. Gençliği suça iten uyuşturucu insandaki düşünme yeteneğini bloke ederek, onu devre dışı bırakır. Buda aile içerisinde sevgi, saygı ve kutsal değerlerin ortadan kalkmasına neden olur. Aile ortamının parçalanması ve dejenere olması batının toplumumuz için istediği bir ortamdır. Bunun için dikkatli olmalı ve batı kültürünün tuzaklarından hem kendimizi hem gençlerimizi korumalıyız” diye konuştu.

Türkiye’de sigara, alkol ve uyuşturucu ile mücadele eden tek derneğin Yeşilay Derneği olduğunu özellikle vurgulayan Pişkin, “Biz bu konuda önemli hizmetler yapıyoruz. Bunun bir örneği de 1–7 Mart tarihleri arasında kutlanan Yeşilay Haftası’dır. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu göz önüne alırsak haftanın önemi daha iyi anlaşılır. Bizler bu mücadeleye gönül verenler olarak elimizden geleni yapacağız. Ancak ailelere de önemli görevler düşmekte. Anne ve babalar çocuklarını sevgi ortamı içinde umut ve beklentilerini desteklemeli. Çocuğun aile içinde saygı gördüğünü ve sevildiğini hissettirmeli. Onlara yalnız olmadıklarını ailesinin her zaman yanında olduğu güvenini vermeli, çocuğa sorumluluk ve kendine güven bilincini yerleştirmeli. Gençlerimizde aile bireylerinin her nasihatlerine kulak vererek, çevresinde yaşanan acı olayları, gazetelerde okudukları olaylar görerek yaşantılarında bu tür kötü alışkanlıklara yer vermemeli” diyerek tüm aileleri uyardı.