Recep Çınar

Recep Çınar

Hayırlı bayramlar

Hayırlı bayramlar

Nedenini bilmiyorum, ama bir önceki Ramazan’ı arar olduk…

2018’in Ramazan’ını,  daha canlı, daha candan, daha diri geçirdik…

Bu Ramazan’da ise hem çarşı pazar, hem mahalleler, hem de evler cıvıl cıvıl değildi…

Ben her Ramazan’ı genellikle “Türbeönü”, “Kadınlar Pazarı”, “Bedesten” ve civarında geçiririm…

Daha doğrusu iftar vakti genellikle buralarda olurum…

Bu sene “Türbeönü” ve civarının da  tadı yoktu…

Yazımın girişinde de söylediğim gibi, nedenini bilmiyorum.

xxx

Hemen hemen herkes, daha doğrusu bizim jenerasyondakiler, çocukluklarında  Ramazanların ve Bayramların çok daha güzel olduğunu, şimdiki Bayram’larda eski güzelliklerin kalmadığını söylerler…

Kısmen doğrudur…

Neden?

Çünkü, çocuk ruhumuzda, çocuk yüreğimizde, derin izler bırakmıştır da ondandır…

Başkalarını bilmem, ama benim için geçerlidir…

Ramazan ayının son bir haftasında bütün bedenimizi Bayram’a kavuşacak olmanın verdiği bir sevecenlik, bir heyecan ve bir sıcaklık sarardı…

Bizler için “Bayram” demek “yeni giysiler” demekti, özellikle de rahmetli dedemin vereceği “harçlık” demekti…

Bayramın birinci günü erkenden kalkılır, herkes bir telaş içindedir, ama biz çocuklar daha bir telaş içerisinde olurduk…

Yeni kıyafetleri giyip, kendimizi sokağa atıp, mahalledeki diğer çocuklarla birbirimize nazire, daha doğrusu fiyaka yapardık…

Çocukluk işte!

Şimdi nasıl mı?

Çocuklara sormak lazım…

Belki onlara göre “Bayram” olabilir…

Büyüklere mi?

Elbette tatil!

Eskiden büyüklere el öpmeye gidilirdi, şimdi tatile denize girmeye gidiliyor…

Eskiden çocuklar bir çift iskarpin ile mutlu olurlarken, şimdi ki çocukları hiçbirşey mutlu edemiyor…

Sebep?

Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında da ondan…

Teknolojinin tavan yaptığı 2019’ların Bayramlarında, gelenek ve göreneklerimiz maalesef yerlerde sürünüyor…

Büyüklere el öpmeye gitme yerine, bir mesajla bayramlaşma tamamlanıyor…

Samimiyet yok, sıcaklık yok, göz göze gelme yok…

Adı bayram…

Şunun da altını çizmekte yarar; sanki eski Bayramları değil de, çocukluğumuzu arıyor gibi bir durum söz konusu.

xxx

Hiçbir şey eskisi gibi değil…

Ne gelenek kaldı, ne de görenek...

Ne Bayram, ne de seyran...

Ne hatır kaldı, ne de gönül...

Bu güzel ülkede artık hiçbir şey eskisi gibi değil…

Bu millet ne ara bu hale geldi?

Bu millet ne ara birbirine düşman oldu?

Bu millet ne ara bu kadar illet oldu?

xxx

Bugüne kadar çok Bayram yazısı yazdım…

Hiç bu kadar zorlanmadım…

Bu sefer içimden gelmedi…

İki kelimeyi bir araya getirip cümle kurmaktaki acizliğimi, içerisinde bulunduğum ruh halime veriyorum…

Annemi ahirete gönderdikten sonra dağıldık!

Toparlanamadık, toparlanacak gibi de değil...

Eğer anneniz varsa, hele de babanız annenizin yanındaysa, Allah’a 7/24 şükredin…

Annenizin ya da babanızın elini öpmek, onların hayır duasını almak, Bayramların en muhteşemidir, en güzelidir…

Fazla derine inmeden noktalamakta yarar var…

Hayırlı Bayramlar.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi